Basında Dbe

Aklımı Tutamadım Kafatasımda Uçtu Uçtu

Aklımı Tutamadım Kafatasımda Uçtu Uçtu

Kolumuz kırılsa hemen doktora koşuyoruz, değil mi? Peki ya ruhumuz kırılınca? Ruhumuzdaki kırıklar da tedavi edilmezse yanlış kaynıyor, sonra başımıza bela açıyor. Anılarınız kaderinize dönüşmesin. Kendinize yardım etmenin bir yolu da EMDR.

İnsanlara doÄŸum günlerinde “Kafa saÄŸlığın yerinde olsun” diye dilekte bulunurum. Çok önemlidir o. Bu aralar benimki kötüleÅŸti, rüyalarım korku filmlerine döndü, ruh halim süper dengesiz, ne zaman aÄŸlayacağım, ne zaman kahkaha atacağım belli deÄŸil. Önüme gelene “Beni siz delirttiniz!” diye bağırıyorum.

Çevremdekiler ortak bir karar alıp beni doktora götürdüler. Hem de klasik terapilerin iÅŸe yaramayacağını düşünmüş olacaklar ki, EMDR diye tuhaf bir yöntemde karar kıldılar. Gittim, bu iÅŸin piri, Davranış Bilimleri Enstitüsü kurucusu, uzman psikolog Emre Konuk’tan nedir, ne deÄŸildir öğrendim. Åžimdi size de anlatacağım. çözüm odaklı ve ilginç bir psikoterapi yaklaşımı.

EMDR KÜNYESİ

  • Açılımı: Eye Movement Desensitization and Reprocessing
  • Türkçesi: Göz Hareketleriyle DuyarsızlaÅŸtırma ve Yeniden İşleme
  • İlaç tedavisi: Yok.
  • Farkı: Süresi. Dört-beÅŸ seansta etkisini gösteriyor.
  • İşe Yaradığı Alanlar: Panik, depresyon, fobiler, yeme bozuklukları, performans kaygısı, stres kontrolü, bağımlılıklar, cinsel taciz, özgüven sorunları, migren...

O BaÄŸ Kopacak!

EMDR’ye göre psikolojik rahatsızlıklarımızın çoÄŸunun kaynağı, yanlış iÅŸlenmiÅŸ anılar.

Yani şöyle: Yıllar önce sizi inanılmaz üzen bir olayı düşünün. “Bundan sonra yaÅŸayamam” dediÄŸiniz ya da utançtan mahvolduÄŸunuz bir anı aklınızda canlandırın.

Muhtemelen “Hay Allah! Ne kadar gereksiz üzülmüşüm” diyeceksiniz...

Olay sırasındaki hislerinizle şimdiki hisleriniz arasındaki bu duygusal fark, beyninizin travmanın üstesinden geldiğini, anıyı düzgün bir şekilde işlediğini ve uzun süreli hafızaya attığını gösterir.

Fakat bazı olaylar 10 yıl sonra bile içinizi acıtır, sizi güvensiz, sevilmeyi hak etmeyen biri gibi hissettirir.

Bu, ölüm gibi ağır bir anı da olabilir, çocukken sizi ısıran köpek yüzünden yaşadığınız önemsiz bir korku da...

Beyniniz o anıyı yanlış işlemişse, yıllar önce sizi hafifçe ısıran o köpek yüzünden bugün gördüğünüz köpeklerden korkarsınız.

İşte EMDR, o köpekle diğer köpekler arasında kurulan sağlıksız bağı koparıyor.

Neden Korkuyorsunuz?

Şimdi kendi rahatsızlıklarınızı düşünün.

  • Neden sosyal olamadığınızı...
  • Topluluk önünde neden titrediÄŸinizi...
  • Neden yükseklikten korktuÄŸunuzu...
  • Seksten neden zevk alamadığınızı...
  • Terk edildiÄŸinizde neden yerlere yapıştığınızı...

Bunları neden yaÅŸadığınızı anlayamayabilirsiniz. Hatta cevap bulamayınca açıklamalarınız “Ben de böyle biriyim iÅŸte”ye kadar gider.

Oysa hayır! Siz böyle biri değilsiniz, anılarınız böyle. Beyniniz yapması gerekeni yapamamış, o anıları işleyememiş, işlemeden depolamış.

Ne Varmış Büyütecek?

