DEHB’Lİ ÇOCUĞUNUZA NASIL YARDIMCI OLABİLİRSİNİZ?

Dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu; çocuklarda, ergenlerde ve yetişkinlerde görülen Dünya Sağlık Örgütü ve Amerikan Psikiyatri Birliği de dahil olmak üzere tanınan, dikkatsizlik (dikkatin kolayca dağılması) ve/veya aşırı hareketlilik ve dürtüsellik (o anda içinden geldiği gibi hareket etme ve sonucunu düşünmeme) belirtilerinin görüldüğü en yaygın nörogelişimsel ve davranışsal bir psikiyatrik bozukluktur. DEHB olan kişilerde yürütücü işlevlerde sorun vardır. Yürütücü işlevler; planlama, muhakeme, problem çözme, hedef belirleme, duygusal kontrol sağlama gibi günlük hayatımızda kullandığımız becerilerimizden sorumludur. Son yıllarda DEHB konusunda yapılan araştırmalara göre, beynimizde bulunan iki sistem (fren sistemi ve odaklanma sistemi) içerisinde odaklanma sisteminin çalıştığı ancak fren sisteminin yeterince iyi çalışmadığı belirtilmektedir. Bu nedenle de DEHB olan çocuklar saatlerce lego yapabiliyor ya da televizyon izleyebiliyorken, ders çalışmak konusunda zorlanabiliyorlar. DEHB olan çocuklarda öğrenme güçlükleri de eşlik edebilir. Çocuğun bireysel destek ve özel eğitime ihtiyacı olabilir. Dışarıdaki gürültü ya da kendi düşünceleri sebebiyle dikkatleri hızla dağılabilir.  Yürütücü işlevlerinde zorluk yaşayan bu çocuklar, ödevlerini eve getirmeyi veya tamamladıkları ödevlerini okula götürmeyi unutabilirler, defterlerini, kitaplarını kaybedebilirler. Zaman yönetiminde çok başarılı olamayabilirler ve genelde sorumluluklarını erteleme eğiliminde olurlar. Potansiyelleri olmasına rağmen derslerinde ve projelerinde başarısızlığa uğrayabilirler. Ancak tüm bunlar, DEHB’li çocukların kötü notlara, düşük okul performansına mahkum oldukları anlamına gelmez.

DEHB tanısı almış çocuğunuza nasıl yardımcı olabilirsiniz?

1. Çocuğunuzun En Uygun Tedaviyi Görmesini Sağlayın.

Öncelikle çocuğunuza kendiniz tanı koymayın. DEHB belirtileri olduğunu düşünüyorsanız yapmanız gereken ilk şey bir uzmana başvurmaktır. Bu tür durumlarda psikiyatrist ve psikologla iş birliği halinde hareket etmelisiniz. Hem ilaç tedavisi hem de en doğru terapi yöntemine sadece psikiyatrik hekim ve psikolog karar verebilir.

2. Çocuğunuza Eleştirel Değil Merhametli Bir Tutumla Yaklaşın.

Çocuğunuz kasıtlı olarak görevlerini yerine getirmiyor veya arkadaşlarıyla problemler çıkarıyor gibi gelebilir fakat bunları bilinçli bir şekilde yapmadığını lütfen unutmayın. DEHB’li çocukların konsantre olmaları, başladıkları işi sonuna kadar bitirebilmeleri, özellikle ilgilerini çekmeyen görevleri bitirebilmeleri oldukça zordur. Çocuğunuzun yaşadığı bu zorluklara eleştirel bir tavırla tepki vermek yerine anlayışlı ve merhametli bir şekilde, ona içinde bulunduğu durumu anlatmalısınız. Onu ödevlerini yapmaya zorlamak için cezalandırmakla tehdit etmekten kesinlikle kaçınmalısınız. “Ödevini bitirene kadar odandan çıkamazsın.” “Eğer odanı toplamazsan bugün seninle parka gitmiyoruz.” gibi ifadelerden kesinlikle kaçının. Tam aksine, sorumluluklarını yerine getirmekte ona destek olup bunu başardığı zamanlarda takdir edin.

