Neden Boşanıyoruz?
Uzmanlara ‘Neden boşanıyoruz’ diye sorduk. İşte evliliklerin yürümemesinin sosyolojik ve psikolojik nedenleri:
‘Boşanmalar Yavaş Ama Emin Adımlarla Artıyor’
Uzman Psikolog Emre Konuk (DBE Davranış Bilimleri Enstitüsü kurucusu)
“Boşanma oranı ABD’de ortalama yüzde 50, Avrupa’da yüzde 40’dır. Türkiye’de ise yaklaşık yüzde 15. Boşanma oranlarında patlama yok ancak ‘yavaş ama emin adımlarla’ artış var. Eskilere gittiğimizde çocuğun bakımı, eğitimi ve sosyal kontrolü neredeyse tüm ailenin işiydi. Nükleer aileye geldiğimizde tüm bu fonksiyonlar aile dışında örgütlenmiş kurum ve kişilerce karşılanmaya başlandı. Yani sosyolojik açıdan ailenin fonksiyonu giderek azaldı.
Bu sürece en önemli katkı kadının iş gücüne katılımı, refah düzeyinin artması ve şehirleşmenin yaygınlaşması oldu. Ekonomik nedenlerle boşanamayan ya da ilişkiyi düzeltmek için çaba harcayan kadın; aradığı sevgiyi, ilgiyi bulamadığında bir yerde ‘O zaman eyvallah.’ diyebiliyor.
Metropollerde yaşayanlar için ekonomik zorluklar, işsizlik, çocukların gereksinimlerinin karşılanamaması, ergenlerin düzgün eğitim alamaması aile sorunlarına zemin hazırlıyor. Diğer yandan evliliğe fazla sorgulamadan, defoları göz ardı ederek dalış her iki tarafın da ağır bedeller ödemesine neden oluyor.
‘Türkiye, Kentleşme Sürecini Tamamlayamadı’
Sosyolog Prof. Dr. Erol Kahveci (İzmir Ekonomi Üniversitesi)
“Boşanma oranları daha da artacak. Çünkü Türkiye kentleşme ve endüstrileşme sürecini henüz tam olarak tamamlayamadı. Kentleşme sadece göç değildir. Kırda birey üzerinde toplum denetimi fazladır ve boşanma olumsuz görülür. Kentte insanın üzerindeki bu kontrol mekanizmaları zayıflıyor. İkinci önemli boyut da evliliklerin gerçekleşme şekli. Bizde hâlâ görücü usulüyle evlenmek, öyle olmasa da ailenin onayını almak çok önemli. Bu sürede eşler birbirlerini iyice tanıyamıyorlar. Avrupa ülkelerinde boşanma oranları daha yüksek ama Türkiye kısa evlilikler konusunda daha önde, Türkiye’de ilk 5 yılda boşanma oranları çok yüksek. Bu noktada eşlerin ince eleyip sık dokumadan karar verdiklerini görüyoruz. Buna bağlı olarak, insanlar acele karar vererek evlenince iletişimin dozu da değişiyor. Medeni şekilde iletişim kurmaktansa farklı iletişimler kurulabiliyor. Aile, toplumdaki bütün değişikliklerden en çabuk etkilenen temel kurum. Bundan dolayı boşanma oranları ve aile içi şiddet artıyorsa bu toplumdaki ilişkilerin, ekonomik sıkıntıların aile ilişkilerine yansımasıdır.”
Milliyet / 13.12.2015
Haberin devamını pdf formatında okumak için tıklayınız.
Benzer İçerikler :
Davranış Bilimleri Enstitüsü Başkanı Psikolog Emre Konuk, "Okulda serbest kıyafet değil ama başörtüsü sorun yaratır. Eğer ilköğretim okullarında, ...
8 Mart Dünya Kadınlar Günü Türkiye'nin gündemden düşmeyen sorunu kadına yönelik şiddet ve ayrımcılığı tekrar tartışmaya açtı. Kadına yönelik şiddetin ...
Çok az bir kısım genç teknolojiyi hayatında olması gerektiği gibi kullanabiliyor. İletişim çağının tam da ortasında dünyaya gelen çocukların internete bağımlı ...
Selfie, göstermek istediğiniz benliğinizin maskesi olabilir. Davranış Bilimleri Enstitüsü Uzman Klinik Psikologu Asena Yurtsever'den selfie'ye...
İlginizi Çekebilir :
Yoğun tempoda çalışan öğrencileri şu günlerde sınav kaygısı sardı. Öğrenciyi başarısızlığa götüren bu duygu durumuyla baş etmenin mümkün olduğunu belirten ...
“Pek çok öğrenci tatili dinlenerek geçirdi. Peki, şimdi ne olacak? DBE Davranış Bilimleri Enstitüsünden Uzman Psikolog Ayşegül Moral, ‘Okula Dönüş ...
Çocuklar yaz tatilinin tadını doyasıya çıkarmalı. Tabii evde boşa geçen zamanları kastetmiyoruz... Oyunlar oynarken İngilizce öğrenmek, spor yapmak, yeni ...
Hayvan sevgisi, çocukların duygusal ve sosyal gelişiminde büyük rol oynuyor. Hayvanlarla erken yaşlardan itibaren içselleştirilerek kurulan sağlıklı bir...









