Evladınız ne zorba ne süt çocuğu olsun
Arkadaşına yürürken çelme takıp küçük düşürüyor, sıkıştırıyorsa, çocuğunuzun zorba olma ihtimali var. Aniden okul başarısı düşüyor, içe kapanıyorsa, gün geçtikçe pasifleşiyorsa, bir zorbalığa maruz kalmış olabilir. Zorba ya da mağdur, çocuğunuzun mutlaka desteğe ihtiyacı var. Ama, aman dikkat; fazla korumacı aile yapısında büyüyen, şiddete uğrayan çocuklar her ikisinin de mağduru olabilir. Çocukların kişiliklerini bile etkileyecek bu davranışlara maruz kalmaması için, DBE Davranış Bilimleri Enstitüsünden Uzman Klinik Psikolog Cemre Soysal'ın ailelere uyarıları şöyle:
Akran zorbalığı veya akran istismarı, bir çocuğun okulda yaşayabileceği en olumsuz deneyimlerdendir. Akran zorbalığı çeşitli şekillerde kendini gösterebilir. Fiziksel, duygusal ve sosyal zorbalık olabilir. Fiziksel zorbalık kişinin bedenine ya da sahip olduğu bir mala zarar vermektir, itmek, Eşyalarına zarar vermek, çelme takmak, tehdit etmek şeklinde olabilir. Her boyuttaki zorbalık azdan başlar, mağdurun cevap verememesi durumdan cesaretle şiddeti artar. Özellikle lise çağında, haraç kesme veya kabadayılık davranışları da gözlenebilir. Duygusal zorbalıkta ise, özgüven ve kendilik değeri hedef alınır.
Zorbalığın üçüncü boyutu ise sosyal olandır. Mağdur öğrenciyi küçük düşürme, istenmeyen ilan etme veya hakkında dedikodu çıkartma sosyal zorbalığa girer. Bir çocuğun zorbalığı yapan mı maruz kalan mı olduğunun anlaşılabilmesi için, bu tablonun hangi tarafında kaldığına dikkat edilmesi gerekir. Her iki halde de çocuğun desteğe ihtiyacı olduğu unutulmamalıdır.
Zorba mı Mağdur mu Nasıl Anlarız?
Zorbalığı yapan çocuklar, başka bir öğrenciyi fiziksel, duygusal veya sosyal açıdan sürekli şekilde istismar eder. Güçlerini kötüye kullanıp, mağdur çocuğa zarar verir, en kötüsü bundan pişman da olmazlar. Akranlarına saldırgan davranışlar gösterir ve empati kurmakta zorlanırlar. Fiziksel üstünlüğe de sahiplerse, zorbalık şiddeti artabilir.
Ya Mağdurlar?
Akran zorbalığına maruz kalan, diğer bir deyişle mağdur öğrenciler ise daha sessiz, hassas ve pasiftirler. Zorbalığa karşılık vermek yerine, geri çekilirler. Bu da zorbalığın artmasına neden olan bir faktördür. Böylece kısır döngüye girilir. Mağdurlar daha içe kapanıktır. Başarıları düşüktür. Çoğunlukla olumsuz düşünme eğilimlidirler ve değişim anlamında yeteri kadar güçlü hissetmezler. Adeta bir öğrenilmiş çaresizlik yaşayarak durumu kabullenmiş görünürler. Kendilerini daha güçlü hissetmelerine yardımcı olabilecek yakın arkadaşlık kurmakta da zorluk çekerler.
Hürriyet / 20.12.2012
Haberin devamını pdf formatında okumak için tıklayınız.
Benzer İçerikler :
İşletmelerin varlık amaçları kâr etmek ve sürdürülebilirlik olarak ele alındığında, bu amacı somutlaştıran çalışanların memnuniyetleri birincil derecede önem ...
Terör olayları gibi pek çok durum, her yaştan insanın davranışlarında değişimlere yol açabiliyor, Yaşanan acılar ve kayıplara, dolaylı yoldan maruz kalınsa ...
Yaşanılan şiddet ve travmatik süreç tüm toplumu etkiliyor. Korku, panik, güvensizlik duygularıyla baş etmeye çalışıyoruz. Ama en çok da çocuklarımız için...
"Z kuşağı çocukları, bilgiye rahatlıkla ulaşabildikleri halde çok az bir kısmı bunu gerektiği gibi kullanabiliyor." Genellikle çok uzun saatler ...
İlginizi Çekebilir :
UZM. PSİKOLOG EMRE KONUK Davranış Bilimleri Enstitüsü Başkanı Şiddet Kullanan Kişilerin Ortak Bir Özelliği Var mı? Amerika'da cinsel suç işleyerek...
Senin de zaman zaman yaşadıkların karşısında özgüvenin azalıyorsa ve ne yapacağını bilemiyorsan bu yazıyı okumadan geçme! Mutluluğun ve başarının anahtarı olan ...
Yeni bir iş, farklı bir kariyer ve belki de aşk... 2013'ü geride bırakmaya hazırlandığımız şu dönemde pek çok kişinin yeni yıl hayallerinin en kilit ...
Deneyimli ve Mümkünse Eğitimli Bakıcı Tercih Edin Uzun zamandır beklediğiniz bebeğinizi ya kucağınıza aldınız ya da almak üzeresiniz. Zorlu bi...