Klinik psikolog Emre Konuk: Çocuklar kolay atlatacak
Klinik psikolog, Davranış Bilimleri Enstitüsü Kurucu BaÅŸkanı Emre Konuk, salgının getirdiÄŸi kısıtlamaların “travmatik” olmadığını belirterek “Ailecek nasıl yaÅŸandığı, sıkıntılı sürecin iliÅŸkilere nasıl yansıdığı travmanın kalıcılığını belirleyecektir’’ dedi.
Emre Konuk ile salgının çocuklar ve gençler üzerindeki etkisi, uzaktan eğitim süreci, merkezi sınavlara girecek öğrencilerin durumu gibi konuları konuştuk.
- Salgın süreci çocuklar ve gençler için travma yaratıyor mu?
Hiçbir olay ve hiçbir süreç dışardan bakıldığında istediği kadar ürkütücü, korkutucu olsun kendi içinde travmatik değildir. Kişinin yaşanan süreci nasıl algıladığı ve ne anlam verdiği belirleyicidir. Beş takla atmış bir minibüsten canını kurtarmış sekiz kişinin önemli bir kısmı değişik dozlarda ve sürelerde kalıcı bir travma yaşar. Bir kısmı ilk şoku atlattıktan sonra kısa zamanda kendini toparlar ve hiçbir şey olmamış gibi yaşamına devam eder. Yakınları ağır sağlık sorunları yaşasa da böyle bir istatistik genelde ortaya çıkar.
- O zaman soruyu şöyle sorabiliriz? Salgında az sayıda çocuk ve genç travmanın etkisini kalıcı olarak yaÅŸayacaksa bu “risk altındaki” çocuklar kimdir?
• Yaptığımız araÅŸtırmalar ve literatür, pandemiden önce travmatik süreçleri yaÅŸamış, travmatik stresle ve olumsuz yaÅŸam olayları ile baÅŸ etme kapasitesini yeteri kadar geliÅŸtirememiÅŸ çocuk ve ergenlerde travmanın daha çok kalıcı olma riski yüksek olabileceÄŸini söylüyor.
• İkincisi, çocuklar büyüklerini taklit ederek öğrenir. EÄŸer pandemi sürecini aile büyükleri kolay atlatıyorsa çocuklar da kolay atlatmayı öğrenir.
- Hangi yaş grubu en az, hangi yaşlardaki çocuklar en olumsuz etkilendi bu süreçten?
ÇocuÄŸun büyürken kazanması gereken en öncelikli beÅŸ yaÅŸam becerisini sayacak olursak, bir tanesi “dürtü kontrolüdür” diyebiliriz. Çocuklar içgüdüleriyle doÄŸar. Yani ihtiyaçlarını nasıl ifade edeceklerini genetik miras belirler. Acıkırsa aÄŸlamaya baÅŸlar. “Annem yemek yapıyor biraz bekleyeyim” demez. Yıllar içinde istek ve arzularını ertelemeyi, karşılanmıyorsa sakinleÅŸmeyi, isteÄŸini elde etmek için seçenekler oluÅŸturmayı, bir seçenek iÅŸe yaramadıysa baÅŸka seçenekler üretmeyi, bu seçeneklerin sosyal normlara, ahlaki kurallara uyabilmesine dikkat eder. Bu aÅŸama artık yetiÅŸkin olduÄŸunu gösterir.
Bu beceri setlerinin en erkeni stres yaşadığında sakinleşmeyi öğrenmektir. Anneler içgüdüleriyle bunu bilir ve çocuklarını sakinleştirme tekniklerini uygular.
- Son bir yılda çocuklarda neler gözlemliyorsunuz? Yetişkinliğe neler taşınacak bu dönemden?
Büyük bir kısmı “eski güzel ve iyi bildikleri” dünyaya kavuÅŸacak. Zorlanmayacaklar çünkü bildikleri bir dünya. Sekiz ay okul-ev-sınav vs. ile geçtikten sonra yaz tatiline girmek gibi olacak.
En çok sıkıntıyı özellikle esnaf ve hizmet sektörü yaşadı. Pandeminin üzerine bir de ekonomik sıkıntı eklendi. Çan eğrisinin bir ucunda kalan aileler doğal olarak ciddi sıkıntı yaşadı ve bir kısmı da bundan kalıcı olarak etkilendi. Hayat normale dönünce bunların önemli bir kısmı yaşadıklarını hatırlamayacak bile.
