Basında Dbe

Evcil hayvanların çocuklar üzerindeki 5 etkisi

Evcil hayvanların çocuklar üzerindeki 5 etkisi

Çocuk olduktan sonra evde hayvan beslemek, ebeveynler için büyük bir soru işaretidir. Oysa uzmanlar, hayvanların çocuk gelişimini hızlandırdığını söylüyor.

DBE Davranış Bilimleri Enstitüsü'nden Uzman Klinik Psikolog Ayşegül Moral, hayvan sevgisinin çocuklardaki kişisel gelişime katkılarını açıklıyor. Çocukların doğayla ilişkisi, kent hayatı içinde giderek mesafeli ve kısıtlanmış hale geliyor. Daha yirmi yıl öncesinde büyük kentlerde 'mahalle' yapısının geniş ölçüde mevcut olduğunu, boş arazi, yeşil alan, park gibi bölgelerde çocukların ev-dışı toplumsallaşmalarının mümkün olduğunu, bu deneyimleri yaşamış olan orta yaşlarındaki kuşaklar hatırlayacaklardır. Oysa günümüzün çocukları bu olanaklardan yoksundurlar. Bilgisayar, çabuk tüketilen pahalı oyuncaklar, ceza boyutu olmayan sürekli ödül sistemi ve elbette kapalı ya da en azından steril var oluş alanları (ev, yuva, okul) içinde kısıtlanan çocuklar, kapalı bir dünya algısı geliştirmekte, benzerlerine duyarsız, ben-merkezci, bazen acımasız olabilmektedir.

Doğadan kopmuş bu toplumsal ortamda, çocukların gelişiminde olumlu yönde etkiler sağlayacak unsurların başında hayvan sevgisi geliyor.

Empati Duygusu Kazandırır

Hayvanlara duyulan sevgi çocuğa, insanın doğanın bir parçası olduğunu anlatır. Hayvan, her ne kadar biçim, görünüş ve davranış bakımından insandan farklı olsa da, organik ve manevi anlamda ortak birçok yönü de bulunan bir canlıdır. İnsanlar gibi olmasa da, hayvanın da acı çekebildiğini, üzülebildiği, sevinebildiği, sevgi ve bağlılık hissedebildiği, hastalanabildiği, insanlar gibi bir vücut çalışma sistemi olduğu, hatta benzer organları olduğunu öğrenen çocuk, onu artık tamamen yabancı, dolayısıyla korkulacak bir varlık gibi algılamaz.

Doğum ve Ölüm Kavramlarını Fark Eder

Ortalama ömürleri insanınkinden kısa olan birçok hayvan, doğum ve ölümün, birbirinin ayrılmaz bir parçası olduğunu, insanın da bu döngüye dâhil olduğunu, çocuğun aklında doğallaştırır. Çocuk, insanın diğer canlılarla sevgiye ve karşılıklı alış-verişe dayalı bir ilişki kurmasının ahlâklı bir yaşamın temeli olduğunu, yine hayvanla ilişkisi sayesinde idrak eder.

Sorumluluk Duygusunu Geliştirir

Hayvanın nesneleştirildiği bir ilişki biçimi, tam tersine sonuçlar verir; Hayvanlar, çocuğun zihninde istenildiği zaman atılabilecek bir nesne olarak yer eder. Oysa sağlıklı bir hayvan-çocuk ilişkisi, öncelikle hayvanın, yani kendisi gibi olmayan; ama yine de canlı olan bir başka varlığın sorumluluğunu almayı gerektirecektir. Bu, çocuğun ahlâki gelişiminde önemli rol oynayan, onun mutlak bir ben-merkezci olmasının önüne geçebilen bir etki yapar.

Sosyal Beceri Kazandırır

Evcil bir hayvanla oynamak, onunla vakit geçirmek, varlığını kabul ederek onunla iletişim kurmak çocukların sosyal ve iletişim becerilerinin de gelişmesine yardımcı olur.

Sevginin Karşılıklı Olduğunu Keşfeder

Çocuk, duygusal ve maddi anlamda verici olmayı, diğerinden sürekli talep etmemeyi, mutlak alıcı olmamayı da hayvan sevgisi sayesinde öğrenir. Sevgi ve ilgi verdikçe hayvanın, özellikle köpek gibi sadakat duygusu olan canlıların, ona nasıl fazlasıyla karşılık verdiğini gördükçe sevginin erdemini de idrak edecektir. Çocuk daha hoşgörülü, daha verici, daha paylaşımcı, daha anlayışlı, farklılığa daha açık bir kişilik geliştirebilir. Böylece genele oranla, küçük ya da büyük farklılıkları olan başka çocuklara (örneğin zihinsel ya da bedensel engelli, başka bir millete, dine mensup, farklı bir dil konuşanlar gibi) çok daha hoşgörülü olacaktır. Hayvan sevgisinin, çocuklar arasındaki ayrımcılık ve şiddetin önlenmesinde de katkısı büyüktür.

Annelik Sanatı / Aralık 2016

Haberin devamını pdf formatında okumak için tıklayınız.

Benzer İçerikler :

Her Anne Bebeği İçin Kendini Feda Eder

Dünya üzerindeki hiçbir duygu, anne sevgisi kadar güçlü ve uzun süreli değil. Bilim adamlarını da kendine hayran bırakan anne sevgisinin oluşması bilimsel ...

Dijital çağda anne baba sorumluluğu

Son yıllardaki teknolojik gelişmelerle birlikte bilgisayar, cep telefonu, tabletler doğru ve etkin kullanıldıkça, sağladıkları avantajlarla artık yaşamımızın ...

Kozmik yolculuk

Milyonlarca gencin geleceğini belirleyecek YGS soruları, ÖSYM'nin gerçek 'kozmik sırrı'... Sınav soruları, 100 kişinin 22 gün 'hapis...

Ne! Anne mi olacağım?

Fiziksel olarak 20-30 yaş arası anneliğe en uygun yaşlar olsa da işin psikolojik boyutu biraz farklı. Kadınlar anne olmak için yeterli duygusal olgunluğa...

İlginizi Çekebilir :

Günlük hayatta nispeten masum görünebilen dedikodunun iş yerine taşınınca zararları profesyonelleşiyor. Özellikle zam, kriz ve yönetim değişimi dönemlerinde ...

Eğitimde OHAL yılı

2016-2017 öğretim yılı, öğretmen açığı, devlet bünyesine alınan okullardaki belirsizlikler, yurt yetersizliği gibi ciddi sorunlar...

DBE, Çocuklara Düşünmeyi Öğretiyor

DBE Davranış Bilimleri Enstitüsü'nün birey ve ailenin mutluluğunu artırmak amacıyla oluşturduğu Çocuk ve Genç Psikolojik Danışmanlık Merkezi'nin Açık...

Önce Annene Sonra Dünyaya Güven

Dünyaya gözlerinizi açtığınız andan itibaren annenizle aranızda kurulan güven bağı ne kadar güçlüyse hayat boyu yaşadığınız ilişkilerde de güvenli, mutlu ve ...