İşim, Eşim, Kişiliğim 2
Geçen hafta sizlerle Davranış Bilimleri Enstitüsü’nde meslektaşlarımla birlikte cevabını aradığımız soruları ve araştırma sonuçlarını paylaşmıştım. Temel sorularımız şunlardı:
1. Çalışan bağlılığı düşük olan kişilerde performans da düşük oluyordu. Bunun için pek çok neden sayılabilirdi. Biri de; kişilik özelliklerinin dağılımı olabilirdi.
2. Çalışanların ve yöneticilerin değerlendirildiği çalışmalarda, şikâyetler genelde “iş yapışla” değil “ilişkilerle” ilgili yetkinliklerin etrafında döner. Acaba ilişkileri yönetmekle ilgili yetkinliklerle, kişilik özellikleri arasında bir ilişki var mıydı?
3. Acaba iyi giden evliliklerle, kötü giden evlilikler söz konusu olduğunda kişiliklerimizin payı neydi?
Bu hafta işe, meslektaşım Psikolog Hejan Epözdemir’in yürüttüğü ve “Evli Çiftlerin Kişilik Özellikleri ile Evlilik Uyumları Arasındaki İlişkiler’i” irdelediğimiz çalışmayı özetlemekle başlayacağım.
Bu çalışmada üç soru sorduk:
1. Beraberliklerinde uyumu yakalamış ve yakalayamamış çiftlerde hangi kişilik özelliklerinin etkin rol oynadığını belirlemek.
2. Kadınlarda ve erkeklerde, evlilik uyumu ve uyumsuzluğu söz konusu olduğunda ön plana çıkan kişilik ozellikleri hangileri olabilir?
3. Bunların dışında çok sorulan bir soruya da cevap aradık: Evliliklerde kişilerin birbirlerine benzemeleri mi yoksa farklılıklar mı uyumu getirir?
Özeti yaparken tabii ki tablolar ve istatistikler vermiyeceğim. Rakamları cümlelere çevirmeyi deneyeceğim. İşin teknik yanını merak edenler bir zahmet yazarlarsa gönderirim.
Psikolojik Uyum ve Evlilik
En belirgin eğilim; psikolojik uyum ya da eski değimiyle “nevrotik eğilimle” ilgili boyutlarla evlilikteki uyum arasındaki sıcak ve yakın ilişki. Bu durum hem kadınlar, hem de erkekler için benzerdir. Belki bir miktar psikolojik uyumu içeren kişilik özelliklerinden söz etmek gerekecek:
İhtiyaçları Giderebilme: Belki de en önemli yaşam becerisi. İhtiyaçlarının adını koymak, yani ne istediğini bilmek. Yetmiyor; ihtiyaçları karşılamak ve doyum sağlamak için seçenekler oluşturmak. Çünkü tuttuğumuz her yol işe yaramaz. O da yetmez; ihtiyaçları giderecek teknikleri ve beceri setini de edinmek gerekir.
İhtiyaçları gidermek demek; hayatta doyum sağlamak, elde etmek, başarmak, hedefine ulaşmak, problemleri sağlıklı ele almak ve daha pek çoğu demek. Bu kişilik özelliğinden düşük puan alanların evlilik uyumları da düşük oluyor.
Özgüven: Psikolojik Uyum söz konusu olduğunda öne çıkan bir başka özellik de özgüven. Bunu anlayabiliyoruz çünkü özgüven düştüğünde genel eğilimimiz kendimizi sorgulama ve suçlama oluyor. İhtiyaçları giderememe ile de birleştiğinde, evlilik gibi, uyum içinde sürdürülebilmesi son derece karmaşık becerilerin varlığına dayanan bir süreç iyice zorlanmış oluyor.
Gerginlik: Evlilik uyumunu etkileyen bir başka özellik de; gerginlik. Yukarıdaki özellikleri taşıyan kişilerin kronik bir gerginlik içinde olmaları da doğal olarak beklenir. Gerginlik yükselince evlilikte uyum azalıyor.
Başkalarına Güven: Başkalarına güvenememe beraberinde davranışları şüpheyle karşılamayı, başka türlü diyecek olursak; kuşkuculuğu getirir. Bu eğilim yüksekse, bundan eşim de nasibini alır. İstatistik bize bu eğilim yükseldiğinde evlililk uyumunun düştüğünü söylüyor.
Kısacası eğer Psikolojik Uyum yüksekse yani:
1. İhtiyaçlarımızı giderip doyum sağlayacak teknikleri ve becerileri geliştirmişsek
2. En azından oda hararetinde bir özgüvenimiz varsa ve kendimizi durmadan suçlamıyorsak
3. İnsanlara güveniyorsak, yani niyetlerini ve davranışlarını kuşkuyla karşılamıyorsak evlilik uyumumuz artıyor.
Bunlar evlilik uyumuna etki eden özelliklerden yalnızca birkaçı.
Haftaya aynı konuya devam.
19.10.2008
Benzer İçerikler :
Geçenlerde ekibiyle ilişkisini düzenlemek amacıyla bir araya geldiğimiz bir yöneticiyle “çalışan bağlılığının” organizasyona katkısı üzerinde...
Önce öğreniyorlar. Annelerle sık bir araya geliniyor. Eğitmenlerin hepsi travma eğitimi almış. Bilgilendiriyorlar. Terapi yok. Çocuklar ve anneler “sahip ...
Geçen hafta, örgütlerin ve şirketlerin bir değişim programı uygulasalar da, kültürlerini değiştirmedikleri için nasıl saf dışı kaldığı üzerinde durmuştuk...
CCL’in (Center for Creative Leadership) “başarılı yöneticiler” ve “inişe geçen yöneticilerle” yaptığı araştırmaya devam ...
İlginizi Çekebilir :
Önümüzdeki haftalar sizlere zihnimizin nasıl çalıştığı, inançlarımızın algılarımızı, aldığımız kararları ve hatta hafıza süreçlerimizi bile nasıl etkilediği ...
Aslında hiç de niyetim yoktu Orhan Pamuk meselesine bulaşmaya. Çarşı zaten yeteri kadar karıştı, “bırak tarihçiler karar versin” dedim kendi ...
Son iki yazımızda, iletişim kuramı perspektifinden çift ilişkilerinden bahsetmiştik. Eşler arasındaki çatışmaların esas olarak ilişkide hangi kurallara...
Geçtiğimiz hafta, insanı ve insan yaşamını çalışanların sorguladıkları başlıca felsefi sorulardan birini ele almıştık: Doğa mı (genetik mi) yoksa yetiştirilme ...