Çocuğunuzu Anaokuluna Alıştırmanın Güvenilir Yolu: Berlin Modeli

Çocuğunuzu Anaokuluna Alıştırmanın Güvenilir Yolu: Berlin Modeli

Birçok aile için, anaokuluna alışma süreci sancılı bir dönemdir. Özellikle veda zamanı geldiğinde bir çocuğun gözyaşları içinde annesinin ya da babasının gidişini protesto etmesi, onlar gitmesin diye haykırması yürek burkan ve her iki taraf içinde çok zor anlardır. Peki, bu hep böyle olmak zorunda mıdır? Bir çocuğun kreşe ya da yuva hayatına alışmasının daha kolay bir yolu yok mudur?

Eğer çocuğunuzu anaokuluna göndermek istiyorsanız ve bunu yaparken onun ağlamasını, kendini terk edilmiş gibi hissetmesini istemiyorsanız; bunun yerine gideceği anaokuluna / kreşe yavaşça ve güvenli bir yolla alışmasını arzu ediyorsanız doğru makaleyi okuyorsunuz.

Almanya’da bilimsel çalışmalar sonucunda oluşturulmuş Berlin Modeli (Laewen, Andres & Hedevari, 2003) çocukların güvenli ve mutlu bir biçimde kreş hayatına başlamalarının yolunu gösteriyor. Bu model temelini psikolojideki bağlanma teorisinden (Attachment Theory, John Bowlby, 1969) alır ve çocuğun kayıp duygusu ya da terk edilmişlik hissi yaşamadan anaokulu/ kreş gibi yeni bir ortama güvenle bağlanmasının yöntemini gösterir. Nasıl mı?

Çocukların ortalama 10 gün içinde kreşe alışmalarını kolaylaştıran Berlin Modeli 3 ana evreden oluşur:

1. Temel Evre:

Bu evre, ebeveynin ve çocuğun, anaokulunu / kreşi tanımak ve oraya ısınmak amacıyla kreşte birlikte geçireceği ilk 3 günü kapsar. 1. gün 1 saat, 2. gün 2 saat ve 3. gün 2-3 saat boyunca çocuk, annesinden aldığı güvenle yeni ortamını, öğretmenini ve arkadaşlarını tanır ve terk edilme korkusu yaşamadan etrafını keşfetmek için motive olur. Öte yandan öğretmen de çocuğu gözlemleme ve onunla yavaşça ilişki kurma fırsatı bulur. Çocuk, bu 3 gün boyunca kreşteki diğer çocuklarla oynaması için zorlanmaz ve aktivitelere katılması onun isteğine bırakılır. Anne ya da baba varlığıyla yeni bir ortamda bulunan çocuğa güven telkin eder.

2. Sağlamlaştırma ve Ayrılma Evresi:

Bu evre 4. ve 10. günler arası yaşanan zaman dilimini kapsar. Bu evrede amaç çocukla öğretmeni arasında oluşan güven ilişkisinin sağlamlaştırılmasıdır. Çocuk kabul ettiği sürece öğretmen onunla yakın bir ilişki kurar, ona öğle yemeğini yedirir, onunla oynar. Bütün bunlar sırasında ebeveyn kendini arka planda tutar ve aktif olarak hiçbir şeye karışmaz. Sadece fiziksel olarak oradadır. İlk ayrılık denemesi 4. gün yaşanır. Yarım saat gibi kısa bir süre için ebeveyn çocuğuna veda eder ve çocuğun kendisini göremeyeceği yakın bir yerde bekler. Bu ilk ayrılık denemesinde çocuğun vereceği tepki, onun yuvaya alışma süreciyle ilgili ilk ipuçlarını da verir. Eğer çocuk, annesinin gidişinden aşırı rahatsız olmuyorsa ve kendi başına aktif davranabiliyorsa muhtemelen kreşe uyum süreci yaklaşık 6 günde tamamlanacaktır. Ama çocuk annesinin gidişini protesto ediyorsa, peşinden gidip ağlıyorsa ve öğretmeninin onu teselli etmesine izin vermiyorsa alışma süreci muhtemelen 2-3 hafta gibi bir zaman zarfında tamamlanacaktır. 4. günden sonraki günlerde ayrılık denemelerine devam edilir ve çocuğun tepkisine göre ebeveynin yuvaya dönüş süresi uzatılır. Böylece çocuk günden güne daha uzun sürelerle kreşte tek başına kalmaya başlar. Çocuğun annesine ya da babasına ihtiyaç hissetmesi durumunda ebeveyn hemen ulaşılabilir mesafede olmalıdır; örneğin kreşin bahçesinde ya da yan odalardan birinde.

