Ölüm ve Kayıp

Sevilen birinin ölümü, insanın yaşamındaki en sarsıcı olaylardan biridir. Çok çeşitli, karmaşık duygular yaşanabilir; üzüntü, öfke, huzursuzluk, suçluluk ve umutsuzluk gibi. Uyku düzeni ve iştah alışkanlıkları bozulabilir, fiziksel rahatsızlıklar ortaya çıkabilir. Tüm bunlar yas sürecinin doğal tepkileridir ve bu duygular zamanla azalıp artabilir.

Yas tutmanın doğru ya da yanlış yolu yoktur. Herkes üzüntüsünü dini, kültürel, toplumsal ve kişisel inançlarına göre ve bir miktarda da ölen kişiyle arasındaki ilişkiye göre yaşar. Ölümün nasıl gerçekleştiği; mesela ani mi yoksa uzun süren bir hastalık sonucu mu olduğu da tepkilerin farklılaşmasına neden olabilir. Ölüm acısının, yas sürecinin tipik olarak görülen dört temel aşaması vardır:

  1. Uyuşma ve şok: Genellikle ilk zamanlarda görülür ve kısa sürer. Genellikle insanların cenaze ve hazırlıkları süresince iş görebilmelerine yardımcı olur.
  2. Ayrılık hissi: Kayıp hissi ve sevilen kişiye duyulan özlem ortaya çıkar.
  3. Düzensizlik: Yapılan işe yoğunlaşamama, aklını toplayamama ve huzursuzluk görülür.
  4. Toparlanma: Yas döneminin sonlarına doğru, sevilen kişi olmadan yaşama uyum sağlamaya başlanması

Yas sürecinde kaybınızı anlayan ve size destek olan kişilerle bir arada olmak çok önemlidir. Bunlar arkadaşlar, aile, terapistler ve destek grupları olabilir. Yas dönemini atlatmak uzun süre alabilir (3-4 aydan bir seneye kadar sürebilir); bu yüzden kendinize yas tutabilmek için zaman vermelisiniz. Bastırılan ve tutulmayan yas bu sürenin çok uzamasına ve kişinin normal hayatın akışına dönememesine neden olur.

Kendime Nasıl Yardımcı Olabilirim?

Bir günlük tutun; duygu ve düşüncelerinizi yazmanız, içinizde tutmamanız özellikle de yas sürecini tamamlamanız açısından çok yararlı olabilir.
Ölüm ve kayıp üzerine kitaplar okuyun. Başkalarının benzer deneyimlerini okumak bazen çok yararlı olabilir.

Rahatlatıcı bir etkinlik yapın. Başlarda normal günlük düzene dönebilmek, uyum ve sükûnet sağlayabilmek için yardımcı olabilir.

Ölen kişi hakkında konuşmak ve onu tanıyan insanlarla ortak anıları paylaşmak ilk başlarda acı verse de yas sürecini daha kolay atlatmanızı sağlayabilir.

Eğer yararlı olacağına inanıyorsanız, destek gruplarına katılın. Çoğu kişi destek gruplarında kendi hüzünlerini paylaşmanın yararlı olduğunu düşünür.

Ne zaman yardım almalı?

  • Eğer yas tutma isteği bir yıldan fazladır sürüyorsa,
  • Eğer kiloda aşırı bir değişiklik (artma ya da azalma) olduysa,
  • Eğer intihar düşüncesi tekrar ediyorsa,
  • Eğer uyku zorluğu sürüyorsa,
  • Eğer duygusal huzursuzluk ve normal hayatınıza, günlük rutininize dönmeniz fazla uzun sürdüyse,

Uzmanlarla olan bağlantınızı koparmayın. Kendinize bakmanız gerektiğini unutmayın. Eğer aşırı üzüntü duyuyorsanız, iyileşmeyeceğinizi düşünüyorsanız veya kendinize zarar vermeyi aklınızdan geçiriyorsanız hemen onlarla temasa geçin.

Ne tür bir yardım sunulabilir?

Ölüm acısı duyanlar için destek grupları: Bu tür destek gruplarında, güvenli bir ortamda, sevilen birinin kaybından sonra duyulan acılar, korkular ve diğer duygular konuşulur. Bu gruplarda diğerlerinin deneyimlerinden yararlanılabilir ve özellikle çocuklar ve ergenler için çok yardımcı olabilir.

Aile terapisi: "Aile" birçok kişiye birçok farklı şey ifade edebilir. Sizinle akrabalık bağı olan kişiler ya da hayatınızda çok önemli yerleri olan kişiler aile sayılabilir. Bir kaybın olması, ailede birçok kişiyi etkileyebilir. Aile terapistleri, kaybın aile bireyleri üzerindeki etkisi hakkında eğitim görürler ve size yas döneminizde yardımcı olabilirler.

Bireysel terapi: Yas sürecinde (ya da daha sonrasında) zorlanan kişilerle bireysel seanslar yapılır. Kayıpla ilgili duygusal ve psikolojik desteğin yanında, kişinin kaybıyla ilgili takıldığı noktalar araştırılır ve yasını normal sürecinde tamamlaması için yardımcı olunur.

Kitaplar ve dergiler: Sevdiklerini kaybedenler için birçok kitap vardır. Yasta olan birçok kişi, özellikle sevdiklerini kaybedenler tarafından yazılan bu kitapları yararlı bulmaktadır.

İçeriği Paylaş:

İlginizi Çekebilir:

İntiharı Düşünüyorsanız!

Önce şu cümleyi bir düşünün: “İntihar seçilmez, hissedilen acı bu acıyla baş edebilme kapasitesinin üzerindeyse meydana gelir”. İntiha...

Alzheimer Hastalığı

Alzheimer Hastalığının Tarihçesi Alzheimer ilk kez Alman bir psikiyatrist olan Dr Alois Alzheimer tarafından 1906 yılında, ölümünden sonra bir kadın...

Kaygıyı Önlemek İçin Yöntemler

Eğer kaygıdan dolayı sorun yaşayanlardan biriyseniz; gününüzün büyük bir kısmını fiziksel belirtilerle boğuşarak, korku duyarak veya yaşadığınız kaygı ...

Depresyonda Kişinin ve Çevresindekilerin Yapabilecekleri

Depresif bozukluklar, kişinin kendisini bitkin, değersiz, yardıma muhtaç ve ümitsiz hissetmesine neden olur. Bu tip olumsuz düşünceler ve duygular bazı...