Cumhuriyet Tarihi Boyunca Dindarlar İtilip Kakıldı
DİNDAR kesimin de travmaları var. Onlar da ayrı travmalar içinde büyüdüler, yetiştiler. İtilip kakıldılar. Benim böyle laik dindar, başörtülü-başörtüsüz takıntılarım olmadığı için başını örten danışanlarım da olur, güvenirler, gelirler bana. Geçen gün genç bir kız ağlıyordu. Biz biraz geçiyor bu işler diyorduk ama "Buraya gelirken yanımdan geçen kadın başörtülü olduğum için üstüme tükürdü," diyor.
Bu insanlar bunları yaşıyorlar. Aşağılanıyorlar, itilip kakılıyorlar, yanlarına oturulmuyor. Ben bunları çok dinledim. Özellikle de sorarım, "Nasıl yaşıyorsunuz?" diye... "Birinin yanına otururum mesela vapurda, kadın kalkar. Bir de belli eder neden kalktığını" diyor. Kızgınlık, öfke tamam da bir de tiksinti var. Tiksiniyor, başı örtülü diye... İğrenç bulduğunuz şeyden tiksinirsiniz. Orada bir patoloji var. Normal bir hal değil bu.
- Maalesef iki tarafta da var bu. Açık giyindikleri için yüzlerine tükürülen kadınlar olduğunu da biliyoruz...
Bu doğal. Bu kadar kutuplaşma oldu mu bir arada yaşayamazsınız.
- Peki bütün bunlar çocuklara nasıl yansır? Haftada bir-iki saat de olsa Hz. Muhammed'in hayatı, Kur'ân ve din dersine girecek çocuk. Başını örtecek. Nasıl etkilenir?
Bütün iş, o işi kim yönetecek? Okul yönetimi, müdür ve din dersi hocasının ağzından çıkacak olan laflar ve onun arkasından gelecek olan anlayışa bağlı her şey. Hocalar iyi seçilecek, çare odur. Maalesef dindar kesim kızgın ve öfkeli.
Maalesef cumhuriyetin hataları var. Bunlar olmasaydı bugün dünya markası olurdu Türkiye. Cumhuriyet tarihi boyunca itilip kakıldılar, aşağılandılar, iğreniliyorlar. Bunlar kolay hazmedilir duygular değil.
- Ben hem laik değerleri benimsemiş hem de namazında niyazında bir ailede yetiştim. Bunu anlayamıyorum. İğrenilme olabileceğini düşünmüyorum...
Olur mu, var bu. Dindar kesim sesini çıkarmıyordu. Yanına yaklaştırmıyordu diğerlerini... Siz bu ikisinin kaynaştığı bir yerde yaşadıysanız sorun olmaz. Ama geçenlerde bir tanıdığım anlattı mesela... Başı örtülüdür. Mahalledeki markete gidiyor, alışveriş yapmaya. Aynı apartmanda oturan bir kadın yanaşıyor yanına... Tanışıyorlar, birbirlerini biliyorlar... Kadın, "Haftada bir-iki gün evde çalışacak birine ihtiyacım var. Gelir misiniz?" diyor.
- Nasıl, bile bile mi yapıyor bunu?
Evet. İki hafta önce anlatılan bir hikaye bu. Bu böyle yaşanıyor. Geçen gün televizyonda vardı. Oyuncu Serra Yılmaz, "Başörtülülerden korkuyorum, öcü gibiler" dedi. Fare korkusu olsa terapiste gidecek ama türbanlıdan korkmak normal geliyor. Çok acı bir durum. Dindar kesim bunlarla yaşadı, yaşıyor. O da kendini savunacak artık.
- Rahmetli Prof. Ünsal Oskay, "Yıllarca o kaldırımdan yürüme, bu kaldırımdan yürü demişsin dindar kesime. Kendi hayatlarını yaşama hakkı tanımamışsın. Dolayısıyla bugün olanlar normal, mahalle baskısı yapmalarına çok da şaşırmamak gerek" demişti. Maalesef cumhuriyetin hataları var. Kaldı ki bizim İslam'ı son derece hoşgörülü yorumlayan bir akımımız var. Tasavvuf var. Cumhuriyet bunu işleyebilirdi. Orada hiçbir sıkıntı yok. Hoşgörü var, Mevlana var... Bugün dünya markası olurdu Türkiye'nin bu yanı. İşlenseydi, kültürümüz de, duygularımız da farklı oluşmuş olurdu. İşlenmedi. Ağır sosyolojik süreçler bunlar.
Konuşan: Mine Şenocak
Vatan / 4.12.2012
Haberi pdf formatında okumak için tıklayınız.
Benzer İçerikler :
Hayvan sevgisi, çocukların duygusal ve sosyal gelişiminde büyük rol oynuyor. Hayvanlarla erken yaşlardan itibaren içselleştirilerek kurulan sağlıklı bir...
DBE Davranış Bilimleri Enstitüsü, Uluslararası Profesyonel Koçluk Derneği (ICF Türkiye) tarafından 3-4 Mayıs 2016 tarihlerinde düzenlenecek 5. Koçluk...
Maden faciasından yaklaşık 10 bin kişinin etkileneceği ve ailelere hızla psikolojik destek sağlanması istendi. Ruhsal sorunlar gelişecek. Uzman Psikolog ...
Pek çoğumuz için hayatımızda gerçekleştirmek istediğimiz farklılıkların başlangıç noktası olan yeni yıl, umut ve hayata sıfırdan başlamak anlamına geliyor. ...
İlginizi Çekebilir :
Okulların açılmasına bir ay kala aileler ve çocuklar tatilin tadını çıkarmaya devam ediyor. Peki, kalan bu kısıtlı zamanı iyi ve verimli geçirmenin püf ...
"Annemi tanıyamıyorum" diyor yakın zamanda nişanlanmış, evliliğe adım adım yaklaşan arkadaşım. Annesinin hemen her aşamaya, beklenmedik müdahalesiydi ...
Her ilişkide inişli çıkışlı dönemler olabilir. Önemli olan, yaşanan sorunlarda geri dönüşü olmayan sözler ve hareketlerle, belki de incir çekirdeğini ...
TRAVMALARIMIZ var. Hepimizin. Büyük küçük. Etkilerini çok iyi bildiğimiz ya da bilmediğimiz. Toplumsal, ailevi, kişisel travmalarımız var... Hayata karşı nasıl ...