20 Yıl Sonra: 1999 Marmara Depremi Araştırma Sonuçları Travmanın Rolü, Ailenin Gücü, Psikolojik/Psikiyatrik Sorunlar

20 Yıl Sonra: 1999 Marmara Depremi Araştırma Sonuçları Travmanın Rolü, Ailenin Gücü, Psikolojik/Psikiyatrik Sorunlar

Depremden 20 yıl sonra hala “deprem travmasının” etkilerini yaşayan, TSSB (Travma Stres Bozukluğu) tanısı alabilen, ya da TSSB semptomlarını yaşayan insanlar var. Bu sonuçta deprem travmasının dozu-şiddeti doğal olarak rol oynamıştır. Acaba ailede yaşanan olumsuz olayların ya da travmatik süreçlerin yoğunluğu-şiddeti ne kadar rol oynamıştır?

Deprem travmasının kalıcılığını sağlayan travmatik sürecin ağır yaşanması ve aile içinde yaşanan travmatik süreçlerin yoğunluğu ise, koruyucu ve önleyici bir müdahale olarak “travmaya erken müdahale” programlarının yoğun ve kapsamlı bir biçimde uygulanması gerekmektedir.

Eğer aile içinde yaşanan travmatik süreçler yalnızca felaket durumlarında değil de normal yaşamda da Psikolojik ve Psikiyatrik sorunların oluşmasında önemli rol oynuyorsa, o zaman sağlık politikalarında köklü değişimleri gündeme getirmemiz gerekecek.

Yukarıda vurgulamaya çalıştığımız sorunlara ve tespitlere bilimsel veriler ile ulaşmak için deprem bölgesini yaklaşık olarak kapsayan ve 400 depremzedeyi içeren bir araştırma yaptık. Bu araştırmayla amacımız: Ailenin normal akışı içinde geçerli olduğunu bildiğimiz bir sürecin, afetler ve felaket durumlarında da geçerli olup olmadığını görmekti.

Regresyon analizinde:

Bu araştırmada 2 sonuç sürpriz oldu.

  • Yakınların kaybı
  • Maddi sıkıntı
  • Deprem öncesi ruh sağlığı bozukluğu
  • Deprem sonrası ve mevcut sağlık sorunları
  • Depremle ilgisiz bir travmatik süreç yaşamak gibi sorunlar araştırmaya katılanların TSSB (Travma Sonrası Stres Bozukluğu) semptomlarını, Dayanıklıklarını (Travmayla Başetme Kapasitesini) ve mevcut deprem korkularını bir ölçüde etkiliyor. Ancak TSSB, Dayanıklılık ve deprem korkularını belirleyen ana faktörün ailede yaşanan olumsuz yaşam olaylarının ve travmatik süreçlerin dozu-şiddeti ve sürekliliği olduğunu gördük.
  • Birincisi; deprem sonrası psikolojik yardım alanların, yaptığımız ölçümde TSSB semptomlarının az da olsa daha yüksek olduğunu görmek beklemediğimiz bir sonuç oldu.

Kimden ne tür bir yardım aldıklarını sormadık. 20 yıl önce bir gecede 500.000’den fazla insan evsiz kaldı. Alana gidenlerin önemli bir kısmı bir günlük bir eğitimle alana gitti. Profesyonellerin eğilimleri, ne tür müdahalelerde bulunduklarını doğal olarak bilmiyoruz. Genelde ne yapılmışsa, en azından faydalı olmadığı anlaşılıyor. Kontrollü koşullarda, deneyimli terapistlerle yapılan müdahalelerin travmatik etkiyi aşmada olumlu katkısının yüksek düzeyde olduğunu yaptığımız araştırmalardan biliyoruz.

  • İkincisi ise; yakınların ölümünün ne ölçüde travmanın kalıcı olmasında katkısı olduğunu öğrenmek istedik. Az da olsa bir etkisi olduğunu gördük. Bu beklenir bir sonuçtu. Beklemediğimiz ise, ve 3. Derecede yakınları ölenlerin 1. Derecede yakınlarını kaybedenlerden daha fazla TSSB semptomu göstermeleriydi.

