Babanın Çocuk Gelişimindeki Rolü

Babanın Çocuk Gelişimindeki Rolü

Çocuğun ruh sağlığı gelişiminde annenin olduğu kadar babanın rolü de çok önemlidir. Babalık annenin hamile kalması ile başlayan bir süreçtir. Babalar ile yapılan bazı yeni çalışmalar, babanın doğum sonrasında devam edecek ilgisinin doğum öncesinde gösterdiği ilgi ile bağlantılı olduğunu göstermektedir. Her ne kadar en başından beri kadınların biyolojik ve hormonal olarak anneliğe hazır olduğu bilinse de aynı zamanda bebeğin anne rahmine düşmesi ile erkeklerde de bazı hormonal değişimler olmaktadır. Ancak buna rağmen erkeklerin bebeği kucağına alır almaz babalık duygusunu hissetmeleri beklenemez. Yapılan araştırmalar, özellikle çocuklarıyla daha çok zaman geçiren, fiziksel temas halinde olan ve özbakımı konusunda yardımcı olan erkeklerde baba rolünün gelişiminin daha kolay olacağı belirtilmektedir. Babanın çocuğuna olan bağlılığı çocuğun gelişimi üzerinde annenin çocuğuna bağlılığı ile aynı şekilde etkiler gösterme eğilimindedir.

Çocuğun duygusal ve fiziksel ihtiyaçları baba tarafından da karşılanmalıdır. Mesela ona, onu sevdiğinizi söyleyebilir, sarılabilir, gülümseyerek ve onunla şakalaşarak sevginizi somut bir şekilde ifade edebilirsiniz. Aynı zamanda onun yaşadığı problemleri dinleyerek, onu yargılamadan onunla birlikte çözüm yolları bulmaya çalışarak ve duyguları hakkında konuşarak iletişim kurabilirsiniz. Bunlar onun kendini güvende ve değerli olduğunu hissetmesini sağlayacaktır. Bunun yanı sıra ebeveyne ulaşılabilirlik de çocuğunuzun, duygusal desteğinizi hissetmesini sağlayacaktır. Yapılan araştırmalar baba ilgisi ve yakınlığı alan çocukların akademik performanslarının daha yüksek olduğunu göstermektedir. Babanın ilgisini ve yakınlığını alan çocuklarda, cinsiyet ne olursa olsun, okula karşı olumlu tutum beslemenin, akademik motivasyonun ve bilişsel becerinin baba ilgisinden yoksun olan çocuklara göre daha yüksek olduğu bulunmuştur. Yapılan son araştırmalara göre de babasından ilgi alan çocukların kendine olan güveninin arttığı ve kendi iç kontrol mekanizmalarına da doğru orantılı bir şekilde katkı sağladığı bulunmuştur. Bazı araştırmalar ise çocukları ile daha fazla etkileşimde bulunan babaların çocuklarının matematik zekasının olumlu olarak etkilendiğini ve bu çocukların daha geniş bir kelime dağarcığına sahip olduğunu ortaya koymuştur. Günümüzde yoğun ve stresli iş hayatı olan babaların eve geldiklerinde çocukları ile vakit geçirmek istemelerine rağmen bazen bunu yapamadığı bilinmektedir. Eve geldiğinizde çocuğunuza dinlenmek için belli bir süreye ihtiyacınız olduğunu belirtebilir ve daha sonrasında birlikte keyif aldığınız oyunu oynayabilir ya da etkinliği yapabilirsiniz. Bu durum sizin stresinizi azaltırken çocuğunuzla ilişkinizin de güçlenmesini sağlayacaktır. Babaların çocuklarıyla mümkün olduğunca fazla zaman geçirmeleri ve bu zamanı aktif şekilde değerlendirmeleri önerilmektedir. Birlikte oyun oynamaları ve birlikte keyif alacakları etkinlikleri yapmaları (Örneğin; futbol oynamak, resim yapmak, bisiklete binmek, hayali oyunlar oynamak, tavla, dart, satranç gibi ikili oyunlar oynamak, kitap okumak vb.), televizyondan pasif şekilde maç izlemek yerine hareketli ve aktif şekilde zamanı birlikte geçirmeleri çocuğun duygusal, sosyal ve fiziksel gelişimi açısından önem taşımaktadır. Babaların çocukları ile birlikte günlük ev işlerine katkıda bulunmaları (Örneğin; akşam yemeğinden sonra bulaşık yıkamaları, sofrayı toplamaları vb.) bile yakınlaşmaları için bir olanaktır. Bazı araştırmalar, babaların çocukları ile akademik yönden (Çocuğa hikâye kitabı okumak, veli toplantısında öğretmen ile görüşmek vb.) ilgili olmalarının annenin çocukları ile ilgilenmesinden daha fazla çocuğun akademik başarısını geliştirdiğini de göstermektedir.

