KARAR VERMEK NE ZAMANLAR ZORDUR? DOĞRU SEÇİMLER YAPMAK İÇİN 5 ADIM

Hayatta her gün seçim yapmamızı gerektiren durumlarla karşı karşıya kalıyoruz. Bu seçimlerden bazıları kolayken bazıları zor olabiliyor. En zor görünen kararlar, daha derin düşünmeyi gerektirebiliyor ve işler daha da karmaşık bir hal alabiliyor. Peki, bu tür durumlarda doğru seçimler yapabilmek için nasıl bir yol izlemeliyiz?

“Hangi kıyafeti giysem? Bugün ne yesem? Hangi filmi izlesem?” gibi soruların cevaplarını ararken çoğu zaman zorluk çekmeyiz. Çünkü bunlar çoğunlukla basit tercihler yapmayı gerektirir ve böyle zamanlarda, özel bir durum söz konusu değilse çoğu zaman kolayca karar verebiliriz. Fakat hayatta vermemiz gereken kararlar her zaman bu kadar basit değildir ve seçenekler her zaman net bir şekilde karşımızda belirmez. Bazı kararlar, iyi ihtimaller kadar kötü ihtimalleri, riskleri de peşinde getirir. Böyle durumlarda doğru seçimler yapmak, rasyonel bir şekilde hareket edebilmek zorlaşabilir. Çünkü zorlu kararlar, daha derin ve sistematik bir şekilde düşünerek hareket etmeyi gerektirir. “Hangi üniversiteye gideceğim? Hangi mesleği yapacağım? Çocuk yapmak için hazır mıyım?” gibi, hayatlarımızın gidişatını değiştiren, kim olduğumuzu ve kim olacağımızı şekillendiren kararlar alırken daha sağlam adımlar atmamız gerekir.

İyi kararlar vermek, doğru seçimler yapabilmek, öğrenilmesi gereken kıymetli bir yaşam becerisidir. Bu, doğuştan sahip olmadığımız, deneyimlerimizden ve çevremizden edindiğimiz bilgilerle gelişen bir beceridir. Ancak büyük kararlar alırken, deneyimlerden aldığımız derslerden yola çıkarak hareket etmek her zaman akıllıca olmayabilir. Çünkü deneyimler her ne kadar insana pek çok şey katsa da çok özneldir. Bu deneyimlerde işe yarayan yöntemler başka bir sorunla karşı karşıya kaldığınızda hiç işe yaramayabilir ve hatta sizi yanlış kararlara sürükleyebilir. Özellikle zorlayıcı bir karar aşamasında aşağıdaki adımları takip etmek faydalı olacaktır.

1. HEDEFİNİZİ BELİRLEYİN

En etkili karar verme stratejilerinden biri, hedefinizi irdelemektir. Yani, çözülmesi gereken sorunun ne olduğunu, vereceğiniz kararın amacını ve bu sorunun neden çözülmesi gerektiğini kendinize sormanız gerekir. Genelde kararsızlıklar, bu soruların cevaplarının net olarak bilinmediği durumlarda ortaya çıkar. Sizin için en önemli olanı bulduğunuzda, hedefinizi net bir şekilde tanımlayabildiğinizde karar verme sürecinin ilk basamağını atlamış olursunuz.

2. SEÇENEKLERİ DEĞERLENDİRMEK İÇİN BİLGİ TOPLAYIN

İyi bir karar almak için, önünüzdeki tüm seçenekleri açık şekilde belirlemeli ve bu seçeneklerle ilgili olabildiğince çok bilgi toplamalısınız. Bunu yaptığınızda önünüzdeki sorunu ve çözüm seçeneklerini görebileceğiniz gibi aklınıza daha önce gelmemiş başka olası çözüm yollarını da fark edebilirsiniz. Bilgileri toplarken kısa listeler tutmak, notlar almak faydalı olacaktır. Başlangıçta size çok saçma ve gerçekçi görünmeyen seçenekleri dahi not etmeyi ihmal etmemelisiniz. Bu süreçte fikirlerine güvendiğiniz kişilerden de destek isteyebilirsiniz. Siz nihai bir karar için tüm seçenekleri tartarken bu kişiler sizinkinden farklı bir bakış açısıyla durumu ele alarak, en doğru çözüm yolunu bulmanız için size yardım edebilirler.

3. SONUÇLARI DÜŞÜNÜN

Bu adım en az birinci adım kadar önemli olabilir. Çünkü nihai kararınızın kendinizi ve/veya diğer kişileri nasıl etkileyebileceğini belirlemenize yardımcı olacaktır. Bu adımda, vereceğiniz kararın sonuçlarının neler olabileceğini kendinize sormalısınız. Ayrıca bir önceki adımda oluşturduğunuz listeleri, seçeneklerinizin, potansiyel ihtimallerin artılarını ve eksilerini gözden geçirmelisiniz. Bu karar, şimdi ve gelecekte, öncelikle sizin ve daha sonra çevrenizdekilerin hayatını nasıl etkileyecek?

