Anne Beni yalnız bırakma

Anne Beni yalnız bırakma

Bebekler 7-8 aylık olmalarından itibaren anne ve babalarına yakın olmak isterler. Özellikle annelerini takip etmeye, onlarla ilişki kurabilmek adına planlı girişimlerde (elini uzatmak, gülümsemek, emekleyerek yanına gitmek vs.) bulunmaya başlarlar. Anneleri bulundukları odadan ayrıldıklarında kaygılanır, geri döndüklerinde ise mutlu olurlar. Yanında olmasalar bile annelerinin sesinin nereden geldiğini duymaya çalışır, oyun oynarken dahi annelerinin ne yaptığını takip ederler. İşte tüm bu duygusal ilişki, çocukluk ve daha ilerisi için de önemli bir belirleyici olacak olan anne ve bebek arasındaki “bağlanma” sürecidir. Eğer bu süreç güvenli bir şekilde atlatılır, anne ve bebek arasındaki karşılıklı bağ doğru bir şekilde kurulursa çocuğun ilerideki yaşamı için de ayrılık önemli bir sorun teşkil etmez.

Ayrılık kaygısı genellikle 1-3 yaşları arasında gözlenen, bebeğin özellikle annesinden ayrıldığında yaşadığı yoğun strestir. Bağlanılan kişiden ayrı kalmaktan kaçınmak 7 ay - 4 yaşları arasında yaşanılması normal bir durum olup, 4 - 5 yaşlarından itibaren bu kaygının yavaş yavaş kaybolması beklenir. Eğer bu kaygı, yaşa ve gelişim düzeyine uygun olmayacak şekilde, 4 haftadan daha fazla devam ediyor ise artık bunun adı “Ayrılık Kaygısı Bozukluğu” dur ve bu bir rahatsızlıktır. Bu çocuklar anne babalarından ayrıldıklarında, onların başlarına bir şey geleceği ve onları bir daha göremeyecekleri endişesini taşırlar. Geceleri yalnız yatmakta güçlük çekerler, sık sık kabuslar görürler.

Genellikle çocuğun yuvaya ya da okula başlamasından önce aileler tarafından fark edilmesi güç olan bu rahatsızlık, anneden ilk ciddi ayrılış olan okul ortamına giriş ile birlikte ebeveynlerin dikkatini çekmeye başlar. Her sabah karın ağrısı, mide bulantısı gibi çeşitli fizyolojik belirtiler dile getiren, “Anne ne olur bugün okula gitmeyeyim” diye yalvaran, yuvada ya da okulda “Anne ne olur yanımda kal” diye bağırıp ağlayarak annesine yapışıp onların gitmesine izin vermeyen çocuklar büyük olasılıkla ayrılık kaygısı sorunsalını yaşıyorlardır. Ve bu süreç eğer bir uzmandan yardım alınmaz ise çok uzun süre devam edebilir. Çocuğun kendini güvende hissettiği annesinin yanından, evinden uzaklaşması, tanımadığı bir ortamda farklı çocuklarla bir arada bulunması kaygısını oldukça arttırır. Bu durum çocuğun okula uyum sağlayamamasına, derslerde dikkatini toparlayamamasına, akademik başarısızlığına, arkadaş edinememesine ve sosyal faaliyetlere katılamamasına sebep olur.

Kaygıyı Azaltmak İçin Yapılabilecek Bazı Öneriler:

  • 7 ay – 2 yaş dönemi içerisinde bakıcı değiştirmemeye çalışın. Eğer çalışmaya başlayacaksanız, bebeğinizin siz yanındayken yavaş yavaş bakıcıya alışması için ona zaman tanıyın. Onlar arasındaki güven sağlandıktan sonra bazı görevleri bakıcıya devretmeye başlayın.

  • Evden ayrılacaksanız, kesinlikle ona gözükmeden, kaçarak evden çıkmayın. Mutlaka vedalaşın. Onu öpüp ona sarılın nereye gideceğinizi ne yapacağınızı kısa bir sohbetle ona anlatın ve mutlaka geri döneceğinizi söyleyin. O ağlasa bile siz sakin ve huzurlu bir şekilde ondan ayrılın. Eğer ağlayacaksanız bunu ondan ayrıldıktan sonra yapın. Bu hoşça kal sohbetini her ayrılıştan önce rutin bir şekilde mutlaka yapın. Ancak bu şekilde aranızdaki güven ilişkisi sağlamlaşacaktır.

  • Kaygılı ve üzüntülü olduğunuzu ona belli etmemeye çalışın ve yüzünüzdeki ifadenin sakin ve huzur verici olmasına özen gösterin. Unutmayın, kaygınızı çocuğunuza da yansıtıp onunda endişeli olmasına sebep olabilirsiniz.

  • Sadece olumlu duygularını değil, olumsuz olanları da dinlemeye özen gösterin. Onu bu duygularını da anlayıp kabullendiğinizi gösterip rahatlatmaya çalışın.

  • Okulun ilk gününde mutlaka yanında olmaya ona destek olmaya çalışın. Bunun kısa bir ayrılık olacağını, yeni kişilerle tanışıp yeni şeyler öğreneceğini ve iyi vakit geçireceğini ona söyleyin. Eve döndüğünde ise günün nasıl geçtiğini sorup onu sıkmadan sadece dinleyin.

  • Sakın geri adım atmayın, kararlı ve tutarlı olun. Onu okula gitmesi için ikna etmeye çalışın.

Aslı Kızıltoprak Tuna, Uzman Klinik Psikolog - DBE Çocuk ve Genç Psikolojik Danışmanlık Merkezi

DBE Çocuk ve Genç Psikolojik Danışmanlık Merkezi
Bizi Arayın  Terapistlerimiz

Benzer İçerikler :

Bireysel Kariyer

Gençlerde kişilik oluşumu ve yönlendirme nasıl olmalıdır? Bu anlamda verilecek profesyonel desteğin anlamı nedir? Bir insanı diğer insandan ayıran bedensel, ...

Grup Terapisi Nedir

Amacı ve Özellikleri Grup Terapisi; bir lider psikoterapist yönetiminde, bir grup katılımcının, bir arada psikoterapi aldığı formattır. Gruplar genel olarak ...

Kariyere Ailenin Etkisi

Bir insanı diğer insandan ayıran bedensel, duygusal ve zihinsel etkinliğe çevrenin verdiği değerlerle tanımlanan kişilik gelişimi doğumundan itibaren başlar. ...

Ergenlikte Aile Tutumları

Ergenlik, her bireyin hayatında oldukça önemli bir yer tutan bir dönemdir. Genellikle 11–20 yaşları arasında tanımlanan bu döneme girme yaşı ve uzunluğu ...

İlginizi Çekebilir :

Çocuğum Telefon İstiyor, Alsam mı?

Telefon günlük ihtiyaçlarımızdan birisi ama sakıncaları, özellikle çocuklar için olan zararları unutulmamalıdır. Uzun süreli cep telefonu kullanımı dikkat,...

Sözlerin Gücü

Bir bebeğin doğumundan itibaren dış dünya ile iletişiminin en önemli parçalarından biri sözlerdir. Araştırmalar anne karnında dahi bebeğin konuşulanları...

Çocukta Korku

Korku, algılanan tehlike nedeniyle kaçma isteği uyandıran bir duygudur. Normal gelişimin bir parçası olarak, insanı tehlikeden koruyan bir savunm...

İletişim Becerileri

“Annem beni hiç anlamıyor”, “Devamlı yapmam gerekenleri söyleyip duruyorlar. Ödevini yaptın mı?, Dişlerini fırçala, Odanı topla”, ...