Dayanıklılık
Geçen hafta ilgi çekici bir olgudan söz ettik. İnsanlar aynı olumsuz koşullarla karşı karşıya geldikleri halde yaşadıkları çok farklı olabiliyor. Deprem gibi toplu yaşanan felaketler ya da işten çıkarmalar sonucunda insanların tepkilerine baktığımızda geniş bir yelpazede değişik davranışlar sergilediğini görüyoruz.
Burada şu soruyu sorduk: Bu grupları birbirinden ayıran özellikler ne? Nasıl oluyor da bir kısmı kalp krizi geçiriyor, depresyona giriyor ya da sabahtan akşama düştüğü durumu kafasına takıp zaten zor olan hayatı daha da zorlaştırıyor da, bir kısmı nerdeyse hayatı hiç etkilenmemiş gibi yaşamını sürdürmeye devam ediyor?
1980’de AT&T ve Bell tröstü dağıldı ve onbinlerce kişi işini kaybetti. Araştırmacı Salvatore Maddi ekibiyle birlikte zaten “dayanıklıkla” ilgili bir araştırmayı Bell şirketinde başlatmıştı. İşten çıkarılmalar başlayınca araştırmayı kesmedi ve 12 yıl boyunca hedeflediği kitleyi izledi. Daha önce de söylediğimiz gibi, baktıkları şeylerden biri; dayanıklı olanlarla olmayanları neyin ayırdığı idi. Örneğin çocuklukta yaşadıkları bir şey fark ettiriyor muydu? Aile ilişkileri nasıldı?
Çocuklukta Stres
İlgi çekici bir bulgu; dayanıklı olan çalışanların diğerlerine göre çocukluklarında daha çok stres yaşamış olmalarıydı. Yaşadıkları stresli durumlara kendilerinde veya aile üyelerinde ciddi hastalıklar, boşanmalar, parasal sıkıntılar, işsizlik, aile üyelerinde alkol ya da madde bağımlılığı da dahildi.
Hedefe Odaklanmak
Dayanıklı çalışanların büyük bir kısmı, anne veya babalarının onların belli bir yanlarını çok özel olarak algılamaları ve ön plana çıkardıklarını söylüyor. Bu çocukların anne ve babaları onların belli yeteneklerini ya da becerilerini ön plana çıkarıp ya onları destekliyorlar ya da çocuklarına evde bazı sorumluluklar veriyorlar. Bu çocuklar zamanla okulda, toplum hayatında ve iş yaşamında mutlaka belli hedeflere odaklanan bir yaşam tarzı geliştiriyorlar.
Özgüven
Bu çocuklar okulda ya öğretmenleri ya da diğer büyükleri tarafından ayrılıyorlar ve özel bir ihtimam görüyorlar. Bu onların kendilerine olan güvenlerini geliştirmelerine yardımcı oluyor. Dayanıklılığı yüksek olan çalışanlar öğrenmeye çok açık oluyorlar ve bundan keyif alıyorlar. Dayanıklı çalışanlar çocukluklarında zorluklarla karşılaştıklarında, yetişkinlerin yardımını ve desteğini çok rahat kullanabiliyorlar.
Dayanıklılığı yüksek olan çalışanlar çocukluklarında ne öğrendiler diye soracak olursak, şöyle diyebiliriz:
1. Yaşama bağlanmayı
2. Başlarına geleni olumlu bir biçimde etkilemeyi, yani yaşamı kontrol altında tutmayı
3. Yaşamın akışı içindem meydana gelen değişiklikleri gelişmelerini sağlayacak bir biçimde kullanmayı.
Buna karşılık, dayanıklılığı düşük olan bir kısım çalışanlar, çocukluklarında anne ve babalarının kendilerini aile normlarına, değerlerine ve kurallarına katı bir biçimde uymalarını istediklerini söylüyorlar. Ebeveynlerinin kendilerini öyle pek özel olarak algıladıklarını ve destek gördüklerini de pek hatırlamıyorlar.
Dayanıklılığı düşük grup öğretmenlerinden çekiniyorlar ve uzak duruyorlar. Okulda gerekeni yapsalar bile kendilerini vermiyorlar. Okulda başarılı olsalar bile sosyal açıdan kendilerini eksik hissediyorlar. Erken yaşlarda yaşamın sorunlarından kaçınmayı öğreniyorlar. Bu da yaşama yabancılaşmayı getiriyor.
Haftaya devam.
18.01.2009
Benzer İçerikler :
Geçen hafta sosyal bağlardan ve ilişkilerden beslenen mutluluktan, sosyalleşmeye ayrılan zamanın etkilerinden ve iş ortamında kurulan arkadaşlık ilişkilerinden ...
Geçen hafta sizlere zihnimizin nasıl çalıştığını anlatmaya çalışmıştım. Özetlersek, zihnimiz öncelikli olarak yaşamı sürdürmeye, hayatta kalmaya yarayan ...
Geçen hafta iki iddiada bulunduk: 1. Bir iş yerinde çalışanların mutluluğunun artması, o iş yerine ciddi para kazandırır. 2. Bu iddia çok araştırmalarla ...
Filistin’deki terapistlerin eğitimi ve süpervizyonu için son zamanlarda birkaç defa Filistin’e gittim. Eğitimler ve süpervizyon değişik...
İlginizi Çekebilir :
Eğitim programları düzenlenirken çalışanların zayıf ve güçlü yanları belirlenir ve ne yazık ki çalışanların zayıf oldukları alanlara odaklanılır. Oysa büyük ...
Kadın erkek işinde bir türlü hallolmayan bir yan var. Bir teoriye göre ayrı planetlerden geliyor olmamız önemli rol oynuyor. Yani Mars ve Venüs meselesi. Diğer ...
Önümüzdeki haftalar sizlere zihnimizin nasıl çalıştığı, inançlarımızın algılarımızı, aldığımız kararları ve hatta hafıza süreçlerimizi bile nasıl etkilediği ...
Önce geçen haftadan kısa bir özet yapalım: 1. Eğer hedefimiz ilişki ağımızı genişletmek ve bunun yanında anlamlı, istikrarlı, duygusal ilişkiler...