Emre Konuk

Beynin Gücü

Beynin Gücü

Beynimizin gerçekle hayali her zaman ayırd edemediğini yaşamımızdan biliriz. Örneğin; bir korku filmi seyrederken adam sanki beni boğazlayacakmış gibi korkarım. Psikoterapi de, hayal gücünü alabildiğine kullanır. Özellikle korkularda ve travmatik yaşantıda danışanların hayallerinde korkulan duruma girmeleri desteklenir ve kişinin duyarsız kalmayı öğrenmesi sağlanır.

Bunları bilirdik de, beynin bunu nasıl becerdiğini bilmezdik, ta ki beyin araştırmacısı Alvero Pascual-Leone Harvard Tıp Merkezinde bir dizi araştırmayı başlatıp beynimizin nelere kadir olduğunu araştırana dek.

Leone gönüllülerin bir bölümüne bir parçayı piyanoda metronomun hızına uyarak mümkün olduğu kadar düzgün çalmalarını söylüyor.Gönüllüler 5 gün ikişer saatten egzersizlerini yapıyorlar. Her gün egzersizi bitirdikten sonra beyinlerindeki nöronların ne ölçüde faaliyette bulunduklarını ölçen bir alete (TMS) bağlanıyorlar. Alet piyanoyu çalabilmak için motor-cortex’in ne kadarının gerektiğini ölçüyor. Bir haftalık egzersizden sonra araştırmacılar parmakları oynatabilmek için gerekli alanın genişlediğini ve yan bölgelere taştığını görüyorlar.

Aslında bu buluşu destekleyen başka araştırmalar da bir süredir yayınlanıyordu. Belli bir grup adeleyi çalıştırdığınızda beyin buna paralel olarak kendi içinde daha geniş bir bölgeyi işin içine dahil ediyordu.

Ancak Leone araştırmaya bir unsur daha ekledi: Başka bir grup gönüllüye piyano çaldırmadı ama çalıyormuş gibi düşünmelerini-hayal etmelerini istedi. Denekler deney sırasında parmaklarını oynatmadılar ama hayallerinde oynatıyorlarmış gibi düşündüler.

Her iki grubun beyin ölçümlerini karşılaştırdıklarında bu alanda devrim yaratan sonuçları net olarak gördüler. Yalnızca piyano çaldığını düşünmek-hayal etmek bile motor-cortex’in bu işe ayırdığı alanın genişlemesine yol açmıştı. Sanki sahiden piyano çalmışlar gibi. Zihinsel egzersiz beynin kendini yeniden organize etmesine, daha da temelde fizik yapısını değiştirmesine neden olabiliyordu.

Dogma Yıkılıyor

Ta başından beri yetişkin beyninin hem yapısının hem de fonksiyonunun öğrenmeyle değişemeyeceğine inanılırdı. Bu aslında şu anlama da geliyordu: Genetik olarak beyinde örneğin; gözden gelen sinyalleri işleyen nöronların olduğu ve ayrıca başka bir grup nöronun da parmakları oynatacağı ve ölene kadar da bunları ve yalnızca bunları yapacağına inanılırdı.

Beynin yapısının değişmeyeceği inancı pratikte önemli sonuçlar doğuruyordu. Örneğin; felç geçiren hastalarda yapılabilecek şeylerin çok sınırlı olduğuna inanılıyordu. Bir önemli sonuç da; beyinde psikiyatrik bozukluklara neden olan patolojik organizasyonun düzeltilemeyeceği inancı idi.

Artık bu dogmanın yıkıldığını ve yetişkin beyninin inanılmaz bir “plastisiteye” yani yapısını ve fonksiyonunu öğrenme yoluyla değiştirebilme yeteneğine sahip olduğunu söyleyebiliriz. Bu da bize gerek beyin hasarının rehabilitasyonunda gerekse pek çok psikiyatrik bozuklukta yeni kapılar açıyor demektir.

Haftaya önümüze çıkan yeni olanakları keşfetmeyi sürdüreceğiz.

14.09.2008

Benzer İçerikler :

Tükenmişlik Sendromu

Epey oluyor, büyük bir şirketler grubunda çok başarılı bir geçmişe sahip olan, üst düzey yönetici bir danışanım, güven yitimi, panik atakları ve depresif...

Dostlara Dair IV

Bildiğiniz gibi birkaç haftadır dostluk ilişkilerinin hayatımızdaki önemini konu ediyoruz. Güçlü sosyal ilişkilere ve kaliteli dostluklara sahip olmanın, ...

Mutluluk Para Getirir mi? 3

İddiamızı yineleyelim: 1. Bir iş yerinde çalışanların mutluluğunun artması; o iş yerinde satış, kar, verim, işten ayrılma, iş kazaları, ölümler gibi pek çok...

Dayanıklılık 4

Üç haftadır hayatın fena halde dayattığı zamanlarda ve bir yaşam tarzı olarak “dayanıklı olmakla” ilgili araştırmaları özetlem...

İlginizi Çekebilir :

Müşteri Bağlılığı - III

Geçen haftaki yazımızda şirketlerin minimum “müşteri eforu stratejisini” uygulamaya geçirebilecekleri çeşitli taktiklerden söz etmiştik. Kısaca...

Yetkinlikler Meselesi 3

Geçen hafta bir soru sorduk: Bir insanı işe aldıktan sonra ne kadar değiştirebiliriz? Bu son derece kritik bir soruydu, çünkü bütün dünyada, yetkinlikleri...

Beyin Yıkama

Daha önceki yazılarımızda Kahneman ve öğrencilerinin karar alma ve bununla bağlantılı olarak, karar almayı etkileyen ikna yöntemlerinden söz etmiştik. İyi bir...

Seçim Mimarisi

Geçen hafta “mahalle baskısından” söz ederken birkaç sonuç çıkarmıştık: “Mahalle” aslında ilişki içinde bulunduğumuz, kendine özgü ...