Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu

Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu

Bizi Arayın

Dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu; çocuklarda, ergenlerde ve yetişkinlerde görülen Dünya Sağlık Örgütü ve Amerikan Psikiyatri Birliği de dahil olmak üzere tanınan, dikkatsizlik (dikkatin kolayca dağılması) ve/veya aşırı hareketlilik ve dürtüsellik (o anda içinden geldiği gibi hareket etme ve sonucunu düşünmeme) belirtilerinin görüldüğü en yaygın nörogelişimsel ve davranışsal bir psikiyatrik bozukluktur. DEHB yaygınlık oranının yüksek olması ve yaşam boyu etkilerinin sürmesi nedeniyle toplumsal bir problemdir. Türkiyede ise her 20 çocuktan bir tanesinde DEHB görülmektedir.

Sebepleri: Çevresel Faktörler mi Genetik mi?

DEHBin sebepleri halen kesin olarak bilinmese de yapılan araştırmalar kalıtım (genetik) ve çevresel sebepleri göstermektedir. Araştırmalar, her dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu olan çocuğun mutlaka aile üyelerinin en az birinde benzer belirtiler olduğunu belirtmektedir. DEHB belirtileri olan anne babaya sahip olan çocukların, olmayanlara kıyasla 2 ile 8 kat arasında daha fazla DEHB olma olasılığı bulunmaktadır. Öte yandan araştırmalar, DEHBe neden olan bazı çevresel faktörleri de göstermektedir. Bu çevresel faktörler, kalıtımsal olarak yatkın olan çocuklarda riski daha da arttırmaktadır. DEHBe neden olan çevresel faktörler şu şekildedir:

1. Doğum öncesi: Annenin gebelikte stres yaşaması ve sigara, alkol ya da madde kullanımı.

2. Doğum sırasında: Düşük ağırlıklı doğma, erken doğum.

3. Doğum sonrası: Kurşun gibi ağır metallere maruz kalma ve bazı hastalıklar.

Yapılan araştırmalarda, DEHB olan bireylerin beyinlerindeki bazı bölgelerde yapısal ve işlevsel farklılıklar olduğu bulunmuştur. Hepimizde bir şey yapmadan önce düşünmeyi sağlayan fren” diyebileceğimiz bir sistem vardır.  Bu fren sistemi sayesinde, içimizden geleni yapmayı durdurabiliriz. Ancak DEHB olan bireylerde bu sistem yeterince iyi çalışmamaktadır. Bu nedenle, davranışlarının sonucunu düşünemezler ve bir uyaran geldiğinde yaptıkları işe odaklanmakta ve devam etmekte zorluk çekerler. Bu da bize DEHB olan bireylerin beynindeki yapısal işlevin DEHB olmayan bireylere göre farklı olduğunu göstermektedir.

Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu (DEHB) ile ilgili Bilinmesi Gerekenler:

DEHBin Dikkat Eksikliği, Hiperaktivite (Aşırı Hareketlilik) ve Dürtüsellik olmak üzere üç belirtisi vardır. Amerika Psikiyatri Birliğinin (2013) oluşturduğu Tanı Ölçütleri Başvuru El kitabına (DSM-5) göre DEHBnin hiperaktivite/dürtüsellik, dikkat eksikliği ve birleşik tip olmak üzere üç alt tipi vardır. Bu belirtilerin çocuğun yaş gelişimine uygun olmaması gerekmektedir. Örneğin 2 yaşındaki bir çocuğun aşırı hareketli olması normalken, 10 yaşındaki bir çocuk için bu durum uygun değildir. Hiperaktivite (aşırı hareketlilik)/dürtüsellik alt tipi; aşırı hareketlilik, sırayı beklemede zorluk çekme, başkaları konuşurken onları bölme ve bir yerde uzun süre oturamama gibi belirtileri kişinin gelişimsel seviyesine ya da yaşıtlarına göre fazla sergilemesini içermektedir.

