Alkol Sorunu

Hala kullanımda olmasına rağmen, alkolizm kelimesi yerini bilim çevrelerinde ve tıp alanında, “alkol kötüye kullanımı” ve “alkol bağımlılığı” terimlerine bıraktı. Alkol kötüye kullanımı, bağımlılık derecesinde olmasa da, zarar verici alkol kullanımını tanımlamaktadır. Bazen, alkol kötüye kullanımı, alkol bağımlığının bir öncülü olabilir. Fakat, büyük çoğunlukla, alkol kötüye kullanımı ve alkol bağımlılığı iki ayrı bozukluktur. Alkol kötüye kullanımı daha hafif ve daha az inatçı bir sorundur.

Alkol kötüye kullanımının kriterleri nelerdir?

A. Zararlı bir şekilde madde kullanımının, klinik anlamda belirgin bir derecede sıkıntıya yol açması; 12 aylık bir süre içinde, aşağıdaki belirtilerden en az bir tanesi veya daha fazlasının yaşanması:

  1. Devamlı alkol kullanımı nedeniyle, ev, iş veya okuldaki görevlerin yerine getirilmesinde aksaklık (işi aksatmak, işte kötü performans, okuldan uzaklaştırılmak, ev işleriyle ilgilenmemek, çocukları ihmal etmek vb.),
  2. Fiziksel zarar görülebilecek ortam ve mekanlarda alkol kullanmak (alkollü araç veya makine kullanmak vb.),
  3. Alkol kullanımı nedeniyle yasal problemler yaşamak (alkol kullanımın neden olabileceği yanlış davranışlar nedeniyle göz altına alınmak),
  4. Kişiler arası ilişkilerde alkol nedeniyle tekrarlayan problem yaşanmasına rağmen, alkol kullanımına devam etmek (eş ile tartışmalar, fiziksel kavgalar).

B. Semptomların alkol bağımlılığı kriterlerini karşılamıyor olması gerekir.

Alkol bağımlılığının kriterleri nelerdir?

Aşağıdaki belirtilerin en az üç veya daha fazlasının, geçmiş yıl içinde yaşanmış olması:

  1. Alkole tolerans geliştirilmiş olması; yani daha önce daha az dozda alkolün yarattığı etkiyi yaşabilmek için daha fazla doza ihtiyaç duyulması,
  2. Alkol kullanımı kesildiğinde fiziksel mahrum kalma belirtilerinin görülmesi. Karakteristik mahrum kalma tepkileri veya bu tepkilerden kaçınmak için, aynı etkiyi yaşamak için başka maddeler kullanma,
  3. Alkol kullanımının başlangıcını, bitişini ve alınan dozu kontrol edememe,
  4. Alternatif olabilecek ilgi alanların alkol nedeniyle reddedilmesi, alkol kullanımı süresinin ve alkolün etkilerinden kurtulmak için gereken sürenin artması,
  5. Alkolün yarattığı zararlı etkilere rağmen (karaciğer problemi, alkol sonrası depresyon, bilişsel işlevlerde azalma vb. ) alkol kullanmaya devam etme.

Tedavi yöntemleri nelerdir?

Bir yıl içerisinde, alkol sorunu devam eden kişilerin yalnızca %10'u tedavi görmekte veya yardım almaktadır. Bu oranın üzücü yanı, tedavi gören bu kişilerin çoğunda tedavinin yararlı olmasıdır. Bu yüzden de, a) Eğer içme sorunu olan kişi sizseniz, hemen tedavi görmeniz, b) İçme sorunu olan kişi bir yakınınızsa hemen tedavi görmesini sağlamanız gerekmektedir.

Alkol sorunu olan kişilerde etkili olduğu bilinen birkaç farklı yaklaşım vardır. Bu yaklaşımlardan bazıları bire bir, bazıları gruplar halinde, bazıları ise aile görüşmeleri ile gerçekleştirilir. Çoğu program, bu yöntemleri bir arada kullanır. Ancak, vurgulanması gereken iki nokta var: Birincisi, araştırmalara göre, içki sorunu olan kişinin yardım almasında aile fertlerinin ve arkadaş çevresinin önemi çok büyüktür. İkincisi, tedavinin başarıya ulaşmasında aile çok önemli olabilir. Bunun en büyük nedeni, neredeyse her vakada ailesinin sorunlu kişi için, sorunlu kişinin ise ailesi için çok önemli olmasıdır. Dolayısıyla, ailenin verebileceği sevgi, şefkat, önem ve yakınlık her şeyi tersine çevirebilir.