3. Çocuğunuzun Öğretmeniyle İş Birliği Yapın

Çocuğunuzun öğretmeniyle açık bir iletişim kurmak ve yakın temas halinde olmak çok önemli. Çünkü gününün büyük bir çoğunluğunu okulda geçiren çocuğunuz, ebeveyninden gördüğü kadar öğretmeninden de destek görebilmelidir. Çocuğunuza DEHBtanısı konduğunda bunu öğretmenleri ile paylaşın ve hangi konularda destek istediğinizi net bir şekilde ifade edin. Özellikle de okulun rehber öğretmeniyle iş birliği halinde ilerlemeyi ihmal etmeyin. Bu noktada çocuğun etiketlenmemesi ve ötekileştirilmemesi gerekmektedir. Bu yüzden öğretmenlerin de DEHB konusunda bilgilendirilmesi ve tutumları çok önemlidir.

4. Program Oluşturun

Çocuklar rutin ve düzeni severler ve kendilerini güvende hissederler. Örneğin bir bebek ne zaman yemek yediğini, uyuduğunu, ebeveyniyle oyun oynadığını bilirse gününü çok daha sakin ve huzurlu geçirecektir. Aslında bu, sadece bebekler için değil hepimiz için geçerlidir. Özellikle DEHB’li bir çocuk için programlı bir yaşam, çok daha önemlidir. Okul, ödev, oyun, ev işleri ve bunun gibi tüm aktiviteleri içeren bir program oluşturun. Bu programı görünür bir yere asın ve her görevin yanına tik atmak için bir boşluk bırakın. Eğer programda bir değişiklik yapılması gerekiyorsa çocuğunuza bunu en erken vakitte bildirin ve programı bu değişikliğe göre yeniden düzenleyin.

Çocuğunuza bu süreçte organize olabilmesi için yardımcı olun. Yapacağınız programları görselleştirmek dikkatini toplaması ve hatırlamasını kolaylaştıracaktır. Renkli bölmelere ayırdığınız defterler, ödevlerini koyabileceği renkli dosyalar, hazırladığınız programa çocuğunuz her başarılı olduğunda yapıştırabileceğiniz eğlenceli stickerlar alabilirsiniz. Böyle küçük gibi görünen detaylar tahmin ettiğinizden çok daha etkili olabilir ve çocuğunuzun motivasyonunu artırabilir.

5. Kuralları Belirleyin

Eğer çalışıyorsanız patronunuzla aranızdaki ilişkiyi bir düşünün. Görevleriniz, iş tanımınız açık bir şekilde belirlenmiş olmasaydı ve patronunuz bu konuda size net bir şekilde açıklama yapmasaydı kendinizi nasıl hissederdiniz? Çocuğunuz da tıpkı sizler gibi görevlerini ve sorumluluklarını net bir şekilde bildiğinde, daha rahat hissedecektir. Belirsizlik her zaman kafa karışıklığına neden olur. Çocuğunuz belirlediğiniz kurallara uyduğunda onu takdir edin ve övgüden çekinmeyin. Hatta kurallara uyduğunda maddi değer taşımayan ödüllendirmeler de kullanabilirsiniz. Çocuğunuza sarılmak, “Aferin” demek, çak yapmak, kendi selamlaşmanızı yapmak, istediği bir oyunu beraber oynamak ya da sevdiği bir tatlıyı onun için yapmak bu ödüller arasında olabilir.

6. Çocuğunuzu Övmeyi İhmal Etmeyin

DEHB’li çocuklar sıklıkla eleştirilirler ve kimi zaman sert tepkilere maruz kalabilirler. Bu nedenle olumsuz söylemlere, kızgın suratlara alışkındırlar ve bir süre sonra bunun normal olduğuna inanırlar. Bu yüzden çocuğunuz başarılı olduğunda, güzel davranışlar sergilediğinde gerçekçi bir şekilde onu övün. Bu şekilde olumlu davranışlarını pekiştirmiş ve onu daha fazla olumlu davranışa teşvik etmiş olursunuz.