Dikkat eksikliğinde temel sorun çocuğun bir şeye odaklanamaması değil, o sırada içinden gelen başka bir şey yapma isteğine engel olamamasıdır. Dikkat eksikliği alt tipinde; verilen bir görevi tamamlamada zorluk yaşama, yönergeleri takip edememe, dinlemiyormuş gibi görünme, eşyalarını kaybetme, sakarlıklar, zihinsel çaba gerektiren etkinliklerden hoşlanmama ya da kaçınma, dikkatsizce hatalar yapma ve detaylara dikkatini verememe gibi gelişimsel seviyesine ya da yaşına uygun olmayan belirtiler görülmektedir. Birleşik alt tipi ise, her iki alt tipin de kişide mevcut olmasını içerir.

Amerikan Psikiyatri Birliğinin tanı ölçütlerine göre, DEHB tanısı konulabilmesi için belirtiler 12 yaş öncesinde başlamış olmalıdır.

Bebeklik Dönemi:

DEHB kalıtımsal ise, anne karnından itibaren belirtilerini göstermeye başlar. Özellikle DEHB olan çocukların anne karnındayken de çok hareketli olduğunu biliyoruz. Özellikle bebeklik döneminde gözlemlenen belirtiler; huzursuzluk, çok ağlama ve zor sakinleşebilme, ses ışık gibi dış uyaranlara aşırı tepki verme, uyku sorunları ve aşırı hareketli olma şeklindedir. Ancak bu belirtiler sadece DEHB olarak düşünülmemelidir. Bu belirtilerin başka sebepleri de (duygusal ya da fiziksel sebepler) mutlaka araştırılmalıdır.

Okul Öncesi Dönem:

Okul öncesi dönemde (3-5 yaş) genellikle çocukların dikkat süreleri kısadır ve hareketlidirler. Ancak çocuğun hareketliliği ve dikkat sorunları kendi yaşıtlarına göre farklılık gösteriyorsa dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu düşünülebilmektedir. Bu noktada önemli olan sadece ev ortamındaki davranışlar değil kreşteki öğretmenlerin gözlemleri de büyük önem taşımaktadır. Örneğin, evde devamlı hareket halinde olma, sürekli zıplama, isteklerini erteleyememe, tutturmalar, çok konuşma, sakarlıklar, sürekli soru sorma, bir oyunda dikkatini verememe ve hemen başka oyuna geçme ve okulda sırasını bekleyememe, başka çocuklara zarar verme (vurma, itme, ısırma vb.), sandalyede oturamama, kıpır kıpır olma, kurallara uymama, çok konuşma, hareketli oyunları tercih etme, aktiviteleri sürdürememe gibi belirtiler DEHB olasılığını düşündürebilir.

İlkokul Dönemi:

İlkokul döneminde ise artık DEHB belirtileri daha net bir şekilde görülmektedir. Özellikle sınıf öğretmenlerinin sınıf içi gözlemleri çok önemlidir. Ancak unutulmamalıdır ki sadece evde ya da sadece okulda bu belirtilerin gözükmesi DEHB olduğuna işaret etmemektedir. Mutlaka her iki ortamda da çocuğun bu belirtileri gösteriyor olması gereklidir.

İlkokul döneminde görülen belirtiler; sandalyede oturamama, kıpır kıpır olma, ders sırasında yerinden kalkma ve sınıf içinde dolaşma, dersi dinlemekte zorluk, sırasını bekleyememe, sorunun tamamını dinlemeden yanıt verme eğilimi, sınavlarda ve ödevlerde dikkatsizce hatalar yapma, okul başarısının kendi potansiyeliyle uygun olmaması ve dengesiz olması, arkadaş ilişkilerinde zorluk (dışlanma), dağınıklık, defter düzeninin olmaması, unutkanlıklar, eşyalarını sıklıkla kaybetmesi gibi. Özellikle aşırı hareketlilik ve dürtüsellik belirtilerinin daha sık görüldüğü erkek çocuklarının sınıf içindeki davranışsal problemleri öğretmenler tarafından daha kolay fark edilmekte ve aileleri bir uzmana yönlendirmeleri konusunda teşvik edici olmaktadır. Ancak yapılan araştırmalara göre özellikle kız çocuklarında dikkat eksikliği alt tipinin daha yaygın olduğu dikkate alınırsa, bu alt tipin daha çok içedönük belirtilerinin aile ve/veya öğretmenler tarafından tanınmaması ya da gözden kaçması daha olasıdır. Bu nedenle, özellikle dikkat eksikliği olan kız çocukları bir uzmana yönlendirilmedikleri için erken müdahale şanslarını yitirmelerine neden olabilir.