Alkol kullanımı bozuklukları ile başa çıkmak zorunda kalanlar için aile ya da çift terapisi de bir seçenektir. Terapi, içki kullananlara ve ailelerine uzaklaşmada, yeniden alışkanlığa dönüşte, tedavi yöntemlerini belirlerken ve seçerken yardımcı olabilir. Terapistin diğer temel ödevleri, içki içmenin aileye ve kişiye nasıl zarar verdiğini anlatmak, içki nöbetleri veya alışkanlığa dönüşün nedenlerini tanımlamaktır. Terapist, aynı zamanda aile veya çiftin çevresindeki diğer uzmanlarla işbirliği de yapabilir.

Alkol sorununun ciddiyetine bağlı olarak, kişinin toksik maddeden arındırılması gerekebilir. Çoğu vakada bu süreç, hastanede yatmayı gerektirmeden gözetim altında ilaç kullanımıyla atlatılabilir. Bazı durumlarda, tıbbi ya da bağımlılığa dayalı nedenlerden dolayı içki kullanan kişinin kısa bir süre için bile olsa arındırılmak üzere hastaneye yatırılması gerekebilir.

Bir "içicinin" ayık kalması için kullanılan bazı ilaçlar vardır. Bu ilaçlardan bazıları, alkol alındığında vücutta olumsuz etkiler yaratır. Bu ilaçlar kullanılacaksa, ilaç düzenini sağlarken eşin de bu düzende yer alması yararlı olacaktır.

Tedavinin, Adsız Alkolikler (AA) gibi kendi kendine yardım grup yaklaşımlarıyla beraber yürütülmesi genellikle yararlı olur. Bu yaklaşımlar tek başlarına birçok kişiye yardımcı olmuştur, ancak çok düşük düzeyde de olsalar, tedavinin bir bütün olarak daha da etkili olmasına yardımcı olacaklardır. Aile fertleri için de yardım grupları mevcuttur.

Kaynak: http://www.ias.org.uk / 07.08.2003 Alkol Probleminiz Olduğunu Nasıl Anlarsınız?

Fazla mı  içiyorum?

EVET, eğer: Haftada yedi kadehten fazla veya bir kerede üç kadehten fazla içen bir kadınsanız

Haftada 14 kadehten fazla veya bir kerede dört kadehten fazla içen bir erkekseniz
Haftada yedi kadehten fazla veya bir kerede üç kadehten fazla içen 65 yaşını geçmiş bir kişiyseniz Çok mu fazla içiyorum?

EVET, eğer: Her gün üç kadehten fazla veya haftada 21 kadehten fazla içen bir kadınsanız

Her gün beş kadehten fazla veya hafta 35 kadehten fazla içen bir erkekseniz Alkollüyken risk alıyor muyum?

EVET, eğer: Alkollü araba ve/veya makina kullanıyorsanız, alkolle ilaç karıştırıyorsanız

Doktorunuza veya eczacınıza düzenli alkol kullandığınızı söylemiyorsanız
Hamileyken veya hamile kalmaya çalışırken içiyorsanız
Küçük çocuklara bakarken alkol kullanıyorsanız Alkol bir alışkanlık haline geldi mi?

EVET, eğer alkolü aşağıdakiler için kullanıyorsanız: Gevşemek, kaygıdan kurtulmak, uyumak
Sosyal ortamlarda daha rahat olmak
Üzüntü verici olaylardan uzaklaşmak
Diğer içen kişilerle ilişki içinde olmak

Alkol hayatımı kontrol altına mı alıyor?

EVET, eğer: Bir akşam veya hafta sonu için yeterince alkol alabilecek miyim endişesi taşıyorsanız
Alkolü saklama ihtiyacı hissediyorsanız veya insanlar ne kadar içtiğinizi bilmesin diye farklı yerlerden içki alıyorsanız

Bir içkiden diğerine, çabuk sarhoş olmamak veya fazla içmemek düşüncesiyle geçiyorsanız
Sosyal bir ortamda fazladan içki almaya çalışıyorsanız ve gizli içiyorsanız

Alkol benim için bir problem haline mi geldi?