3. Bitiş Evresi:

Üçüncü güne kadar yaşanan ayrılık denemelerinde çocuk olumlu gelişmeler göstermişse eğer bu son evrede ebeveyn artık kreşten tamamen ayrılabilir. Yine de ilk zamanlar ebeveyn gerektiğinde her an telefonla ulaşılabilir konumda ve tekrar kreşe dönebilecek mesafede olmalıdır. Bu evrede çocuk, annesinin gitmesini istemeyebilir ama önemli olan annesi ona veda ettikten sonra öğretmeninin kendisini teselli etmesine izin vermesidir. Eğer öğretmen çocuğa güven verip onu sakinleştirebiliyorsa, çocuğun öğretmene bağlanmaya başladığını ve artık yeni kreş hayatına alıştığını kabul edebiliriz.

Berlin Modeli’nin Avantajları:

  • Çocuğun kreş gibi yeni bir ortama güven duyması yavaş bir alışma süreciyle sağlıklı bir biçimde yaşanır.

  • Bu süreçte çocuk aşamalı olarak anne ya da babasının eşliğinde yeni öğretmenini ve arkadaşlarını tanır.

  • Çocuk, bir anda anne ya da babasına veda etmek zorunda bırakılmaz.

  • Çocuk, ebeveyninden aldığı destekle ayrılık kaygısı taşımadan yeni ortamına daha çabuk ilgi duymaya başlar.

  • Bu model sayesinde ebeveyn, yuva öğretmeniyle çocuğunun uyku, beslenme ve oyun alışkanlıkları hakkında konuşma fırsatı bulur ve çocuğunu emanet edeceği öğretmeni daha yakından tanır.

Yazarın Tavsiyesi:

  • Çocuğun yuvaya alışma sürecindeki en önemli faktörlerden biri de onun yaşı ve karakteridir. Bazı çocuklar yeni bir ortama alışmak için sadece birkaç güne ihtiyaç duyarlarken bazıları birkaç haftaya ihtiyaç duyabilirler. Bu yüzden her çocuk farklıdır ve bir diğeriyle kıyaslanmamalıdır.

  • Anne ya da baba çocuğuna veda etmeden asla ortadan kaybolmamalıdır. Örneğin; çocuk o sırada güzel bir oyuna daldığı gerekçesiyle ona veda etmeden giderse ebeveyn, onun kendisini terk edilmiş gibi hissetmesine neden olabilir ve çocuk bir dahaki sefere o fark etmeden gider kaygısıyla, annesini ya da babasını yanından hiç ayırmak istemeyebilir.

  • İlk ayrılık denemesinde çocuk ağlasa bile kısa süreliğine ebeveyn gitmelidir. Ebeveynin dönüş süresi çocuğun tepkisinin şiddetine göre uzatılıp, kısaltılmalıdır.

  • Kreşe alışma evresinde ebeveyn her zaman için ulaşılabilir olmalıdır ki, çocuk zorlandığında annesinin ya da babasının her zaman geri gelebileceğine olan güveni sarsılmasın.

  • Küçük çocuklar “yakında” ya da “birazdan” gibi zaman zarflarını anlamayabilirler. Bu yüzden örneğin ebeveyn çocuğa öğle yemeğinden sonra geleceğini söyleyebilir (ama öğle yemeğini bitirdikten sonra değil) ve buna benzer verilen her söz mutlaka tutulmalıdır ki çocuğun annesinin ya da babasının sözüne olan güveni pekişsin.