Bu araştırmadan çıkardığımız en önemli sonuç; travmanın kalıcılığını önleyen ya da sağlayan faktörün aile olmasıdır. Bununla birlikte anlıyoruz ki “yeni yaşama” uyumda yeğenler, kuzenler, dayılar, halalar, uzak akrabalar önemli katkı sağlıyor.

 Koruyucu ve önleyici müdahaleler:

  • Felaketlere ve her çeşit yakın tarihli travmatik süreçlere ve bunları yaşayan kişilerin ailelerine acil müdahale programlarını hızla geliştirmek

  • Ailede yaşanan olumsuz yaşam olaylarının/travmatik süreçlerin pek çok Psikolojik ve Psikiyatrik soruna yol açtığı artık net olarak araştırmalarla gösterildiğine göre, ruh sağlığı ve tıbbi hastalıklarla ilgili olarak devletin (Sağlık, Aile ve Milli Eğitim Bakanlıkları ve ruh sağlığı meslek örgütlerinin) yeni ve farklı politikalar geliştirmekte gecikmemesi gerekiyor.

Emre Konuk, Klinik Psikolog - DBE Davranış Bilimleri Enstitüsü Başkanı

EMDR Derneği Başkanı

ÇATED (Çift ve Aile Terapisi Derneği) Bşk.Yrd.

DBE Yetişkin ve Aile Psikolojik Danışmanlık Merkezi
Bizi Arayın  Terapistlerimiz

Benzer İçerikler :

STRES HANGİ DURUMLARDA İYİ VE FAYDALIDIR?

“Kısa süreli stres performansı artırır, bağışıklığı kuvvetlendirir ve hafızayı keskinleştirir.”   Stres, sağlığa zarar vermesiyle ...

HAYATTA SİZE İLHAM VEREN ŞEYİ NASIL BULABİLİRSİNİZ?

Herkes kimi zaman hayatta onu harekete geçirecek bir ilhamın eksikliğini çekebilir. Ancak bazı kolay adımları izleyerek yaratıcı enerjinizin yeniden akmasını ...

Mutluluk Üzerine Bir Sohbet

Bizim için, Hepimiz için, İnsan türü için En önemli olan gerçeği Hatırlatmak istiyorum: Yalnız bir kez yaşayacağız. Şu günü, şu saati, şu anı bir kez ...

YARDIMLAŞMAK RUH SAĞLIĞINI NASIL ETKİLER?

Başkalarına yardım etmek için zamanınızı, paranızı veya enerjinizi vermeniz, sadece dünyayı daha iyi bir hale getirmekle kalmaz, sizi de daha iyi yapar...

İlginizi Çekebilir :

Duygular

Duygu; insana has ve insanın içinde bulunduğu durumu anlatan bir sözcüktür. mutlu-mutsuz, öfkeli-korkulu-coşkulu gibi… Düşüncelerden kaynaklanan ...

GASLIGHTING: İLİŞKİLERDE KASITLI VE SÜREKLİ PSİKOLOJİK MANİPÜLASYON

Merriam Webster sözlüğüne göre 2022 yılının en çok aranan kelimesi Gaslighting olmuş. Kelime 2021’e kıyasla %1740 oranında daha fazl...

Ani Bir Kararla Boşanma

Fransa’da boşanma davalarını hızlandırmak için hazırlanan yasa tasarısı, tüm dünyada sonrasında yaşanabilecek psikolojik sorunlarla ilgil...

Post-Modern Kadının Yeni Kaygısı: “Tren Kaçıyor”

Gelişmekte olan ülkemizde daha düne kadar iş dünyasının üvey evlatları kadınlar, bugün aynı dünyanın vazgeçilmez, hırslı, başarılı patronları, işçileri, ...