EVET, eğer: İçki içmeye başladıktan sonra duramıyorsanız
Alkole ara vermeye karar verip, birkaç gün içinde tekrar başladıysanız
Evde veya işte yapmanız gerekenleri alkol yüzünden yerine getiremiyorsanız
İçki içtikten sonra kendinizi suçlu hissediyorsanız
Diğer insanlardan sizin içki içmeniz ile yorumlar duyuyorsanız
Bir önceki akşam içmiş olmanıza rağmen, sabah kendinize gelebilmek için alkol alıyorsanız
İçerken neler olduğunu hatırlayamıyorsanız
Alkol yüzünden başka birine zarar verdiyseniz.

Kaynak:  http://www.familydoctor.org/handouts/755.html / 08.08.2003

Alkolün Vücuda Kısa Süreli Etkileri

Doğrudan Beyine Olan Etkiler

  • Vücudun metabolik hızını düşürür,
  • Konuşma zorlukları, dil sürçmelerine neden olur hatta yüksek seviyede kelimeler anlaşılmaz hale gelebilir,
  • Görmede netlik kaybolur, görüntüler bulanıklaşır,
  • Hareket kontrolünde zayıflamalar olur,
  • Refleksler zayıflar, tepkiler olması gerektiğinden geç gelir,
  • Karar verme, kendini kontrol etme yetileri kaybolur. Muhakeme gücü zayıflar,
  • Uyku bozukluklarına sebep olur. REM uykusunu ortadan kaldırır bu da yorgun ve bitkin uyanılmasına neden olur,
  • Yüksek seviyelerde alındığı zaman beyin hücrelerine zarar verir. Beyin hücreleri ve beyni besleyen diğer hücrelerinin bir kısmının ölümüne sebep olabilir. Sindirim Sistemi:
  • Mide bulantısına ve kusmaya sebep olabilir.

Dolaşım Sistemi

  • Solunum yavaşlar,

  • Tansiyon düşer,

  • Nabız Düşer.

Üreme Sistemi

Düşük dozda alkol alımı cinselliği tetikleyici bir faktör olarak görülebilir fakat artan dozlarda ortaya çıkan hissizleşme, engelliyicidir. Orgazma ulaşmayı geciktirir veya engeller

Alkolün Vücuda Uzun Sürede Verdiği Zararlar 

Beyin

  • Beyin hücreleri arasıdaki iletişime kalıcı zararlar verip dönüşü olmayan beyin hasarlarına neden olabilir,
  • Hafızada sürekli hale gelen problemler ya da ciddi hafıza kayıpları,
  • Kişilik değişimleri olabilir. Sindirim Sistemi:
  • Ülsere,
  • İnce bağırsak ülserine,
  • Mide kanserine,
  • Dudak ve ağız içi kanserine,
  • Boğaz, gırtlak ve yemek borusu kanserine,
  • Karaciğer kanserine,
  • Karaciğerde yağlanmaya hepatit ve siroz hastalığına neden olabilir. Dolaşım Sistemi:
  • Kronik yüksek kan basıncına (tansiyon),
  • Düzensiz nabız atımına,
  • Kalp hücrelerini zedeleyerek kalp krizi dahil bir çok kalp rahatsızlığına sebep olabilir. Üreme Sistemi:
  • Erkeklerde testesterone seviyesinin düşmesine,Testislerin zarar görmesine buna bağlı olarak zarar görmüş spermlerin oluşumuna ya da daha az sayıda sperm oluşumuna ve iktidarsızlığa neden olabilir.
  • Kadınlarda ise; regl dönemiyle ilgili problemler, kısırlık veya cinsel isteğin kaybedilmesi şeklinde kendini gösterir.
  • Hamilelik döneminde ise fetüse ciddi zararlar verebilir. Fetal alkol sendromu gerçekleşebilir. Bu sendrom bebeğin olması gerekenden daha düşük kiloda doğmasına, bebekte görülen gelişim geriliğine,çatal dudaklığa e küçük kafalılığa neden olduğu kadar bebeğin hayatı boyunca ortaya çıkabilecek zihinsel ve psikolojik sorunlarının da kaynağı olabilir.Bunun yanında hamilelik sürecinde alkol kullanan annelerin düşük ya da erken doğum yapma olasılığı yüksektir.

Sinir Sistemi

  • Ayaklarda ve ellerde hissizleşme,
  • Bağışıklık sistemi,
  • Herhangi bir hastalığa yakalanma riskini yüksek oranda arttırır. Bu hastalıkların içinde kanser ilk sırayı alır.

