Bir Bebek Doğduğunda Bir de Baba Doğar!
Bebek gebelikle birlikte annenin rahminde, babanın da kalbinde büyümeye başlar. Doğum, bebekle birlikte pek çok şeye gebedir. Anne ve baba bir ekip olarak bebeğin oluşum, gelişim ve büyüme sürecinden birlikte sorumludur. Yeni doğan bebeğin ilk günler anne memesiyle beslenmesi sebebiyle birincil bakım vereni anne olsa da kısa süre sonra durum eşitlenebilir. Babalar alt değiştirme, banyo, oyun, uyku gibi süreçleri yürütmeyi hızla öğrenebilirler. Babanın bebekle kurduğu ilişki paha biçilemez etkilere sahiptir.
Babalık, yardımcı ebeveynlik değildir!
Kültürümüzde erkeklerin ebeveynlik süreçlerine dahil olması önünde pek çok engel bulunur. Bebek bakımı, çocuk yetiştirme gibi işler kadınlara atanmış görevler olarak kabul görebilir. Ancak bugün artık biliyoruz ki bir bebeğin annesine ihtiyacı olduğu kadar babasına da ihtiyacı vardır. Yapılan pek çok araştırma, baba ile kurulan güvenli bağın olumsuz alışkanlık edinme ve sürdürme süreçlerini önemli ölçüde etkilediğini göstermektedir (AÇEV, Türkiye’de İlgili Babalık ve Belirleyicileri, Özet Araştırma Raporu, 2017).
Peki bir babanın çocuğunun hayatındaki görev ve sorumlulukları nelerdir?
Burada net bir çerçeve çizmekten ziyade babanın gebelikten başlayan süreçle birlikte, dışarıda bırakılmadan sürece dahil olması gerekliliğinin altını çizebiliriz. Bebekler dünyaya geldiklerinde sadece annelerinin ses, koku ve vücut ritimlerini tanımazlar; gebelik boyunca anneyle ve bebekle sıkça, sağlıklı temas kurmuş babalarını da seslerinden tanırlar.
Muhtaç olduğun hormon sen temas kurdukça artacak!
Oksitosin adı verilen bebeğin ihtiyacı olan, sevgi dolu bakımı vermeyi kolaylaştıran, mucizevi hormon gebelik boyunca eşine destek olmuş ve onunla sık temas kurarak doğuma hazırlanmış babalarda da gebelik sonuna doğru yükselir. Baba, bebekle ve anneyle temas kurmaya devam ettikçe salgılanmaya devam eden oksitosin ile kendini ailesine ve bebeğine ait hissedebilir. Yani babalık bağı, doğru geçirilen bir süreç neticesinde doğanın da yardımı ile oluşur.
Saf sevgi kaynağı babalar!
Koşulsuz sevginin tüm çocukların temel hak ve ihtiyacı olduğunu biliyoruz. Özellikle annenin beklenti seviyesinin yüksek olduğu durumlarda babanın dengeleyici unsur olarak çocuğun hayatında duygusal regülasyonu kolaylaştırdığını pek çok durumda görebiliyoruz. Baba ile kurulan sağlıklı ilişki, sevgi kanalının oldukça güçlü tutulmasında önemli bir etkiye sahiptir.
Çocuk yetiştirmek romantik bir süreçtir.
Çocuk sahibi olduktan sonra ilişkinin eskisi gibi olmadığını pek çok kez duyarız. Burada kastedilen eşlerin birbiriyle eskisi gibi ilgilenememesi ve keyifli vakit geçirememesidir. Bu noktada babaların çocuk yetiştirme sürecine dahil oluşları sürece sihirli bir etki sağlayacaktır. Baba çocuğuyla ilgilendikçe, buna imkân buldukça ve bu kanaldan takdir gördükçe artan oksitosin miktarı ile eşine de yakın durabilecektir. Ayrıca sorumluluğun paylaşılıyor olması kadının da eşine ve kendine vakit ayırabileceği bir ortamı beraberinde getirecektir. Unutmayın, çocuk yetiştirmek romantik bir süreçtir. Birlikte bir ağacı sulamak ve o büyüdükçe gölgesinde dinlenmek gibi.
Uygun ortam, niyet ve cesaret…
Kısacası bir çocuğun büyüme sürecine emek veren erkeklerin kalbinde büyüyen tüm çocuklar (biyolojik babalıktan bağımsız) çok şanslıdır. Ve bir çocuğu kalbinde büyüten tüm babalar da o çocukla birlikte büyürler. Buna ortam yaratmak, niyet etmek ve cesaretle adım atmak yeterlidir.
Kalbi baba sevgisiyle dolu tüm erkeklerin babalar gününü içten bir sevgiyle kutlarım.
Klinik Psikolog Ceren Kurtay Doğan
Davranış Bilimleri Enstitüsü
Çocuk ve Genç Psikolojik Danışmanlık Merkezi
DBE Çocuk ve Genç Psikolojik Danışmanlık Merkezi
Bizi Arayın Terapistlerimiz
Benzer İçerikler :
Sosyal medya gün geçtikçe daha çok kullanıcı kazanan bir platformdur. Gençler arasında daha çok popüler olan ve her gün saatlerce zaman geçirdikleri bir sürü ...
Her çocuğun en az bir alanda mutlaka bir yeteneği bulunmaktadır. Ancak burada asıl önemli nokta çocukların sahip oldukları bu yetenek alanlarının...
Birçok aile için, anaokuluna alışma süreci sancılı bir dönemdir. Özellikle veda zamanı geldiğinde bir çocuğun gözyaşları içinde annesinin ya da babasının...
Korku, algılanan tehlike nedeniyle kaçma isteği uyandıran bir duygudur. Normal gelişimin bir parçası olarak, insanı tehlikeden koruyan bir savunm...
İlginizi Çekebilir :
Çocukların ve gençlerin katılım gösterdiği bir araştırmanın sonuçlarına göre, çocukların ve gençlerin %50’sinden çoğu, mevcut iş fırsatları hakkında ...
Çocukluk çağının en sık görülen gelișimsel bozukluklarından biri olan Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu (DEHB) son yıllarda dünyada ve ülkemizde ...
Oyun Nedir? Oyun, çocukların dünyayı algılamalarını, hayal ile gerçek dünya arasında köprü kurmalarını sağlayan en önemli süreçlerden biridir. Bir çocuğun ...
Korku, algılanan tehlike nedeniyle kaçma isteği uyandıran bir duygudur. Normal gelişimin bir parçası olarak, insanı tehlikeden koruyan bir savunm...