Annelik Hırsı 'Çocuğum En İyi Olmalı'

Annelik Hırsı 'Çocuğum En İyi Olmalı'

Okul Dışı Aktivitelere Ayırılan Zaman

Çocuğun okul dışı aktivitesinin amacı çocuğun sevdiği bir işi yaparak hem keyif alması hem de ilgilendiği konu hakkında kendini geliştirmesidir. Yaptığı aktivite bu özellikleri taşımaz hale geldiğinde, örneğin çocuğa bir stres kaynağı olmaya başladığında veya yapması gereken diğer işlerin önüne geçip onları yapamaz hale geldiğinde, zaman kullanımı konusunda sorun yaşanıyor demektir. Böyle durumlarda, yapılan aktivitenin zaman planlaması veya yapılan aktivitenin içeriğinin değiştirilmesi faydalı olacaktır.

Çocuklar, içindeki renklere kendimizin karar verdiği boyama kitapları değildir. Her birinin elinde hayatlarına vermek istedikleri renkler hazırdır aslında. O nedenle, çocukların kendi hayatları üzerinde seçme ve karar verme haklarının olduğunu unutmamak gerekir. Çocuğun kendi yapmak istediği bir aktiviteye giderkenki şevki ve motivasyonu ile, anne babası tarafından yapmak zorunda bırakıldığı bir aktivitedeki motivasyonu çok farklı olacaktır. Bu fark da, onun o işi yaparken göstereceği performansı doğrudan etkileyecektir. En doğrusu anne ve babalarının onlara seçenek sunması ve bu seçenekleri birlikte değerlendirmeleridir.

Her Çocuğun Potansiyeli Farklıdır

Çocuğun potansiyelinin göz önünde bulundurulması önemlidir. Fakat bu konuda da ona birden çok alternatif sunarak onların arasından seçmesine izin verilebilir. Kendine hiç uygun olmayan bir aktiviteyi yapmaya zorlamak, çocuğun performans kaygısı yaşamasına ve yetersizlik hissine kapılmasına neden olabilir. Yine de çocuk, yeteneğinin hiç olmadığını düşündüğünüz bir aktiviteyi yapmakta ısrar ediyor ve onu yapmaktan keyif alıyorsa, çocuğu o aktiviteden uzaklaştırmaya çalışmak yersizdir.

Çocuğun, hayatın içindeki dengeyi öğrenebilmesi ve aşırılık alışkanlığı kazanmaması adına, bu aktivitelerin elbette bir sınırı olmalıdır. Bu iki taraflı da olabilir. Kimi zaman ebeveynler, bu aktivitelere çocuğu gerektiğinden fazla yönlendirebilir kimi zaman da çocuk böyle bir taleple gelebilir. Önemli olan nokta, çocuğun hayatının diğer alanlarında herhangi bir aksaklık yaşamıyor olmasıdır. Bunu sağlamak için yapılması gereken, aktivitenin belirli bir rutinde ve önceden belirlenmiş bir zaman diliminde gerçekleştirilmesidir.

Günümüzün zamansızlığı içinde sürekli koşuşturma ve bir yerlere yetişiyor gibi yaşamanın, yetişkinler üzerinde bile olumsuz etkileri olduğu düşünüldüğünde, çocukların bu girdaba girmelerinin sağlıklı sonuçlar vermesi beklenmemelidir. Bu koşuşturmayı yaşarken, çocuklar çocuk olmaktan ziyade “küçük birer yetişkin” olarak yaşıyorlar hayatlarını. Onlara yetişkinlerin hayatının çocuk versiyonunu yaşatmak yerine, çocukluklarını yaşamaları için alanlar yaratmak gelişimleri açısından daha faydalı olacaktır.

Çocuk Üzerindeki Baskı

Yapmak istemediği bir şeyi yapmak zorunda bırakılan her insanın hissedeceği gibi, çocuk da bu baskıyı üzerinde hissedebilir. Burada titizlikle ayrılması gereken nokta, çocuğun yaptığı aktiviteye ne kadar gönüllü olduğudur. Kendi tercihini ve isteğini yaşayan çocuk böyle bir baskı hissetmeyecektir ve hayatının ileri dönemleri için de kazanacağı bir özellik olacaktır. Fakat istemeyerek giden çocuk için, ebeveynlerin niyetleri hiç o olmamasına karşın verdikleri mesaj açıktır: “Senin yerine başkaları karar verebilir, senin seçim ve değiştirme şansın yoktur.” Zorunlu olarak yaptırılacak her şey gibi zorunlu yaşatılan aşırı sosyal hayatın da, çocuğun ileri dönemlerinde görülebilecek en kalıcı etkisi budur.

Çocuğun Kendine Ayırması Gereken Zaman İdeal Olarak Ne Kadar?

Herkese uygun bir zaman çizelgesi yapmak pek sağlıklı değildir. Yapılan programlarda ve ayrılan zamanlarda dikkat edilmesi gereken nokta, çocuğun ihtiyaçlarını göz önünde bulundurmak ve bu ihtiyaçlar çerçevesinde gerçekçi programlar yapmaktır.