Ruhsal Sorunlar

Tüm bunların yanı sıra bir çok psikolojik hastalığın nedenlerinden birini oluşturur.Bunların başında alkolizm gelirAlkolizm-kişiden kişiye, bağımlılık kriterlerini karşılama açısından değişiyor olsa da - hastalığının en önemli belirtisi, kişinin sürekli ve çok miktarda alkol alması bunun sonucunda davranış değişikliği göstermesidir. Sonunda kişi kendine hakim olamayacak kadar bağımlı hale gelir. Biyolojik olarak zarar gördüğü kadar, sosyal hayatında da zedelenmeler yaşar. Alkolizmin sonucunda diğer psikolojik rahatsızlıklar da ortaya çıkabilir. Depresyon ve kaygı durum bozukluğuna yol açabilir. Alkol kullanımının bir müddet sürdürülüp daha sonra bırakılması bu iki bozukluktan birine neden olabilir. Ortaya çıkmaları için kişinin alkolik tanımına uyması gerekmez.

Birçok psikolojik bozukluğun daha da kötüye gitmesine neden olur. Örneğin şizofreni hastalarında alkol kullanımı hallüsinasyonların artmasına ve düşüncelerde sapmanın, dalgalanmanın daha da artmasına neden olur. Benzer şekilde alkol kullanımı depresyonun semptomlarını alevlendirebilir.

Kaynak: www.yeniden.org.tr (Derleyen: İpek Demirok)

Alkol Yoksunluğu

Sürekli içki içen kişiler bir süre sonra, alkolün kötü etkilerine karşı daha dayanaklı bir hale gelirler, daha fazla içki içme ihtiyacı duyarlar. Bu etkiler başlamadan önce hemen alkol almak isteyebilirler.

Gittikçe artan miktarlarda alkol tüketimi bazı alkoliklerde görünürde sarhoşluk yapmaz. Bu kişiler, hayatlarına, iş ortamında ise günlük çalışmalarına devam ederler; fiziksel durumlarında çok ciddi aksamalar oluşmadıkça dışarıdan alkol etkisinde oldukları fark edilmez. Çoğunlukla, bu kişiler bir başka sebepten hastaneye kaldırılırlar ve böylece alkolün vücutlarında yaptığı tahribat ortaya çıkar.

Alkole psikolojik bağımlılık, içkinin sürekli içilmesiyle oluşur, içki içilmediği zamanlarda kişinin psikolojisi farklılık gösterir. Ayrıca, bazı şartlarda mutlaka içki içen insanlarda da psikolojik rahatsızlık oluşabilir. Örneğin bazı sosyal etkinliklerde içki içmeyi adet edinmiş kişiler olabilir. Bu tür bağımlılık daha çok alkol alındığında ortaya çıkan psikolojik rahatlamadan kaynaklanmaktadır. Psikolojik olarak alkole bağımlı kişiler içki içmedikleri zaman, endişeli ve panik içinde olurlar.

Fiziksel bağımlılık aşırı derece alkol tüketenlerde oluşur. Vücutları, alkolün varlığına alıştığı için, içmeyi durdurdukları anda fiziksel rahatsızlık duymaya başlarlar. Bunlar arasında hafif olanlar uykuya dalmakta güçlük, rahatlayamama, gerginlik, huzursuzluk sayılabilir.

Daha şiddetli olanlar aşırı terleme, titreme, nabzın 100’ün üstüne çıkması, uykusuzluk, bulantı, kusma, alkolü bıraktıktan sonraki 1-2 gün içinde halüsinasyonlar, epileptik nöbetler, anksiyete, psikomotor ajitasyon şeklinde görülebilir.

Uzun süre fazla miktarda alkol alan kişilerde alkolü kestikten 2-3 gün sonra ortaya çıkabilen, Deliryum Tremens denilen ve ölüm riski taşıyan bir durum oluşabilir. Bilinç ve konsantrasyon bozukluğu, görsel halüsinasyonlar (gerçekte var olmayan şeylerin görülmesi), bulunduğu zamanı ve yeri karıştırma ile kendini gösterir. İlk başlarda hızlı, sonraları dalgalı bir ilerleme gösterir.

Alkol Kullanan Kişiye YaklaşımAlkol Kullanan Kişiye Müdahele Nedir?

Müdahale, alkolik kişiyi tedavi ettirtmek üzere harekete geçirici bir grup metodudur. Bu yöntemde kişi, bağımlılığıyla yüzleştirilir. Bağımlı kişi, aile üyeleri, arkadaşları, doktoru, işvereni, iş arkadaşları ya da onun bağımlığının kötü etkilerini gözlemlemiş ya da hissetmiş başka yakınları ile karşılaştırılır. Böylece, kişi bağımlılığıyla yüzleşir ve onun kendisine ve çevresine verdiği zararı görür. Müdahaleden sonra büyük ölçüde hasta profesyonel yardım ihtiyacı duyar.

