Çocuklarda Psikolojik Dayanıklılık (Resilience)

Çocuklarda Psikolojik Dayanıklılık (Resilience)
Dayanıklılık olumsuzluklara karşı hazırlıklı olma, stres ve travmayla başa çıkabilme, zor koşullara uyum sağlama, yıkıcı deneyimlerden bir şeyler öğrenerek başa çıkma kapasitesidir. Hem ruhsal hem de fiziksel dayanıklılık ve esnekliktir.  Psikolojik dayanıklılık, zor durumlardan sonra tekrar ayağa kalkabilme becerisidir. Kısacası, ruhun bağışıklık sistemi ya da koruyucu kalkanı da diyebiliriz. Amerikan Psikoloji Derneği zorluklar, travma, trajedi, tehdit ya da stres koşullarına iyi uyum sağlayabilmeyi dayanıklılık olarak tanımlar. Stres altında, strese rağmen yüksek performans gösterebilmek psikolojik dayanıklılığı gösterir.
 
Psikolojik dayanıklılık birçok faktöre bağlıdır. Herkes doğuştan bir miktarda çabuk iyileşme becerisine sahiptir. Kişilik özelliklerinin yanı sıra psikolojik sağlamlık sonradan öğrenilebilir ve geliştirilebilir bir beceridir. Bu noktada çevresel etkenlerin de etkili olduğunu görmekteyiz. Duygusal olarak olumlu, güvenilir, dengeli ve süreklilik içeren ilişki kurabildiği kişiler (anne, baba, anneanne, babaaanneler, öğretmen vb.) hayatında olan çocuğun psikolojik dayanıklılığı da artabilmektedir.
 
Tabi ki ebeveynler, çocuklarının hep mutlu ve keyifli olmasını isterler, hiç üzülmemelerini, hayal kırıklığı yaşamamalarını isterler. Fakat hayatta zorluklar ve hayal kırıklıkları da vardır. Çocuklar büyürken hayal kırıklığı ve stresle karşılamayacak şekilde aşırı korumacı tavırlar sergilediğimizde, gerçekçi bir dünyaya hazırlamamış oluruz. Zorluklarla karşılaştıklarında olaylara meydan okuyarak onlarla başa çıkabildiklerini deneyimledikçe tatmin olurlar. Zorlukların üstesinden gelebilme becerisi, ileride ayakları üzerinde durabilme ve başarılı olabilmeleri açısından önemlidir. Çocuğun ihtiyaçlarını anlayan, çocuğun etrafında olan biteni algılamasına ve içsel dengeyi bulmasına yardımcı olan bakım verenler uzun vade de çocuğun psikolojik olarak dayanıklı olmasına da katkı sağlamış olurlar.
 
Çocuklarda psikolojik dayanıklılığın oluşabilmesi için üç temel faktör: 
1. Güvende olduğunu hissetmek.
2. Kendine olan güven, başaracağına dair inanca sahip olmak.
3. Kendi sınırlarını, yapabileceklerini iyi bilerek dayanıklılığını doğru tahmin etmek.
 
Ebeveynler psikolojik olarak dayanıklı çocuklar yetiştirebilmek için neler yapabilir?
 
Çocuğun fiziksel ihtiyaçları kadar duygusal ihtiyaçlarını da karşılayabilmek.
Çocuk ile ebeveyn arasındaki ilişki çok önemlidir. Şefkatli, sevgi dolu, çocuğun ihtiyaçlarını anlayan ve bunları karşılayan, tutarlı ve sınırları belirgin olan ebeveyne sahip çocuklar kendini gerçekleştiren, mutlu bir çocuk ve ileride de yetişkin olurlar. 
Aşırı korumacı olmamak. Çocuğun üzülmesine veya başarısız olmasına da izin verebilmek. 
“Bu durumun senin için zor olduğunu biliyorum. Senin yanındayım. Bunun üstesinden gelebilirsin.” diyebilmek.
Çocuğa kendisinin değerli ve özel olduğunu hissettirebilmek. Şimdi ve burada onunla olduğunuzu hissedebilmesi. Bunun için birlikte gülebilmek, kahkaha atmak, oyun oynamak, saçmalamak. 
Kendisini yeterli ve yetkin hissedebilmesi için ne kadar harika yaptığına değil çabaladığına ve pes etmeden devam edebildiğine vurgu yapmak.
Çocuğun yaşadıklarını ve anlattıklarını merakla dinlemek.  Zor durumlarda, olumsuz olaylarda nasıl hissettiğini anlamak ve birlikte konuşmak. Bu zor durum karşısında nasıl baş edebilir konusunda fikirler vermek yerine onun çözüm yolları bulabilmesi için teşvik edebilmek. 
 