  • Bir çocuğun yuvada yaşadıklarıyla ilgili söylediği olumsuz şeyler ciddiye alınmalı ve mutlaka araştırılmalıdır.

  • Çocuk yuvaya başlamadan önce ona yuva ortamını anlatan resimli kitaplar okunabilir. Kreşin nasıl bir yer olduğundan, orada neler yapabileceğinden bahsedilebilir.

  • Bunları yaparken kreş olduğundan daha harika bir yermiş gibi gösterilmemelidir. Yoksa çocuk daha sonra hayal kırıklığına uğrayabilir.

  • Kreşe başlamadan önce kreşle ilgili alınacakları (okul çantası vs.) aile, çocuğuyla birlikte onun seçmesine izin vererek halledebilir.

  • Çocuğun kreşe giderken sevdiği ve bağlı olduğu bir oyuncağını yanına alması ona güven telkin edebilir.

Ev hayatından kreş hayatına geçiş süreci bir çocuğun güvenle bağlandığı ailesinden ve de ortamından ilk ayrılık denemesidir. Ve hiçbir ayrılık bir çocuk için kayıp duygusuna ya da terk edilmişlik hissine dönüşmemelidir. Berlin Modeli’ndeki gibi duyarlı ve sağlıklı bir yaklaşımla çocuğun yaşayacağı alışma süreci, hem aileler hem de çocuklar için daha kolay bir hale gelebilir.

Klinik Psikolog & Sistemik Birey, Çift ve Aile Terapisti Dr. Ayşe Bombacı - DBE Davranış Bilimleri Enstitüsü Çocuk ve Genç Psikolojik Danışmanlık Merkezi

DBE Çocuk ve Genç Psikolojik Danışmanlık Merkezi
Bizi Arayın  Terapistlerimiz

Benzer İçerikler :

Ebeveyn, Çocuk ve Deprem

Depremin etkilerini en yoğun biçimde yaşadığımız şu günlerde, ebeveynlerin en temel endişesi kendilerini ve çocuklarını olası bir depreme veya doğal afete...

Sınav Kaygısı Nedir? Başa Çıkma Yöntemleri

Sınav kaygısı, sınav durumlarıyla doğrudan ilişkili olan bir kaygıdır. Bu kaygı, kişinin sınava yeterli şekilde hazırlanmasına ve başarılı olmasına engel ...

Mükemmel Anneliği Aramak

Annelik doğası gereği çok fazla hayal kırıklığı, belirsizlik, yetersizlik, stres ve en önemlisi de kendini suçlama duygularından oluşur. Toplumda annelerin...

Geleceğe Doğru Bakan Çocuklar

Hiç şüphe yok ki, büyüme sürecindeki insanın, yaşadığı zamandan olabildiğince faydalanması önemlidir ancak, çocuklara gelecek hakkında ve gelecekte neler ...

İlginizi Çekebilir :

Çocuklarda Bağımsızlık Duygusu ve Sorumluluk Bilinci Geliştirme

Her anne ve baba çocuklarının kendi ayaklarının üzerinde durmasını ve sorumluluk sahibi olmasını ister. Ancak, çocuklarının ne zaman ve ne kadar bağımsızlık ...

Çocuklarda Aşk

4-5 Yaş Çocuğunun Genel Psikolojik Özellikleri Nelerdir? Toplumsal gelişim yönünden, yetişkinleri izleyerek onların davranışlarını taklit eden, model alan ...

Sınav Kaygısı Nedir? Başa Çıkma Yöntemleri

Sınav kaygısı, sınav durumlarıyla doğrudan ilişkili olan bir kaygıdır. Bu kaygı, kişinin sınava yeterli şekilde hazırlanmasına ve başarılı olmasına engel ...

Çocuklarda Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite (DEHB)

Dikkat eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu (DEHB) olan çocuklara iyi bir ebeveyn olmanın önceliği, DEHB’li çocukların davranışlarını anlamaktan...