Müdahalenin temel mantığı, kişi hangi derecede bağımlı olursa olsun ona anlayacağı dilde bu durumun anlatılması ve onun tedaviye ikna edilmesidir. Sevdiği ve saygı duyduğu insanların ona bunu anlatması mutlaka etkili olacaktır. Kişinin, bağımlılığını reddetmesini kırmak için en az iki kişiden oluşan bir grup lazımdır. Bu grupta kişi üstünde en etkili olan kişi genellikle onun en saygı duyduğu kişidir. Müdahale toplantısının yapılmasından önce, profesyonel bir danışmandan yardım ve fikir almak gereklidir. Eğitimli ve profesyonel bir danışman hastaya nasıl davranılması gerektiğini anlatacaktır.

Alkol Kullanan Kişiye Müdahelede Yapılması Gerekenler

  • Bağımlı kişiye alkol probleminin neden kaynaklanabileceğini anlatmaya çalışmak,
  • Nefret, düşmanlık, kötü söz söyleme, lanetleme, ahlak dersi vermek gibi yaklaşımlardan uzak durmak, onu sevdiğinizi ve ona yardım etmeye çalıştığınızı unutmamak,
  • Bağımlılığı tedavi etmek için kullanılabilecek metotlardan bahsetmek,
  • Bağımlı kişinin davranışlarının sonuçlarını görmesine yardımcı olmak,
  • Kişiye bazı önerilerde bulunmak. Örneğin: Yardım alarak aileni, işini, tüm hayatını eski haline sokabilirsin gibi,
  • Bağımlı kişinin yardım kabul etmesine hazırlıklı olun. Tedavi merkeziyle önceden görüşün, gerekli ayarlamaları yapın. Böylece harekete geçmesini engelleyecek bahaneleri ortadan kaldırmış olurusunuz,
  • Bağımlı kişinin yardımı reddetmesine hazırlıklı olun. Rahatsızlığıyla yüzleşmesi zaman alabilir,
  • Sürekli bu durumun tedavisi olduğunu, iyileşeceğini söylemek.

Alkol Kullanan Kişiye Müdahelede Yapılmaması Gerekenler

  • Kendi kırgınlıklarını büyütmek. Ne kadar acı çektiğinizi ona anlatabilirsiniz ama, esas olarak onun durumuna odaklanmak,
  • Kişinin neden bu kadar çok ve sık içtiğini tartışmak ya da alkolizminin kökenini aramak boş bir çaba olacaktır,
  • Kişi boş yere söz verse de kabul edin. Tüm sözleri tedaviyi kabul ettiklerinin işaretidir,
  • İkna etmenin anahtarı, gerçekleri göstermektir, yargılamak değil,
  • Mutlaka Bir Danışmandan Yardım Alın!!! Buradaki öneriler, size sadece bir fikir vermekten öteye gitmez. Eğer alkolik bir iş arkadaşınız varsa mutlaka bir uzmanla görüşün. Onun fikirlerini alın ve kişiye müdahale etmekte ortak çalışın.

Kaynak: www.yeniden.org.tr (Yazan: Begüm Nebol)

İçeriği Paylaş:

İlginizi Çekebilir:

Depresyonda Kişinin ve Çevresindekilerin Yapabilecekleri

Depresif bozukluklar, kişinin kendisini bitkin, değersiz, yardıma muhtaç ve ümitsiz hissetmesine neden olur. Bu tip olumsuz düşünceler ve duygular bazı...

Uykusuzluk ve Baş Etme Yolları

Aslında herkesin herhangi bir zamanda uyku problemi olabilir. Bunun için pek çok neden bulunmaktadır. Uykusuzluk en az üç hafta süren uykuya başlama ve devam ...

Yapıcı Tartışmanın Kuralları

Yüzleştirilmekten kaçmaya çalışmayın. Kaçarsanız çözümlenmemiş öfkenin içinizde biriktiğini hissedersiniz. Surat asmanız ve hiçbir şey yokmuş gibi...

Panik Rahatsızlığı

Panik Rahatsızlığı, her 75 kişiden birinde görülen ciddi bir rahatsızlıktır. Genellikle onlu yaşların sonu veya yetişkinliğin başlarında ortaya çıkar. ...