Savaş ve çatışma kadını yok ediyor
Emre Konuk'un başkanlığını yürüttüğü EMDR Derneği tarafından 27-28-29 Ekim tarihlerinde düzenlenen ve Avrupa'dan gelen eğitmenlerle gerçekleştirilen çalıştaylarda çok sayıda psikolog ve terapist İstanbul’da bir araya geldi.
Çalıştaylarda özellikle cinsel ayrımcılığa dayalı şiddet başlıklı toplantı ile Birleşmiş Milletler verileri ve dünyanın farklı yerlerinden profillerle kadına yönelik şiddetin boyutları ele alınırken sadece psikolog ve terapistler için değil, duyarlı herkes için çok önemli bazı veriler ele alınmış oldu.
Dünya Sağlık Örgütü’nün (WHO, 2013) çocuklarda, ergenlerde ve yetişkinlerde Travma Sonrası Stres Bozukluğu tedavisi için geçerli iki psikolojik tedavi müdahalesinden biri olarak uygun bulduğu EMDR Terapisi üzerinden cinsel ayrımcılığa dayalı şiddet başlıklı toplantı gerçekleştirilirken özellikle toplantıda masaya yatırılan Birleşmiş Milletler verileri oldukça dikkat çekiyor.
Çalıştayda cinsel ayrımcılığa dayalı bütün eylemleri psikolojik alt yapısı açısından ele alan konuşmacı ünlü İngiliz terapist Dr. Derek Farrell, özellikle Birleşmiş Milletlerin bazı verileri ile ortaya koyduğu tespitleri ile tüm dünyadaki tabloyu tüm tüyler ürperticiliği ile ortaya koydu.
Son yıllarda dünyanın birçok yerinde artan savaş ve çatışma ortamlarında askerlerden çok kadınlar ve çocuklar zarar görürken çatışma ortamlarında kadına yönelik şiddet de her geçen gün artıyor.
Birleşmiş Milletler verilerine göre 1800’li yıllarda savaş ve çatışmalarda en çok askerler ölürken, günümüzde Suriye’den, Irak’a kadar hem her türlü çatışma ortamında daha çok sayıda kadın ve çocuk ölüyor. Çatışma ortamlarında hayatta kalan kadınlar ve kız çocukları savaş ortasında cinsel ayrımcılığa dayalı şiddete de uğruyor.
Verilere göre yalnızca savaş ve çatışma ortamında değil ayrıca yoksulluk ortamında da şiddete uğrayan yine kadın oluyor. Birleşmiş Milletler'e göre Hint Okyanusu’nun Endonezya’yı vuran ve sahil şeridini yok eden tsunami felaketi sonrasında bile balıkçılığın yerle bir olması ve artan yoksulluk sonucunda cinsel ayrımcılığa dayalı şiddet artmış ve tsunami bile kadına yönelik şiddete neden olmuş. İstanbul’da bir araya gelen psikolog ve terapistler Emre Konuk’un başkanlığındaki EMDR Derneği çalıştaylarında, Dr.Derek Farrell gibi dünyanın çeşitli yerlerinde travma yardım projeleri yürüten terapistlerin yöntemlerini de ele almış oldular ve kadına yönelik şiddet sorununun hassasiyeti bir kere daha gündeme getirilmiş oldu.
Milliyet Pembe Nar Web Sitesi / 05.11.2015
Kaynak: Cenk Erdem
Benzer İçerikler :
Her anne adayı sorunsuz bir hamilelik geçirip, sağlıklı bir şekilde bebeğine kavuşmak ister. Maalesef her hamilelik doğumla sonlanmıyor. Yine de bu dünyanın ...
Toplum hayatı, birçok öngörülemez durum içerdiği gibi aynı zamanda birçok rutini barındırıyor. Travmatik süreçlerin daha fazla etkilediği ve derin izle...
İyimser düşünme becerisi, mutluluk için en önemli erdemlerden biri. Bu düşünce biçiminin anne baba tarafından küçük yaşlarda öğretilmesi gerekiyor. Sadec...
Çalışan annelerin en büyük sorunu, suçluluk duygusu. Anne, çalışan kadın, eş rolleri arasında sıkışan kadınlar her şeyin aynı anda mükemmel olmasını istiyor,...
İlginizi Çekebilir :
Aileler bu yazı sizin için... TEOG ortak sınavlarına kısa süre kala uzmanlar uyarıyor: Ailenin sınava yüklediği anlam çocuğa yansıyor. Çocuklar...
İnsanın sağlığının temeli, hamilelik döneminde, anne karnındayken başlıyor. Annenin duygusal sisteminin bir parçası olarak büyüyen bebek, onun yeme içm...
Hafta içi çocuklar okulda boğuşuyor; ödevdi, sınavdı, projeydi derken... Hafta sonları ise o faaliyetten bu faaliyete mekik dokuyorlar. Peki ama bu yoğun tempo ...
Çocukları için okul tercihi yapacak veliler, belki de hayatlarının en önemli sorusuna cevap bulmaya çalışıyor: Doğru okul hangisi? Pek çok kriter var....