Aşk Ne Kadar Yaşar?
İnsan psikolojisini inceleyen uzmanlara göre, ortak noktada buluşulan tek bir gerçek var: Aşkın ömrü sınırlı.
Uzman Çift ve Aile Terapisti Şirin Hacıömeroğlu Atçeken, "aşkın ömrü var mı?" sorusunu şöyle yanıtlıyor: 'Aşkın ömrü sınırlıdır. Kaç gün olduğu tartışılır ama aşk; bir süre sonra evrimleşmeye başlar. "Peki, çok âşık olduğunuz kişiyle ilişkiniz, özellikle evlilik sonrasında nasıl bir evrim sürecine girer, daha doğrusu evlilik aşkı öldürür mü? Atçeken'e göre aşkın bir ömrü olduğu ve evlilikle birlikte inişe geçtiği bir gerçek. Ancak 'yok oluyor' demek yerine, 'evrim geçiriyor' demek daha doğru.
Evliliğin insanın hayatındaki en önemli dönüm noktalarından biri olduğunu söyleyen Atçeken, "Evlilik ile yeni bir dönem başlar. Her yeni süreç gibi burada da değişime direnç gözlemlenir. Her ne kadar bu çiftin çok isteyerek aldığı bir karar da olsa, bir sistem değişmektedir. Bu durum sancılı bir süreçtir. Birçok genç, ailesinin güvenli kanatlarının altından çıkıp uçmaya başlarken büyük içsel gerginlik yaşıyor. Bu gerginlikler bireyler tarafından fark edilmezse ilişkilerine yansıyor" diyor.
Özellikle nişanlılık dönemi veya düğün hazırlıkları sırasında sorunların artığına dikkat çeken Atçeken, "Flört ederken çift henüz sorumlulukların içine girmemiştir. Aileleriyle veya kendi evlerinde daha bağımsız bir hayat sürdürüyordun Oysa evlilik ile artık bir aile olacak, sorumluluklar ve beklentiler değişecektir. Ortak karar almak, güç dengesi, fikir ayrılıkları, para meseleleri, ailelerin kültürel farkları ve bunun gibi birçok sebeple çift birçok sorun yaşayabilir" ifadesini kullanıyor.
Aşk, Karşı Tarafın Bilinmezlikleriyle Beslenir Evlilik öncesi yaşanan yoğun aşk duygusunun evlendikten sonra devam etmesinin çok mümkün olmadığının altını çizen Atçeken, "Bu sadece evlilikle ilgili değil, uzun süreli ilişkiler için de geçerlidir. Aşk; karşı tarafın bilinmezliğinden, kişinin partneri için zihninde oluşturduğu imgelerden ve aradaki engellerin varlığından oluşur. Doğal olarak kişiyi daha iyi tanıdıkça, onu daha gerçek bir şekilde gördükçe ve aradaki bazı engeller aşılıp, - güven oluşmaya başladığında duygular değişir" tespitinde bulunuyor.
Aşkta Tutku, Evlilikte İse Kucaklama Hormonu Salgılanır Eğer iki taraf da birbiri için doğru insansa aşkın bitmediğini ancak boyut değiştirdiğini söyleyen Atçeken, 'Aşk sevgiye dönüşür, bağlılık oluşur. Şefkat, güven, huzur, sevgi daha ön plana çıkar. Hatta araştırmalar bu değişimin kişinin vücut kimyası ile de paralel olduğunu gösterir. İlişkinin ilk zamanlarında beyinde yüzden fazla hormon salgılanır. Bunlardan en önemlileri; kadın ve erkekte salgılanan testosterondur. Testosteron; tutku, norepineprin heyecan dalgalanmaları, seratonin mutluluk, dopamin ise yoğun bir ödül hissi sağlar. İlişkinin ilerleyen zamanlarında hissedilen sevgi ve bağlılık ise daha yumuşak, 'kucaklama hormonu' denilen oksitosin ve vazopresinedir.
