Çocuk ve Yalan
“Pınar o sabah annesi ile birlikte bir çocuk filmi seyretmişti. Film bir oyun parkında geçiyordu. Başrol oyuncusu olan çocuk, birçok farklı oyuncağa binip sınırsızca eğleniyor ve oldukça keyifli gözüküyordu. Akşam olunca, Pınar’ın annesinin arkadaşı ve küçük kızı onları ziyarete geldiler. Çocuklar birlikte oynarlarken, annesi Pınar’ın diğer çocuğa bugün bir oyun parkına gittiğini ve çok eğlendiği, nelere bindiğini anlatığına şahit oldu. Ve neredeyse yaşadıkları filmdeki çocuğun yaşadıklarının aynısıydı....”
Yalan zaman zaman birçok çocuğun başvurduğu bir yoldur. Ancak Pınar için yalan söylüyor diyemeyiz. Bu durum sadece çocuğun filmi çok güzel izlediğine, izlemekle kalmayıp filmin içine girdiğine ve başrol oyuncusu ile kendini özdeşleştirdiğine işarettir. Ama, bu ve buna benzer şekilde hayaller kurma çocuğun yaşamının büyük bir kısmını kaplıyorsa o zaman dikkatli olmakta fayda vardır. Ebeveynlerin kendilerini ve çocuklarını gözlemlemeleri yararlı olabilir. Çünkü çocuklar ailelerinden gereken sevgi ve ilgiyi göremediklerinde, hayallerinde ilgi ve sevgi gördükleri ortamlar yaratabilirler. Bu durum, ebeveynler tarafından haddinden fazla okunan veya anlatılan masallar ile de pekişebilir. Ve dahası çocuğun gerçek yaşam ile bağlantısını koparabileceğinden, yaşamdan zevk alamaz hale gelmesine zemin hazırlayabilir.
Daha büyük yaşlarda görülen yalancılık bundan farklıdır. Gelişimsel sürece baktığımızda 6-7 yaş civarındaki çocuk, artık gerçek ile hayali ayırt edebilecek bilişsel kapasiteye ulaşmıştır. Filmlerde veya kitaplarda gördüklerinden ortaya çıkardığı uydurma hikayeleri bir kenara bırakır. Ancak, sizi kandırmak, cezadan kurtulmak veya korktuğu için yalana başvurabilir. Özellikle katı disiplin kuralları olan ailelerin çocuklarında, korku nedeni ile yalan söyleme çok sıklıkla görülür. Çocuklar her ne kadar yalan söylemekten rahatsızlık duysalar da buna devam ederler. Ailenin çocuğa şu mesajı verebilmesi önemlidir. Ne olursa olsun gerçeği söylemenin avantajları, yalan söylemekten daha fazladır. Bu mesaj çok küçük yaşlarda verilebilirse ileriki yaşlarda çocuğunuzun sizinle her şeyi paylaşmasına zemin hazırlamış olursunuz. Aksi takdirde aranızda hep bir gizlilik ve sırlar olacaktır.
Yalan söylemenin diğer bir sebebi de model almadır. Eğer çocuk sizlerin yalan söyleyerek maddi veya manevi birtakım kazanımlar sağladığınıza şahit olursa yalan söyleme eğilimi gösterebilir. Örneğin; çocuğunuza “Baban neredeydiniz diye sorarsa, bugün hiç dışarı çıkmadık diyeceğiz” demek, onu hem yalana teşvik etmek hem de model olmaktır. Hiçbir çocuk yalan söyleme eğilimi ile doğmaz. Ancak, yaşadıkları bazı deneyimler ile birlikte yalanın olumlu sonuçlarını görürlerse o zaman bu davranış biçimi yerleşir.
Açelya Şahin, Uzman Klinik Psikolog - DBE Çocuk ve Genç Psikolojik Danışmanlık Merkezi
DBE Çocuk ve Genç Psikolojik Danışmanlık Merkezi
Bizi Arayın Terapistlerimiz
Benzer İçerikler :
Günümüz anne babası sosyal medyada sadece kendi fotoğraflarını değil çocuklarının da fotoğraflarını paylaşıyorlar. Doğum günü partileri, okul gösterileri, ...
7/24 sosyal medyada aralıksız ulaşılabilir ve yanıtlayabilir olma baskısı depresyon ve kaygıya neden olabilir ve yeni bir araştırmaya göre, ergenlerde uyku ...
Öğretmenler en çok hangi veliler ile iletişim kurmakta zorlanıyor? Hemen hemen her öğretmenin konuşmaktan kaçındığı, rahatsız olduğu, iletişim kurmakta...
Bebekler 7-8 aylık olmalarından itibaren anne ve babalarına yakın olmak isterler. Özellikle annelerini takip etmeye, onlarla ilişki kurabilmek adına planlı ...
İlginizi Çekebilir :
Tuvalet eğitimi okul öncesi dönemin bir parçasıdır. Ebeveynler çocuklarının tuvalet eğitimini bir takım sebeplerden dolayı hızlı bir şekilde kazanmasını ...
Amacı ve Özellikleri Grup Terapisi; bir lider psikoterapist yönetiminde, bir grup katılımcının, bir arada psikoterapi aldığı formattır. Gruplar genel olarak ...
Birçok aile için, anaokuluna alışma süreci sancılı bir dönemdir. Özellikle veda zamanı geldiğinde bir çocuğun gözyaşları içinde annesinin ya da babasının...
“Birçoğumuzun geçmişi, yetişkinlik yıllarına izler bırakan travmalarla dolu. 2017’de dünya genelinde yapılan bir araştırmada, her 8 yetişkinden ...