Tüm bunların dışında çocuğunuza yapabileceğiniz en büyük iyilik,onu etkili bir şekilde dinlemektir. Onunla zaman geçirin, ondan gününü anlatmasını isteyin. Ona hayallerini, hedeflerini sorun. Onunla gerçekten bağlantı kurun ve onunla ilgilendiğinizi ona gösterin. DEHB, çocuğunuzun kendisi hakkında nasıl hissettiğini de etkiler. Bu yüzden çocuğunuz DEHB’yi ne kadar iyi tanırsa ve kendisini keşfedebilirse, DEHB’nin hayatının bir parçası olduğunu anlayabilirse hayatını yaşaması çok daha kolay bir hal alacaktır ve yukarıda bahsettiğimiz çözüm yollarını uygulamaya çalışırken size zorluk çıkaran değil size bu yolda eşlik eden hatta anlayış gösteren taraf olacaktır. Unutmayın, önce oksijen maskesi size sonra çocuğunuza. Bu yüzden kendinizi ve ihtiyaçlarınızı da ihmal etmeyin. Kendinize bakım verin, eşler arasında iş bölümü yapın. Her çocuğun ihtiyacı olduğu gibi DEHB’li çocukların da ihtiyacı mükemmel ebeveynler değil yeterince iyi ebeveynlerdir. Bu nedenle mükemmel olmaya çalışmayın!

Ece Eryılmaz Seçen
Klinik Psikolog
Davranış Bilimleri Enstitüsü
Çocuk ve Genç Bölümü

 

KAYNAK
Sürücü, Ö. Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu (DEHB) Anne Baba Öğretmen Elkitabı (2016). Bilgi Yayınevi.
Tartakovsky, M. (2013). 8 Waysto Help Kids With ADHD SucceedIn School. PsychCentral
Tartakovsky, M. (2014).10 StrategiesForHelpking Kids With ADHD Build Self-Confidence. PsychCentral

DBE Çocuk ve Genç Psikolojik Danışmanlık Merkezi
Bizi Arayın  Terapistlerimiz

Benzer İçerikler :

ÇOCUĞU ANLAMADA ETKİLİ BİR ARAÇ: RESİM

Resim, çocuğun kendini yansıtması ve olaylar hakkındaki duygu ve düşüncelerini ifade etmesinde önemli bir araçtır. Resimler aynı zamanda çocukların...

Çocuk Yetiştirmenin Altın Kuralları

Çocuk Yetiştirmenin Altın Kuralları Ebeveynlik becerileri deneyimlerle gelişen, çocuğun yaşına göre esneklik gösteren, aile ve çocuk arasındaki iletişimin ...

ÇOCUKLUK TRAVMALARI YETİŞKİN DÖNEMİNDE İLİŞKİLERİ NASIL ETKİLER?

“Birçoğumuzun geçmişi, yetişkinlik yıllarına izler bırakan travmalarla dolu. 2017’de dünya genelinde yapılan bir araştırmada, her 8 yetişkinden ...

Anaokuluna Başlayacak Ama Nasıl?

Anaokuluna başlayacağı için pek bir mutlu gözüküyordu... Herkese “Ben artık okula gideceğim... Büyüdüm...” diyordu... Fakat, o gün öğretmeni ile...

İlginizi Çekebilir :

Gözlük-Diş Teli Çocuğun Değişen Tipi

Çocuklar doğumlarından yetişkinliğe kadar farklı hız ve yapıda değişim ve gelişim içindedirler. Fiziksel, sosyal, zihinsel gelişimleri birbirleriyle ilişki ve ...

Yalan Dolu Dünya

Annesi, “Sorunumuz, kızım çok rahat yalan söylüyor” diye başlamıştı. Peki nasıl yalanlardı acaba bunlar;  “ödev yok” diyo...

Kardeş İlişkilerinde Ebeveyn Tutumlarının Önemi

Çocuklarını büyütürken ebeveynlerin kafasında “Kardeş ilişkileri nasıl olacak?” sorusu hep vardır. Her zaman kardeş rekabetinin ve çatışmaları...

Çocuklarda Psikolojik Dayanıklılık (Resilience)

Dayanıklılık olumsuzluklara karşı hazırlıklı olma, stres ve travmayla başa çıkabilme, zor koşullara uyum sağlama, yıkıcı deneyimlerden bir şeyler öğrenerek...