Emre Konuk

İlişkiler ve Mutluluk

Bu yazı dizisinde size mutluluğu belirleyen evrensel 5 faktörden söz ederek yola çıktık. Geçen hafta kariyerinizden kaynaklanan mutluluktan söz ettik.  Hatırlatmak gerekirse, sevdiğiniz ve güçlü yanlarınızı kullanabildiğiniz bir işi, sıklıkla ve düzenli olarak yaptığınız zaman hem daha sağlıklı hem de genel anlamda, daha mutlu olacağınızı söylemiştik.

Bu hafta mutluluk için evrensel anlamda önem taşıyan ikinci boyuta geçiyoruz:  Sosyal bağlardan ve ilişkilerden beslenen mutluluk.

Bilim insanları, ilişkilerimizin gün geçtikçe beklentilerimizi, arzularımızı ve hedeflerimizi şekillendirdiğini keşfediyorlar.  Duygular bulaşıcı olduğu için, etrafımızda bulunan kişiler ile duygularımızı eşleştirerek birbirimizi büyük ölçüde etkilememize sebep oluyorlar. Bu bağlamda insanlar ve yakın ilişkilerimiz bizi düşündüğümüzden daha çok etkiliyor.

Yakın ilişkilerimizin duygularımız üzerindeki büyük etkisinin ötesinde, Harvard Üniversitesi’nde yapılan bir araştırma, sosyal alandaki mutluluğumuzun sadece yakın çevremize değil tüm sosyal ağımıza bağlı olduğunu ortaya koyuyor. 30 yıl boyunca izlenen ve 12,000 kişi ile gerçekleştirilen araştırma, direkt ve sıklıkla iletişim içinde olduğunuz bir kişi mutlu olduğu takdirde mutlu olma olasılığınızın %15 arttığını ortaya koyuyor. Yani arkadaşınızın mutluluğu sizin de mutluluğunuza katkı sağlıyor. Bunun yanısıra, ikinci derecede iletişim içinde olduğunuz bir kişi bile- örneğin bir arkadaşınızın arkadaşı - aynı şekilde mutluluğunuzu etkileyebiliyor. Bu kişinin mutlu olması sizin mutluluğunuzu %10 artırıyor. Bu oran küçük ve önemsiz gibi gelebilir. Fakat rakamlarla göstermek gerekirse, aylık geliriniz 20.000 TL kadar artsa bile, hissedeceğiniz mutluluk artışının ancak %2 olacağı öngörülüyor. Bu sonuç, kişilerin mutluluğu söz konusu olduğunda, arkadaşlardan beslenen mutluluğunun maddi gelirden daha önemli olduğunu gösteriyor.

Sosyal ilişkilerimiz aynı zamanda alışkanlıklarımızı, hareketlerimizi ve sağlığımızı büyük ölçüde etkiliyor. Sigara içme ihtimaliniz, direkt ilişkide bulunduğunuz birinin içmesi durumunda %61 artıyor. İkinci derecede bir tanıdığınızın içme ihtimali %29 arttırırken, arkadaşınızın arkadaşının arkadaşının içmesi, sizin sigara içme ihtimalinizi %11 arttırıyor.

Kilo bile arkadaşlar ve ilişkiler tarafından etkilenebiliyor. Arkadaşınız obez olduğu zaman sizin obez olma ihtimaliniz %57 artarken, kardeşiniz bu oranı %40, eşiniz de %37 etkiliyor. Arkadaşınızın sağlıklı yemek alışkanlığı, sizin de bu alışkanlığı edinme ihtimalinizi tam olarak 5 kat arttırıyor. Arkadaşınız fiziksel olarak aktif olunca da sizin daha aktif olma ihtimaliniz 3 kata çıkıyor.  Aslında bu verilere bakıldığında, arkadaş seçiminin ne kadar önemli olduğunu görebilirsiniz. Arkadaşlarınız, yani bilinçli olarak yakın ilişki içinde olduğunuz insanların sağlığınız üzerindeki etkisi, kalıtsal özelliklerinizi paylaştığınız ailenizden bile fazla. Demek ki neymiş: Mahalle baskısı sağlığa iyi gelirmiş.