Çocuklarına kaldırabileceklerinden fazla yük yüklemiş ebeveynler, öz eleştiri yaptıklarında, bunun ne derece geçerli olduğunu bulacaklardır. Bazı şart ve imkanlardan yoksun olarak büyümüş ebeveynler, çocuklarına kendi yaşadıkları mahrumiyetleri yaşatmamak adına fazla verici olabilirler. Fakat çocuğun ihtiyacının ne ve ne kadar olduğunun gözlenmesi önemlidir; çünkü bazen çok fazla imkan sunmak, çocuğa büyük bir iyilik yapmak manasına gelmemektedir.

Anne Babalar Arasında Rekabet

Anne babalar kendi aralarında konuştuklarında, çocukları adına yaşadıkları rekabet hissi daha fazla artmaktadır. Birbirleriyle kıyaslama yapan aileler, sürekli bir yetersizlik duygusuna kapılıyorlar. Her şeyin hızlı değişiyor ve gelişiyor olduğu doğru, fakat buna ayak uydurmak için mantıklı sınırlar olduğu unutulmamalıdır. Çocukların hayatta geri kalmamalarının yolu her şeyi yapmaktan değil, yaptıkları işleri iyi yapmalarından geçer. Bu nedenle, aktivite seçim ve değerlendirmelerinde, niceliksel ölçümlerden uzaklaşıp niteliğe odaklanmak daha doğru olacaktır.

Bir çocuğu başarı odaklı yetiştirmek, çocuğun süreçten keyif almasını ve de süreci yaşarken öğrenmesini engelleyecektir. Başarı odaklı çocuk, sadece sonuçla ilgilenecek, sonucu da yalnızca siyah-beyaz zıtlığında değerlendirecektir. Yani çocuk sürekli 2 şık içinde yaşayacaktır. Kazanmak - kaybetmek, başarmak-başaramamak. Hayata böyle bakmaya başlayan çocuklarda sıklıkla görülen problem, acımasız mükemmeliyetçiliktir. Sonucun istemediği gibi olması durumunda, çocuklar kendileri için oldukça acımasız olabilirler. Hırsları, hatalarından ders almalarını veya öğrenmelerini engelleyecek boyutta olabilir. Bir diğer sorun ise, başarı odaklı çocukların özgüvenlerinin sadece bir şeyi başarmak ve başaramamak üzerinden şekillenmesidir. Bu durumda, özgüvenleri olaylara göre değişkenlik göstererek çocukta duygusal problemlere yol açabilir. Çocukların, sonucun ne olduğuna değil, sürecin nasıl işlediğine dair yönlendirilmeleri bu nedenle çok önemlidir.

Uzman Psikolog, Cemre Soysal - DBE Davranış Bilimleri Enstitüsü Çocuk ve Genç Psikolojik Danışmanlık Merkezi

DBE Çocuk ve Genç Psikolojik Danışmanlık Merkezi
Bizi Arayın  Terapistlerimiz

Benzer İçerikler :

Tebrikler Sınavı Kazandın!

Önümüzdeki günler liseye ve üniversiteye hazırlanan gençler için heyecanlı zamanlar. Aylardır hazırlandıkları sınavlar çok yaklaştı. Heyecan dorukta! He...

Ani Bebek Ölümü Sendromu Nedir ve Ne Zaman Yaşanır?

Görünürde sağlıklı olan bir bebeğin 1 yaş öncesi hiçbir ön belirti göstermeden ve başka tıbbi nedenlerle açıklanamayacak bir biçimde uyku sırasında beklenmedik ...

Ergenlikte Aile Tutumları

Ergenlik, her bireyin hayatında oldukça önemli bir yer tutan bir dönemdir. Genellikle 11–20 yaşları arasında tanımlanan bu döneme girme yaşı ve uzunluğu ...

Ailece Okul Alışverişine

DBE Davranış Bilimleri Enstitüsü'nden Psikolog Cemre Soysal, uzun bir tatilden sonra okula başlayacak olan çocuklara okulu sevdirmek için velilerin ailece ...

İlginizi Çekebilir :

Hayır Deyince Kötü Ebeveyn Olmazsınız!

Anne Babaların Çocuk Disiplininde Yapması Gerekenler Nelerdir? Aile üyelerinin belli bir düzene göre yaşaması için oluşturulan disiplin, genel anlamıyla...

Hala peltek peltek konuşuyor...

Her gittiğimiz yerde peltek konuşmasıyla dikkat çekiyor. Herkesin pek bir hoşuna gidiyor... İnsanların beğendiğini gördükçe bizimki bülbül kesiliyor, konuşuyor ...

Üç – Dört Yaş Çocuklarında Kötü Sözlere Dikkat!

3-4 Yaş Çocuğun Genel Psikolojik Özellikleri Nelerdir? Bilişsel, duygusal ve sosyal gelişim olarak 3-4 yaşı kapsayan iki yıllık yelpaze deki farklılıklarla ...

Gözlük-Diş Teli Çocuğun Değişen Tipi

Çocuklar doğumlarından yetişkinliğe kadar farklı hız ve yapıda değişim ve gelişim içindedirler. Fiziksel, sosyal, zihinsel gelişimleri birbirleriyle ilişki ve ...