SIKINTILAR GEÇECEK
- Salgından ruhsal açıdan örselenmeden, hatta güçlenerek çıkma ihtimalimiz var mı? Bunun için bireysel olarak neler yapmalıyız?
İş dünyasının nispeten büyükleri önemli dersler çıkardılar ve yeni iş ve çalışma modelleri uygulamaya başladılar bile.
Çoğunluk bildiği hayata dönüp rahatlayacak. Sosyal medyada çizilen karanlık tablolara kapılmayanlar kazançlı çıkacak.
Bireysel olarak yapılabilecek en kolay ve işe yarayan şey etrafa, yakın çevremize ve çocuklarımıza bütün bu sıkıntıların yakın bir zamanda aşılacağına inandığımızı söylemektir. Bunun gerçekleşme ihtimali çok yüksek. Özellikle aşılamanın 2-3 ay içinde tamamlanacak olmasının, kendi ülkemizde aşı üretimini başarmış olmamızın, bundan sonrasını güven içinde götürebileceğimizi gösteren önemli işaretler olduğunu söyleyebilirim. Yaz geldiğinde çocuklarımız yazları nasıl geçirdilerse öyle geçirmeye devam edecekler.
- Uzaktan eğitim sürecinin en olumlu ve en olumsuz yanları nedir sizce?
Uzaktan eğitimin olumsuz bir tarafı yoktur. Sıkıntı, deneme yanılma ve araştırma ile en verimli yolu bulmak gibi geleneksel yöntemleri deneyemeden tüm sektör uzaktan eğitime girmek zorunda kaldı. Sıkıntı budur.
Uzaktan eğitimin zorla hayatımıza girmesi bize kaliteli ve yaratıcı eğitimin büyük bir hızla yaygınlaşabileceğini ve ucuzlayacağını gösterdi.
- Liseye ve üniversiteye giriş sınavlarına bu sıkıntılı dönemde hazırlanan gençlerde kaygı daha da fazla. Onları rahatlatacak, kendilerini iyi hissettirecek önerileriniz var mı?
Sınav kaygısı bir grup öğrenci için oldum olası sorundur ve pandemi olsa olsa biraz daha sorunu ağırlaÅŸtırmıştır. Kronik hale gelmiÅŸse kendi baÅŸlarına aÅŸamadıkları anlamına gelir. Gecikmeden “sınav kaygısıyla” uÄŸraÅŸan, deneyim sahibi bir terapistle çalışmaları gerekir. Son dakika eyleme geçmek kaygı düzeyi çok yükselmiÅŸ, zaman daralmış demektir.
Haberi Cumhuriyet Gazetesi Sitesinde okumak için tıklayınız.
Haberin devamını JPEG formatında okumak için tıklayınız.
Benzer İçerikler :
Türkiye'de internet kullanıcılarının yüzde 90'ının Facebook hesabı var. Psikologlara göre, beğenilme ihtiyacı, sosyalleşme gereksinimi, yalnızlık, ...
Her geçen gün kitap okumaya ilgi azalıyor. Aileler çocuklarını teknoloji çağının kurbanı yapmamak için kitap okuma alışkanlığını çocuklarına kazandırmayÄ...
Çocuğunuz, hayatınıza girecek yeni bir bebeğe ve onunla sizi paylaşmaya ne kadar hazır? Yeni bir bebeğin hayatınıza sokacağı "kardeş kıskançlığı" nı ...
Yeni eğitim öğretim yılı için geri sayım başladı. Okulların açılmasına sayılı günler kala hem çocukları hem de ailelerini tatlı bir telaş sardı. Yeni eğitim...
İlginizi Çekebilir :
Her anne adayı sorunsuz bir hamilelik geçirip, sağlıklı bir şekilde bebeğine kavuşmak ister. Maalesef her hamilelik doğumla sonlanmıyor. Yine de bu dünyanın ...
2016-2017 öğretim yılı, öğretmen açığı, devlet bünyesine alınan okullardaki belirsizlikler, yurt yetersizliği gibi ciddi sorunlar...
Nerede O Eski Bayramlar... Hemen hemen her bayramda, genç-yaşlı demeksizin birçoğumuzun kullandığı bir özlem cümlesi bu... Özlüyoruz heyecanla...
Terör olayları gibi pek çok durum, her yaştan insanın davranışlarında değişimlere yol açabiliyor, Yaşanan acılar ve kayıplara, dolaylı yoldan maruz kalınsa ...