Arkadaşlıklar,  fiziksel anlamda bize iyi de gelebiliyor. Kötü ve zor zamanlarda arkadaşlıklar insanları güçlü tutabiliyor, kalp ve dolaşım sistemimizin işlevlerini düzenleyerek stres seviyemizi azaltıyor. Bu nedenden ötürü sosyal bağları kuvvetli olmayan ve fazla arkadaşı olmayan kişilerin kalp hastalıklarından ölme ihtimali iki katına çıkıyor. Bu kişilerin grip olma ihtimali de iki kat artıyor.

En yakın ilişkilerimizin sağlığımızı nasıl etkilediğini ölçmek için bir grup araştırmacı, 42 evli çiftin, hastane koşullarında kollarında küçük yaralar açtılar. Bu yaraların kapanma hızlarını ölçmek için yaraların üstüne özel aletler yerleştirdiler. İlişkilerinde düşmanlık barındıran çiftlerin yaralarının kapanması tam iki kat daha uzun sürdü. Buna bakarak kötü bir ilişkiye sahip olan insanların önemli ameliyat ve operasyonlardan sonra iyileşme süreleri de çok daha uzun sürebilir diyebiliriz.

Bu araştırmanın ortaya çıkardığı bir başka önemli husus ise mesafe. Birkaç kilometre uzakta yaşayan bir arkadaşınız, mutluluğunu yüzlerce kilometre uzakta yaşayan bir arkadaşınızdan daha çok etkiler.

Sosyal çevrenizin sağlığınız, alışkanlıklarınız ve dolayısıyla genel anlamda mutluluğunuz üzerindeki yüksek etkisinden dolayı, arkadaşlıklar oldukça önemlidir. Ortak arkadaşlıklar ve ikinci, üçüncü derecede uzak olan kişilerle yakın ve iyi bağlar kurmak mutluluk düzeyinizi büyük ölçüde arttıracaktır. Dolayısıyla bu alanda biraz daha çaba harcayarak, kendinize de büyük bir iyilik etmiş olacaksınız. Kısacası, hepimiz birbirimizin mutluluğunda hisse sahibiyiz.

Gelecek hafta size sosyal alandaki mutluluğun stres ve işyeri ile bağlantılarını anlatacağız, bu alanda mutlu insanların neler yaptığını paylaşacağız.

15.09.201

Benzer İçerikler :

Yöneticiler İçin Başarı Stratejileri 6

CCL’in (Center for Creative Leadership) “başarılı yöneticiler” ve “inişe geçen” yöneticilerle yaptığı araştırmayı özetlemeyi bu ...

Korku Kültürü - V

Bir süredir, bir “korku kültürü”nde yaşadığımızdan, korkunun yaşamlarımız üzerinde çarpıcı bir belirleyiciliği olduğundan bahsediyoruz. Önce, son ...

Zihni Rahatlatabilmek: Festinger'in Deneyleri

Yıl 1950. Yer Amerika Birleşik Devletleri… Minneapolis’te Lake City kasabasında yaşayan ve sıradan bir ev kadını olan Marion Keech, adının Sananda ...

Sezgiler

İnsanlar 6 saniye içinde hiç tanımadığı birinin öğretme becerisi veya dışadönüklük gibi bir kişilik özelliği hakkında doğru tahminde bulunabiliyor. Son ...

İlginizi Çekebilir :

Liderlerin Kolundaki Altın Bilezik: Güven, Şefkat, İstikrar ve Umut

Birkaç haftadır sizlere liderleri lider yapan özelliklerden bahsediyorum. Hatırlayacağınız üzere, yapılan araştırmalar liderlikte güçlü yanlara odaklanmanın...

En İyi Yöneticiler Neyi Farklı Yapar? 5

Gallup’un yüksek performans gösteren 8000 yönetici ile yaptığı geniş kapsamlı bir çalışmayı özetlemeyi sürdürüyoruz. Bu aşamada başarılı yöneticilerin...

Kolestrol: Bir Masal Daha

Birkaç ay önce fazla kilolu olmakla, yani şişmanlıkla sağlık arasındaki ilişkiyi irdeleyen bir dizi yazı yazmıştım. Bu konuda bildiklerimizin, daha doğrusu...

Örgüt Kültürü ve Değişim

Geçen hafta, örgütlerin ve şirketlerin bir değişim programı uygulasalar da, kültürlerini değiştirmedikleri için nasıl saf dışı kaldığı üzerinde durmuştuk...