EMDR burada devreye giriyor: Beyninizin kendi kendine gerçekleÅŸtiremediÄŸini yapması için ona yardımcı oluyor. Sizi kötü etkileyen o anıyı alıyor ve etkisizleÅŸtiriyor. Terapinin sonunda kendinizi “Ne varmış bu kadar büyütecek!” derken buluyorsunuz.

Bugüne kadar 2 milyona yakın kiÅŸinin farklı psikolojik rahatsızlıkları bu yöntemle tedavi edilmiÅŸ. Biz neden 2 milyon 1’inci olmayalım?

Nasıl Uygulanıyor?

  • Önce sorunların kaynağı olan anılar ve gelecekle ilgili hedefler belirlenir.
  • Terapist, danışanın hedef anıyı temsil eden resmi ve onunla ilgili olumsuz inancını, bedenindeki hisleri ve arzuladığı pozitif inancı belirlemesine yardımcı olur.
  • Danışan seçtiÄŸi resme odaklanır. Negatif inancını düşünür ve bedeninde yarattığı deÄŸiÅŸimi hisseder. Böylece ‘duyarsızlaÅŸtırma’ aÅŸamasına geçilir.
  • Zihnini serbest bırakır. İçeriÄŸini kontrol etmeden, zihninden geçenlerin farkına varır.
  • Terapistin iki yöne hareket ettirdiÄŸi parmağını gözleriyle takip eder. Ya da kulağındaki kulaklıklardan bir saÄŸ, bir sol kulağına gelen sesi dinler, anıya odaklanır.
  • Danışanın zihninden geçenlere ve göz hareketlerine/sese aynı anda dikkatini vermesi, beynin saÄŸ ve sol yarımküresini iliÅŸkiye geçirir. Beyin, bilgiyi bu sırada tekrar iÅŸler.
  • Anı daha az rahatsızlık verir hale gelinceye kadar iÅŸlemleme sürer.
  • Anıların iÅŸlenmesi tamamlandığında, rahatsızlık veren semptomlar kaybolur.

Posta / 10 Aralık 2017

http://www.posta.com.tr/aklimi-tutamadim-kafatasimda-uctu-uctu-haberi-1360557

Benzer İçerikler :

Sözleşme Yapmadan Olmaz

Romantik bir iliÅŸkiye baÅŸlarken sözleÅŸme yapanların sayısı artıyor. SözleÅŸme maddeleriyle romantizmi yan yana düşünemiyor musunuz? Belki de bakış açınızÄ...

İşinize Bakış Açınızı Değiştirin Stresinizi Yenin

Hayatın getirilerinden biri olan iş hayatı birçok kişinin yoğun stres altında kaldığı yerlerden biri. Hayatımızın önemli bir kısmını harcadığımız iş yerinde...

Mutlu Evliliğin Sırları 2

Pandora'nın Kutusundan Çıkanlar Davranış Bilimleri Enstitüsü yedi bölgede 2000'e yakın katılımcıyla aile ve evlilikle ilgili çok sayıda soruya cevap ...

Çocuklarla Buluşmadan Önce Eğitim Alıyorlar

Ocak ayında İstanbul’da açılacak olan KidzMondo’nun çalışanları, Davranış Bilimleri Enstitüsü’nden eÄŸitim alıyor. Enstitü BaÅŸkanı Uzman ...

İlginizi Çekebilir :

Koçluğu Uygulayan Şirketler Altı Kat Daha Verimli Oluyor

"Koçluğu uygulayan şirketler altı kat daha verimli oluyor." Türkiye'de kurumsal ve bireysel koçluk hizmetleri veren DBE Davranış Bilimleri...

Gönüllü Toplum İyileştiricileri

Trafik kazası, istismar, deprem, maden kazası, deprem, bomba... Toplum olarak travma üstüne travma yaşar hale geldik. Ve korkarım, bu ortam devam edecek gibi...

Tehdit, Aşağılama, Küfür Travmadır!

Kalbimi Koydum - Gülben Ergen  Kızını dövmeyen dizini döver diye ezberletilmiÅŸ. yanlış sözler zincirlerini yıkmak istercesine okuyacağınız ...

Canım Şu Habere Bakar Mısın?

'Günümüz insanı konuÅŸmasında da, davranışlarında da son derece rahat olmak istiyor. Bu kadar rahatlığın karşısındakini rahatsız edeceÄŸini düşünmüyor ...