Ergenlik Dönemi:

DEHB yaşam boyu devam eden bir rahatsızlık olması sebebiyle erken tanı ve tedavi önemlidir. Çocukluk döneminde tedavi edilmeyen bir DEHB, ergenlik döneminde de sorunlar yaşatmaktadır. Ergenlik dönemi; fiziksel, hormonal, duygusal olarak değişimin olduğu genç için her anlamda zor olan bir süreçtir. DEHB olan gençte aşırı hareketlilik bu dönemde azalsa da dikkat sorunları ağır basmaya başlamaktadır. Dersi dinlemekte ve odaklanmakta zorluk yaşarlar. Akademik başarıda belirgin bir düşüklük olur. Öğretmenleri ve arkadaşlarıyla ilişkilerinde ve iletişiminde zorluk yaşarlar. Riskli ve tehlikeli davranışlar artabilir. Özgüven düşüklüğü ve depresif belirtiler görülebilir.

DEHB olan çocuklara iyi bir ebeveyn olmanın önceliği, DEHBli çocukların davranışlarını anlamaktan geçmektedir. DEHB dikkatini toparlamakta problem, aşırı hareketlilik, davranışlarını kontrol etmekte zorlanma gibi durumları içerir. Bu çocuklar:

  • Söylenen talimatları bazen duymayabilirler ve bu yüzden bu talimatlara uyamayabilirler.
  • Düzensiz olabilirler ve kolay dikkatleri dağılabilir.
  • Konuşmanızı bölebilirler ve uygunsuz zamanlarda ilgi bekleyebilirler.
  • Düşünmeden konuşabilirler.
  • Evde hareketli olabilirler ve kendilerini tehlikeye sokacak davranışlarda bulunabilirler.
  • Unutkan olabilirler.
  • Oyunlarda, derste, sohbet esnasında dikkatini sürdürmekte zorluk yaşayabilirler.
  • Ödevlerinde sık hata yapabilir ve detayları kaçırabilirler.
  • Verilen görevleri tamamlamakta güçlük çekebilirler.
  • Düzenli olmakta zorluk çekebilirler. Kalemlerini, defterlerini vb. sıklıkla kaybedebilirler.