Beslenme konusunda da babaların rolü oldukça büyüktür. Çocuğunu besleyen bir baba hem aralarında yakın bir ilişki kurulmasını hem de çocuğun kendini iyi ve değerli hissetmesini sağlayacaktır. Babaların bir diğer önemli rolü, ev içinde dış dünya için bir rehber olmalarıdır. Okul öncesi dönemde babanın çocuğu dış dünyaya hazırlaması için onu fiziksel oyunlar oynamaya teşvik etmesi ve bir diğer yandan da çocuğun özerkliğini kazanması için küçük adımlar inşa etmesi önemlidir. Bu nedenle babalar okul öncesi dönemdeki çocuklarının nasıl giyinmeleri gerektiğini, eve gelen misafirleri nasıl karşılayabileceğini ve günlük yaşamdaki hayal kırıklıkları ile nasıl başa çıkabileceğini öğretebilirler. İlkokula başladığında çocuklarını çalışmaya teşvik etmek için para yönetimi ya da bir spor-sanat dalı öğrenme gibi konularda onlara yardımcı olabilirler ve bu konularda kendi okul deneyimlerini anlatabilirler. Ergenlik döneminde ise babaların ergen ile konuşmak için hevesli olduğunu göstermesi, onun kendisi ve hayat hakkındaki düşüncelerini merak etmesi, ona kendi hayat tecrübelerini öğüt vermeden anlatması ve onunla diyalog içinde olması yakın ilişkide kalmalarına destek olacaktır. Ev dışında birlikte yapacakları aktiviteler, sosyal sorumluluk projeleri ya da babanın kendi işi ile ilgili bunaltıcı olmadan ergeni davet etmesi de ergenin kendini değerli ve güvende hissetmesini sağlayacaktır. Bunların yanı sıra, ergenlik döneminde alkol, madde kullanımı, arkadaşlık ilişkileri, şiddet hakkında da babaların çocukları ile konuşmaları gerekir.

Zor durumlarla karşı karşıya kalındığında, babaların nasıl bir tepki göstermeleri gerektiği konusunda kritik bir rolü vardır. Bu nedenle babaların kendilerini kontrol etme becerilerini iyi öğrenmeleri de gerekmektedir. Araştırmalar yaramaz, üzgün ya da kontrolü kaybeden çocukların davranışlarına sakin bir şekilde yanıt veren babaların erkek çocuklarının daha az saldırgan davranışları olduğunu ve kız çocuklarının ise arkadaşları ile daha az sorun yaşadığını göstermektedir.

Öte yandan babaların çocuklarına karşı disiplini sağlaması da gerekmektedir. Peki bunu nasıl sağlayacaklardır? Öncelikle babanın kendi duygularını ve beden dilini, özellikle ellerini, kontrol altına alması gerekmektedir. Çünkü çocuğuna bağıran, döven, vuran ya da bir eşyaya zarar veren babalar aslında disiplin vermekte başarısız olup sadece bu kötü davranışlar için model olmuş olurlar. Kontrollerini kaybettiklerinde, kendi çocuklarının saygısını da kaybederler. Ne yazık ki birçok baba çocuklarını kontrol edemedikleri zaman hüsrana uğruyor, bu noktada kendi öfkelerini kontrol edemiyor ve aslında ne yapacaklarını da bilemiyorlar. Baba olmak demek çocuğunuz ile arkadaş olmak demek değildir. Çocuğun kendini güvende hissedebilmesi için sınırlara ihtiyacı vardır. Çocuğunuzun istemediğiniz söylemleri veya davranışları karşısında, ona fiziksel ya da duygusal bir şiddet uygulamadan ancak kararlı ve tutarlı bir şekilde anneleri ile ortak bir tutumla sınır koymanız gerekmektedir.

Klinik Psikolog Ece Eryılmaz

Davranış Bilimleri Enstitüsü

Çocuk ve Genç Psikolojik Danışmanlık Merkezi

DBE Çocuk ve Genç Psikolojik Danışmanlık Merkezi
Bizi Arayın  Terapistlerimiz

Benzer İçerikler :

Kardeş İlişkilerinde Ebeveyn Tutumlarının Önemi

Çocuklarını büyütürken ebeveynlerin kafasında “Kardeş ilişkileri nasıl olacak?” sorusu hep vardır. Her zaman kardeş rekabetinin ve çatışmaları...

DEHB’Lİ ÇOCUĞUNUZA NASIL YARDIMCI OLABİLİRSİNİZ?

Dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu; çocuklarda, ergenlerde ve yetişkinlerde görülen Dünya Sağlık Örgütü ve Amerikan Psikiyatri Birliği de dahil olmak...

Sosyal Beceride Ebeveyn Rolü

Sosyal gelişim, bireylerin yaşamında önemli bir yere sahip. Erken yaşlarda aile desteği ile geliştirilebilen sosyal beceriler, kişilerin iletişimde uyum...

Tatil Mevsimi

Hem öğrenciler hem de aileler için yoğun bir eğitim-öğretim yılının sonuna geldik. Yıl içindeki dersler, faaliyetler, geziler temposunu daha çok yaz ...

İlginizi Çekebilir :

Agresif ve Öfkeli Çocuklarla Yaşamak

Yaşam devam ederken gün içinde hangi yaştan olursak olalım birçok duyguyu yaşarız. Bunların bir kısmı sevgi, hoşlanma, eğlenme gibi “pozitif” kabul ...

Çocukluk Döneminde Şiddet

Günümüzde çok tartışılan ve konuşulan bir konu olan şiddet sadece ülkemizde değil birçok toplumda da aynı şekilde gittikçe büyüyen bir sorun haline gelmiştir. ...

Çocuğunuzun Güçlü Yanları - 1

Çocukların sosyal, duygusal ve bilişsel gelişimlerinde “oyun”un rolünden ve onlarla nasıl oyun oynamak gerektiğinden söz etmiştik. Oyun oynarken...

Çocuklar ve Koronavirüs

Ülkemizde Koronavirüs etkisini günden güne gösteriyor. Okullar iki haftadır tatil, birçok kurumsal firma evden süreci yönetmeye başladı. 1 ay, 1 hafta hatta ...