Son iki yazımızda soruyu şöyle sormuştuk: Yarışmaya, statüye ve kıyaslamaya odaklanmayan bir yaşam kurmak bir fantezi midir? Başarıyı; kıyaslamanın ve yarışın tuzağına düşmeden, örselenmeden ve yıpranmadan yani tadını çıkararak mutluluğu ıskalamadan yaşamak mümkün müdür? Çocuğumuzun eğitimini bu soru doğrultusunda biçimlendirebilir...
Kendimizi birileriyle kıyaslamanın, yarışın ve tırmanmanın başarının olmazsa olmaz koşulu olduğunu düşünürüz. “Düşünürüz” demek biraz zayıf kalıyor; “yaşam felsefemiz” haline de getiririz. Bununla da yetinmeyip eğitim politikalarımızı da buna göre yapılandırırız. Örneğin; İngiltere Sosyal Demokrat İşçi Partisinin Eğitim ...
Geçen hafta cevabını arayacağımız bir soru sorduk: Yarışmaya, statüye ve kıyaslamaya odaklanmayan bir yaşam düşünülebilir mi? Başarıyı; kıyaslamanın, yarışın ve tırmanmanın tuzağına düşmeden, örselenmeden ve yıpranmadan yaşamak mümkün müdür? Çocuğumuzun eğitimi söz konusu olduğunda, bu motivlerin-ihtiyaçların yıpratıcı yanı törpülenebilir ...
OKS ve ÖSS yaklaşıyor. Hem sınavlara girecek olan gençler hem de aile ve öğretmenleri bir heyecan almış gidiyor. Ortadaki belirsizlik, kaygının oluşmasına zemin hazırlayan faktörlerin başında. “Bizimki çok sinirli, her şeye parlıyor”, “Dokunsan ağlayacak”, “Geçen gün dershanedeki denemeye giderken bir baktım elleri ...
Uzun ve yorucu bir kış mevsiminden sonra çocuklar tarafından en çok beklenilen, özlem duyulan ve bir adı da “tatil mevsimi” olan yaz aylarındayız. Çocukların çok daha uzun saatlerini evde geçirmeye başladıkları bu dönem, çocuklar için her ne kadar eğlenceli ve rahat olsa da anne ve babaların çeşitli sıkıntılar yaşadığı ve cevap arayan...
Hem öğrenciler hem de aileler için yoğun bir eğitim-öğretim yılının sonuna geldik. Yıl içindeki dersler, faaliyetler, geziler temposunu daha çok yaz aktivitelerine bıraktı. Bu süreçte bazı öğrenciler aileleri ile birlikte yazlık mekanlara gitmeye hazırlanırken, bazıları hafif şekilde de olsa eğitimlerine devam ediyor olacaklar. Bu iki farklı ...
Geçen hafta Türk Milleti’nin seçimlerde nasıl her seferinde ortak aklını, sağduyusunu çalıştırıp, rivayet edilenin tersine bazan en doğru kararı alabildiğini, bazan da nasıl yanılabildiğini geçmişten bu güne bir yolculuk yaparak dile getirmiştik. Yazıyı yazdıktan sonra da aklıma James Surowiecki’nin kitabı geldi: Kalabalığın...
Bugün dananın kuyruğu kopuyor. Bir rivayete göre fazla heyecan yapmamamız gerekiyor. Çünkü inanmamız gerekir ki Türk insanı her seçimde olduğu gibi bu sefer de aklını ve sağduyusunu harekete geçirecek ve seçimini ona göre yapacaktır. Gerçi çocukluğumdan beri beni yönetenlere baktığımda kafam biraz karışıyor. Şöyle gerilere gidip “kimler ...
İki haftadır kafayı Fransa’ya taktık. Bu hafta son. Ama önce bir özet: Fransızın “dışarıyla/yabancıyla” ilişkisi söz konusu olduğunda üç tavır öne çıkıyordu. 1. Yabancıya kaba muamele, İngilizce anladığı halde Fransızca cevap verme, müzelerinde sergilenen eserlerin açıklamalarını yalnızca Fransızca yazmak gibi komiğe...
Yıllar önce davetli olduğum bir yemekte global ölçekte büyük bir Fransız firmasının Genel Müdürü ve eşiyle tanışmıştım. Masamızda benden başka hemen herkes Fransızca konuşuyordu. Bir ara yanımdaki arkadaşım bana döndü ve: “Ya Emre kadın bana ne diyor biliyor musun” dedi. “Ne diyor”? “Hepiniz Fransızca bildiğiniz ...