Psikolojik dayanıklılık, zor durumlarda kırılmadan bükülebilme ve olay geçtikten sonra da eski şekline dönebilme kapasitesidir. Olumsuzluklar karşısında iyimser bir tutum sergilemek, kendine güvenerek, başa çıkabilmek için uğraşmaktır. Psikolojik olarak dayanıklı olan çocukların duygusal gücü de vardır. Bu da çocuğa hayatta karşılaştığı problemlerle mücadele edebilme gücünün de olması demektir. Böylece birey; çocukluktan ergenliğe, ergenlikten yetişkinliğe yaşam başarısı olan kişilere dönüşür. Ebeveynler olarak hayatın inişli çıkışlı olduğunu ve stresli durumların var olduğunu kabul ederek, çocukların da bu zorluklarla yüzleşebilmesi ve bunlarla baş ettiğinde güçlenerek büyümesine destek olabilmek çocuklar verebileceğimiz için en büyük armağandır.
 
Haber: https://www.milliyet.com.tr/pembenar/pandemi-doneminde-cocuklarin-psikolojik-dayanikliligi-nasil-artirilir-6467369
 
Klinik Psikolog Ece ERYILMAZ
DBE| Çocuk ve Genç Psikolojik Danışmanlık Merkezi

DBE Çocuk ve Genç Psikolojik Danışmanlık Merkezi
Bizi Arayın  Terapistlerimiz

Benzer İçerikler :

Çocuklarda Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite (DEHB)

Dikkat eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu (DEHB) olan çocuklara iyi bir ebeveyn olmanın önceliği, DEHB’li çocukların davranışlarını anlamaktan...

ÇOCUKLARDA GÖRÜLEN AYRILIK KAYGISI

“Yapılan araştırmalar, çocukların yaklaşık %4.1’inde ayrılma anksiyetesi görüldüğünü ve doğru zamanda tedavi edilmediği takdirde bu  ...

Oyunun İyileştirici Gücü

“Çocuğum hep aynı oyunu oynamak istiyor.” diyorsanız, bilin ki orada halledilmeye çalışılan bir mesele var! Çocuklar aslında neye ihtiyaçları ...

Çocuk Bazı Şeylerin Yasak Olduğunu Öğrenmeli

Tehlikeyi çocuğa öğretmenin en önemli etkenlerinden biri, çocuğun 'kural' tanıyor olmasıdır. Çünkü çocuğu tehlikelerden koruyabilmek için ona bazı...

İlginizi Çekebilir :

Hala peltek peltek konuşuyor...

Her gittiğimiz yerde peltek konuşmasıyla dikkat çekiyor. Herkesin pek bir hoşuna gidiyor... İnsanların beğendiğini gördükçe bizimki bülbül kesiliyor, konuşuyor ...

KARİYER PLANLAMA SÜRECİNE ERKEN YAŞTA BAŞLAMAK NEDEN ÖNEMLİ?

Çocukların ve gençlerin katılım gösterdiği bir araştırmanın sonuçlarına göre, çocukların ve gençlerin %50’sinden çoğu, mevcut iş fırsatları hakkında ...

DEHB’Lİ ÇOCUĞUNUZA NASIL YARDIMCI OLABİLİRSİNİZ?

Dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu; çocuklarda, ergenlerde ve yetişkinlerde görülen Dünya Sağlık Örgütü ve Amerikan Psikiyatri Birliği de dahil olmak...

Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğunun İki Ucu

Çocukluk çağının en sık görülen gelișimsel bozukluklarından biri olan Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu (DEHB) son yıllarda dünyada ve ülkemizde ...