4. KARARINIZI VERİN

Hedeflerinizi belirlediğinize, seçeneklerle ilgili tüm bilgileri toparladığınıza ve sonuçlarını tarttığınıza göre şimdi bir seçim yapmanın ve nihai kararınızı almanın vakti geldi. Bu adım bazı insanlarda çok fazla strese ve kaygıya neden olabilir. Çünkü her ne kadar ihtimaller üzerinde mantıklı iç hesaplaşmalar yapsak ve yol haritaları belirlesek de karar vermek bir noktada, kişinin içgüdülerine güvenmesini gerektirir. Bu aşamada hala biraz da olsa kararsız olabilirsiniz, bu kararsızlık sizi endişelendirebilir ancak tüm bu aşamaların sonunda nihai kararınızın size nasıl hissettirdiğini de düşünmelisiniz. Kendinize sorun, vermek üzere olduğunuz bu karar size doğru geliyor mu? Bu karar şimdi ve gelecekte sizin için en iyi ihtimallere kapı açabilir mi? Eğer bu soruların cevabı size kendinizi iyi hissettiriyorsa, kendiniz için mümkün olabilecek en iyi kararı vermiş olabilirsiniz.

5. KARARLARINIZI DEĞERLENDİRİN

Nihai kararınızı verdikten ve uygulamaya koyduktan sonra, işe yaradığından emin olmak için verdiğiniz kararı ve bu doğrultuda attığınız adımları değerlendirmelisiniz. Bu son adım, en az ilk adımlar kadar anlamlıdır çünkü verdiğiniz kararın sonuçları, değişiklikler yapmayı ve seçenekleri yeniden değerlendirmeyi gerektirebilir. Ayrıca gelecekte başka bir problemle karşı karşıya kaldığınızda artık karar verme becerileriniz daha da gelişmiş olacaktır. Unutmayın ki bu adım biraz daha sabır ve emek gerektirir çünkü verdiğiniz kararların sonuçlarını görmek biraz zaman alabilir. Verdiğiniz karar sizin için işe yaramıyorsa ikinci adıma geri dönerek seçeneklerinizi yeniden değerlendirebilirsiniz.

Karar verme süreci, özellikle zorlu dönemlerden geçiyorsak ve başka birçok problemle de karşı karşıya kalmışsak, bizler için çok zorlayıcı olabilir. Yukarıdaki beş madde kulağa, tıpkı bir bilgisayar oyununun kuralları gibi gelebilir. Çok temel ve basit kurallar gibi görünürler, fakat işte tam da böyle zorlu dönemlerde işimize yarayacak olan şey, aslında bu basitliktir. Hayat, iyiliklerle ve güzel fırsatlarla olduğu kadar her daim, hatta çoğu zaman bizim irademize ve tercihlerimize de bağlı olmayan engebelerle, zorluklarla doludur. Bu engebeler, dünyanın her yerinde, herhangi bir koşulda yaşayan, her insan için vardır. Önemli olan, onlarla nasıl baş edebileceğimizi keşfetmek ve bu engellerde, kararsızlıklarda kaybolmadan yola devam edebilmektir. Bu, çok akıllıca hareket eden, hem mantığının hem ruhunun sesini dinleyerek dengeli adımlar atabilen, olgun kimseler için bile kimi zaman zor olabilir ve bu kişiler de yanlış kararlar alabilirler. Bu sebeple kişi, yanlış kararlar aldığında kendisini acımasızca eleştirmek yerine, yukarıdaki adımları da takip ederek tekrar ve tekrar kendi yolculuğuna devam etmelidir.


KAYNAK
Gray K.D., (2020). 5 StepstoGoodDecisionMaking. CorporateWellness Magazine.

 

DBE Yetişkin ve Aile Psikolojik Danışmanlık Merkezi
Bizi Arayın  Terapistlerimiz

Benzer İçerikler :

Aile içinde kadına yönelik şiddet, suçun kaynağı neresi?

Aile içinde başlayan kadına yönelik şiddetin asıl kaynağı nedir? Bu sorunun yanıtını DBE Davranış Bilimleri Enstitüsü Kurucu Başkanı Psikolog Emre Konuk ...

EMDR ve Ego Durum Terapisi

EMDR ve Ego-Durum Terapisi ile Kompleks Travma Sonrası Stres Bozukluğu (TSSB) Tedavisi Özet 2002’nin Mayıs ayında Frankfurt/Almanya’da...

İlişkilerde Doğru Bilinen Yanlışlar

Hepimiz bazen iyi niyetle bir sorunu çözmeyi amaçlayarak, doğru bildiğimizi yaparız ama yanlış olur. Mesela: Her gün üç saat test çözmezse oğlunun sınavı ...

Fobiler

Fobi terimi Yunanca “phobos”tan gelmektedir. Phobos ‘uçmak, panik, terör’ anlamlarını taşır. Phobos adlı Yunan tanrısı, düşmanında ...

İlginizi Çekebilir :

Pozitif Duyguları Nasıl Korur ve Çoğalmalarını Sağlarız?

Gün boyunca duygularımızı yönetmemizi gerektiren çeşitli durumlarla karşılaşırız. Bazen beklenmeyen bir aksilik gelir başımıza ve stresle başa çıkmak durumunda ...

Sorun Çözme İlişkisinde Sağlıklı Diyalog Kurma Becerileri I

Sorun Çözme İlişkisinde Sorunu Getirenin - Diyalog Kurmayı Talep Edenin Tavrı Ne Olmalıdır? Verimli iletişim iyi bir ilişkinin temelidir. İnsanların en ...

Fobiler

Fobi terimi Yunanca “phobos”tan gelmektedir. Phobos ‘uçmak, panik, terör’ anlamlarını taşır. Phobos adlı Yunan tanrısı, düşmanında ...

EMDR - Göz Hareketi İle Duyarsızlaştırma ve Zihni Yeniden Yapılandırma

Mazisi oldukça kısa kabul edilebilecek EMDR uygulaması şu anda, başlangıçta tahmin edilemeyecek kadar yaygın kullanılmaktadır. 1987 yılında Francine Shapiro ...