Basında Dbe

Bir Sen! Bir Ben! Bir de...

Bir Sen! Bir Ben! Bir de...

Bu şarkının devamı bir de "bebek" olsa da maalesef ikili ilişkiler şarkı sözleri kadar kolay olmuyor; çünkü ilişkiye her ne kadar kadın ve erkek karar verip başlasa da zamanla araya üçüncü kişiler de giriyor. Bu kimi zaman eski sevgili, kimi zaman eski eş, kimi zaman anne; kimi zaman da çocuk oluyor ve durumla baş etmek yine ilişkiyi yaşayanlara kalıyor.

İki kişi birbirini sever ve birlikte olmaya başlar. En başta hiç sorun yoktur ve birlikte mutlu olmaktan başka bir istek de yoktur. Fakat ilişki rayına oturdu diye düşünmeye başladığınızda aslında raydan çıkmaya da hazırdır. Çünkü artık ilişkide sadece iki kişi yoktur. Erkeğin ya da kadının aileleri de yavaş yavaş ilişki kapısından içeri girmeye başlar. Bu kişiler anne, baba ya da kardeş olabileceği gibi eski eş, eski eşten olan çocuk da olabilir. Bu durumla baş etmek ise sanıldığı kadar kolay olmaz.

Boşanma karşılıklı anlaşılarak alınmış ortak bir karar olsa da, insan yaşamında birçok değişikliği de beraberinde getiren ölümden sonra ikinci sıradaki stres kaynağı olarak kabul ediliyor. DBE Davranış Bilimleri Enstitüsü' nden Uzman Klinik Psikolog Şeyda Ozdalga, "Boşanmayla birlikte düzen değişiyor, yeni planlamalar, organizasyonlar gerekiyor, kayıplar yaşanıyor, ekonomik koşullar değişebiliyor, sosyal roller farklılaşıyor ve tekrar 'bekar'olunuyor Bu durumda sosyal çevre de değişebiliyor " diyor.

Boşanmanın etkileri evliliğin süresine, evlenme yaşına, eşlerin arasındaki ilişki ve iletişim şekline, maddi güvence veya kayıpların durumuna, çocuklara, başka beraberliklerin olmasına, kültür ve inanca bağlı olarak değişiyor.

ESKİ EŞ

Boşanma sonrası oluşan farklı duruma uyum sağlama süreci olarak kadın ya da erkek evlilik devam ediyormuş gibi davranabiliyor. Bu, kişilerin duruma karşı geliştirdiği, bir tür kendini korumaya yönelik savunma mekanizması oluyor. Psikolog Şeyda Özdalga, "Savunma mekanizmamız bilinçsiz kaygıdan kurtulma çabasında oluyor. Gerçeği farklı algılama ise bu kaygıyı azaltıyor.

Kişiler, 'Aldatmayan erkek yoktur', 'Karım bir hata yaptı' diyerek olayları mantığa büründürmeye, gerçek olumsuz duygularını göstermek yerine anlayışlı bir yaklaşım göstererek karşıt tepki geliştirmeye, olay sanki hiç yokmuş gibi bastırmaya ya da güzellik, yakışıklılık, maddi kazanç, kariyer, zeka, gibi başka olumlu bir özellikle telafi ederek var olmaya çalışıyor" diyor.

Elele  / 01.06.2013

Yazının devamını pdf formatında okumak için tıklayınız.

Benzer İçerikler :

Terfi Alamayan Çalışanın Motivasyonu

Davranış Bilimleri Enstitüsü'nden Psikolog Ayşegül Horozoğlu, yüksek performansına rağmen terfi veya zam alamayan çalışanların stres seviyelerini...

Çocuğunuza okuyun!

"Çocuğunuza Okuyun! Ne Okuduğunuzun Önemi Yok..." Çocuklara okuma alışkanlığı kazandırılması ve kitap seçimi konusunda Davranış Bilimler...

3 Yaş Cinsel Kimliğin Keşfi

Çocuklarda cinsel kimlik oluşumu sanıldığının aksine belirli bir dönemde değil, çocuğun doğumuyla birlikte başlayan bir süreçtir. Diğer gelişimsel alanlar gibi ...

Evladınız ne zorba ne süt çocuğu olsun

Arkadaşına yürürken çelme takıp küçük düşürüyor, sıkıştırıyorsa, çocuğunuzun zorba olma ihtimali var. Aniden okul başarısı düşüyor, içe kapanıyorsa, gü...

İlginizi Çekebilir :

Söyleyin gitsin, ama nasıl?

Sevdiğiniz erkekle hassas konular üzerine konuşurken doğru yöntemleri kullanırsanız hem ilişkinizi hem de ruhsal ve fiziksel sağlığınızı ...

Çatışmanın nedeni iletişimsizlik

Uzmanlara göre insanların önemli bir kısmı, işe ayırmaları gereken zaman ve enerjiyi departman savaşları, kişiler veya gruplar arası çatışmalara harcıyor,...

Acemiler İçin Utanmaz Olma Rehberi

Kalabalık ortamlara girmeye çekiniyor, gittiğin yerlerde en sakin köşeleri bulup kimsenin seninle konuşmaması temennileriyle oturuyorsun. Konuşman gerektiğinde ...

Yaşlanmaktan Korkuyorum!

Siz, siz, siz... Ortaokul ve lise yıllarında biran önce büyüyüp bağımsızlığımızı ilan etmek isterken, yaşımız ilerledikçe panik duygusuyla tanıştık. Gözün ...