Bu sevgi, güven ve bağlılık hormonudur" şeklinde konuşuyor. Aşkın ömrünün kişiden kişiye değiştiğini, bazı ilişkilerde birkaç ay, bazılarında birkaç yıl sürebildiğini belirten Atçeken'in vurgu yaptığı nokta ise süreye takılmamak gerektiği: 'Aşk bir süre sonra sevgi, güven ve bağlılığa dönüşür. Bana göre aşkın süresini düşünmek yerine, ilişkinin tadını çıkarmak, onu beslemek için elinden geleni yapmak ve iletişimi artırmak gerekir.
Bu sebeple uzun ilişkiden ne beklediğimizi iyi bilmek ve eğer evlilik istiyorsak ne hissettiğimize gerçekçi bir şekilde bakmak önemlidir. Büyük aşklar evlendikten sonra sihrini koruyamıyor değil, aşk evrim geçiriyor, değişiyor... Ve bu her zaman olumsuz anlamda algılanmamalı."
Aşkı Canlı Tutmanın Yolları
Evli çiftlerin aşkı ve aralarındaki sevgiyi canlı tutmalarının en önemli yollarından biri hiç kuşkusuz sağlıklı iletişim.
'Aşkın ve evliliğin devamı için sihirli bir formül veremeyiz çünkü her birey ve her ilişkinin yapısı farklıdır. Ancak bazı noktalar da vardır ki ilişkide bunlara dikkat edilmesi birlikteliğin kalitesini artırır" ifadesini kulanan Uzman Çift ve Aile Terapisti Şirin Hacıömeroğlu Atçeken'e göre aşkı ve sevgiyi tüketmemek için dikkat edilecek diğer noktalar şunlar: "Çiftlerin birbirlerine beklentilerini net bir şekilde fakat karşı tarafı suçlamadan ve kırmadan ifade etmesi çok önemli. Aynca çift birbiriyle ne kadar iyi arkadaş olabilirse, aradaki olumlu bakış açısı ve bağ o kadar güçlenir.
Birlikte kaliteli zaman geçirmek, eğlenebilmek, zor zamanlarda destek olabilmek ve 'biz' olarak hissetmek ilişkiyi çok güçlendirir.
Önce Vatan / 05.05.2013
Yazının devamını pdf formatında okumak için tıklayınız.
Benzer İçerikler :
Okulların açılmasına bir ay kala aileler ve çocuklar tatilin tadını çıkarmaya devam ediyor. Peki, kalan bu kısıtlı zamanı iyi ve verimli geçirmenin püf ...
Her Yöneticinin Kaybetmek İstemediği Çalışanları Vardır Bir iş yerinde mesleki becerisi ve performansı sayesinde patron ve yöneticilerin göz bebeği olmuş ...
Ahh Bu Afacanlar Akşamları Uyumaz Sabah Kalkamazlar Yazı dizimizin bugünkü bölümünde, anne-babaların en zorlandıkları alanlardan biri olan, çocuklar...
Dünya Ruh Sağlığı Günü’nün bu yılki teması “İş Yerinde Ruh Sağlığı”. Avrupa’da iş sebepli depresyonun yıllık maliyetinin 617 milyar ...
İlginizi Çekebilir :
Çalışanların eksik ve zayıf yönlerine değil de halihazırda güçlü olan yönlerine odaklanmak ve bu yönleri daha da parlatmak, bir takdir kültürü yaratmak diye...
Orhan Veli o ünlü dizeleri yazdığından beri değişen çok bir şey yok. Hava. bulut, dere. tepe hâlâ bedava. Ama git gide yalnızlaşan insanın en büyük...
Aileye yeni bir bireyin katılımıyla başlayan babalık keyfi, sorumlulukları da beraberinde getiriyor. Baba olmaya karar vermeden önce bebek bakımının getireceği ...
Kariyer hedefleri olan annelerin kafasındaki "İyi bir anne miyim, nasıl iyi anne olurum?" sorularına yanıt arayan uzmanlar, "Kendiniz...