Ebeveynlere Tavsiyeler

  • Evde çocuğunuzun yerine getirmesini istediğiniz görevleri planlayın. Kurallar ve beklentileriniz konusunda açık ve net olun. Kurallara uyulduğunda ve uyulmadığında sonucunun ne olacağını ona önceden söyleyin. Kurallara uyduğunda da uymadığında da sonucunu çocuğunuzun deneyimlemesine olanak verin. Aksi durumda koyulan kuralların kalıcığı olmamaktadır.
  • Yapılandırılmış bir ortam yaratın. Yani verilen bir görevin nasıl, nerede ve ne zaman yapılacağı çocuk tarafından iyi anlaşılırsa, bu görevleri çocuğun başarma olasılığı daha yüksektir. Örneğin; uyku, yemek yemek, ödev, oyun saatlerinin nerede ve ne zaman yer alacağının belirlenmesi gibi.
  • Yaptığı olumlu davranışlarından ve yerine getirdiği görevlerinden dolayı ona sözlü olarak memnuniyetinizi dile getirin. DEHBli çocuklar çok fazla eleştiriye maruz kaldıkları için onların olumlu davranışlarının övgü ile pekiştirilmesi önemlidir.
  • Küçük meseleleri görmezden gelin. Örneğin; çocuk verilen sorumluklardan bir tanesinde zorlanıyorsa bunun için hemen öfkelenmeyin. Çocuk için daha yapıcı bir ortam sağlayın.
  • Ödevlerini/verilen görevleri kısa molalar vererek yaptırın. Mola zamanında teknolojik aletlerden uzak durmasına özen gösterin.
  • Verdiğiniz talimatların net ve anlaşılır olmasına dikkat edin.
  • Onunla konuşurken göz teması kurun. Bu, söylediklerinizin karşı tarafa iletildiğinden emin olmanızı sağlar.
  • DEHBli çocuklar enerji doludurlar. Bu yüzden onların fiziksel aktiviteler ile enerjilerini sağlıklı bir şekilde boşaltmalarına olanak tanıyın. Televizyon ve bilgisayar başında geçirdiği zamanı sınırlandırın.
  • Son olarak, mümkün olabildiğince sakin kalmaya çalışın. Ebeveynler kontrolden çıktıklarında çocukların öfkesinin daha da arttığını aklınızda bulundurun. Sakin kalmakta zorlanıyorsanız profesyonel yardım alın.

Ece Eryılmaz Seçen - Uzman Klinik Psikolog

Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu

İletişime Geçin

(0212) 233 01 10 nolu telefonu arayarak veya dbe@dbe.com.tr e-posta adresine mail atarak randevu alabilirsiniz.

Benzer İçerikler :

Çocuklar Kitaptan Ne Bekler?

Geçtiğimiz günlerde Tüyap Kitap Fuarı sona erdi. Fuarın her yıl olduğu gibi bu yıl da okurlardan büyük ilgi gördüğü haberlerini okuduk. Ülkedeki kitap okuma...

7/24 Sosyal Medya Baskısının Ergen Endişesi ve Depresyon Bağlantısı

7/24 sosyal medyada aralıksız ulaşılabilir ve yanıtlayabilir olma baskısı depresyon ve kaygıya neden olabilir ve yeni bir araştırmaya göre, ergenlerde uyku ...

İnternet, Tablet ve Oyun Bağımlılığı

Çağımızda internet ve tablet gitgide birçok aktivitenin yerini almaktadır. İnternet, sınırsız bir bilgi kaynağı ve hayatımızı kolaylaştıran bir teknolojiyi ...

Kardeşi Olacak, Bunu Ona Nasıl Söylemeli?

“Kardeş fikrine pek sıcak bakmıyor. Fakat, biz bir kardeşi olmasını çok istedik. Hem paylaşmayı öğrensin... Hem ilerde birbirlerine destek olurlar... Ama ...

İlginizi Çekebilir :

Sosyal Fobi

Aynı zamanda "sosyal kaygı" adı da verilen "sosyal fobi", günlük sosyal ortamlarda ortaya çıkan ve insanı tamamen etkisine alan bir kaygı ...

Toksik Stres ve Çocuk Gelişimi

Stres günlük olarak etrafımızı kuşatır. Trafik yoğunluğundan işteki projelerimize, finansal veya sağlık endişelerimize, ve dünyada gelişen yeni olaylara kadar ...

Grup Terapisi Nedir

Amacı ve Özellikleri Grup Terapisi; bir lider psikoterapist yönetiminde, bir grup katılımcının, bir arada psikoterapi aldığı formattır. Gruplar genel olarak ...

ÇOCUKLARDA ÖFKE KONTROLÜ VE OLUMLU DAVRANIŞ KAZANDIRMA

Öfke; çocuklarda zaman zaman kabul edilebilir olarak görülen ve çocukları alarma geçiren bir duygu olarak bilinir. Çocuklarda öfke, kendilerinin yanlı...