Basında Dbe

Savaş Gazze Halkının Gelecek Ümidini ...

Savaş Gazze Halkının Gelecek Ümidini ...

Ya alışıyoruz ya da duyarsızlaşıyoruz...

Uzun Süren Travmaların Tedavisi İçin Asıl Bir Yöntem Geliştirdiniz?

Geçmiş travmaları temizledikten sonra 'gelecek korkusu protokolü' geliştirdik. Böylece TSSB aşma süresi 4.1 seansa indi. Danışanları her gün gördük. Birkaç gün içinde travmanın etkilerinden kurtulmuş oldular. Çok kalabalık nüfuslar olduğu için kamplarda grup formatı oluşturduk. Birer birer değil guruplar halinde müdahale ettik. Bireysel protokollerimizi grup haline getirdik.

Orada bu süre üç saate indi. Üç saat içinde TSSB tanısı almış olan insanların yüzde ellisi bu tanıyı almaktan çıktılar. Dolayısıyla tek olaylar nispeten daha kolay aşılıyor.

Travmanın Bir Bireysel Bir de Toplumsal Boyutu Var. Toplumsal Olarak Nasıl Etkileniyoruz?

İki türlü etkiliyor; birisi alışıyoruz. Yani duyarsızlaşıyoruz. İkincisi de duyarlı hale geliyoruz. Bazı insanlar buna tepki göstermezken bazı insanlar da evlerinde uyuyamıyor ve sokaklara düşüyorlar.
Türkiye genel olarak travma kuşağında. Çok travma yaşayan bir ülkeyiz. Sadece doğal afetler için değil aynı zamanda insanın insana yaptığı travmatik süreçlerle ilgili olarak da travma kuşağındayız. Şiddet çok yaygın. Sonuç olarak çok çabuk öfkeleniyoruz ve kendimizi kaybediyoruz. Paranoyalar oluşturabiliyoruz.

Nasıl Çözülmeden Ayakta Kalabiliyoruz O Halde?

Biz henüz aile bağlarının güçlü olduğu bir ülkeyiz. En sağlam yanımız bu. Avrupa'da ve Amerika'da bir felaket karşısında ailelerin yetişkin olan ve kendi ailesini kurmuş olan çocuklarına ulaşma, onları koruyup kollama oldukça az. Başarımız aile değerlerini korumakta. O yüzden bu tür sorunlarla daha iyi başa çıkabiliyoruz. Aile Bakanlığının kurulmuş olması, ailenin bu fonksiyonunun görülmüş olasının bir ifadesidir.

Savaş Gazze Halkının Gelecek Ümidini Yok Etti

Suriyeli mültecilere yönelik çalışmaları travma literatürüne giren EMDR Derneği'nin kurucusu ve başkanı Emre Konuk, Gazze'deki savaşa maruz kalan sivillerin ruh haline yönelik durumu değerlendirdi.

Terapi almak isteyen çok kadın ve çocuk var.

En Son Soma İçin Çalıştınız. Bölgeye İlk Ne Zaman Gittiniz?

İlk iş kurtarma ekiplerinin işidir. Kurtarma sürecinden sonra ortalık biraz durulunca bizim işimiz başlar. Çünkü bizim işimiz o insanlarla bir araya gelip travmayı çalışmaktır. Dolayısıyla bizim için çalışılacak yer, gerekli organizasyon, o insanların travma konusunda bilinçlendirilmesi, kendisi ve çocukları için talepte bulunması bu ortamı oluşturur. Bizim halkımız henüz terapi ile haşır neşir değil. Devletin orada örgütlenmesi var. AFAD, Aile Bakanlığı, Eğitim Bakanlığının merkezleri var. Yeterli donanımı olan meslektaşları oralara yönlendirdik.

Şimdi Soma'da beş altı merkezde arkadaşlar sürekli olarak dönüşümlü çalışıyorlar. Bayağı da yoğun bir talep var. Çünkü gelenler kısa sürede normal hayatına geri dönüyor ve eve gittiğinde ilk defa uyuyor. Bunları komşularıyla paylaşıyor. Bu iyi bir gelişme.

Gittiğinizde Orada Nasıl Bir Ortamla Karşılaştınız? Sizi Nasıl Karşıladılar?

15 yıl öncesine göre çok farklar var. Bir kere biz eskiden felaketin olduğu yere giderdik ve insanlar ruh sağlığı hizmeti veren profesyonellerle "tanışırlardı". Artık öyle değil. Soma'da sürekli hizmet veren ruh sağlığı elemanları zaten var ve Somali onlarla zaten tanışıyor.

Siz Duruma Ne Şekilde Müdahale Ediyorsunuz?

Felaket nedeniyle artan profesyonel ihtiyacını gerekli koordinasyonu karşılamak, felakete ve travmaya müdahale becerilerini kazandırmak, süpervizyonlarını vermek ve yapılan müdahalelerin iyi sonuç verip vermediğine bakmak, yani bilimsel araştırma yapmaktır. İnsanlar artık bu gibi durumlarda zaten bizleri bekler durumda oluyor. Hatta gecikirsek arayıp "nerdesiniz" diye hesap da soruyorlar. Bunlar güzel gelişmeler.

Yaptığınız Çalışmalar Hangi Aşamada?

Yeni bir projeyle oraya gideceğiz. Maden şirketi kazanın olduğu yerin yanında. Orada kaza olduğu anlaşıldığında maden şirketinin bütün elamanları girmiş ve içerde kalanları dışarı çıkartmak için yardım etmiş. Dolayısıyla aralarında belli bir oranda travmatize olmuş insanlar var. Bu insanları ve eşlerini Soma'da bir araya getirdik. Onlara iki saat travmayı anlattık. Madene inmek istemeyen, gece evde kabus görenler vardı. Onlarla ve aileleri ile bir tarama yaptık. Bunların içinde travması belli bir düzeyin üzerinde çıkanlarla bir hafta grup çalışması yapacağız. Aynı çalışmayı Kilis'te de yapmıştık ve çok olumlu sonuçlar almıştık. Avrupa'da EMDR Avrupa İnsani Yardım Programları Ödülü kazanmamıza, 15 yıldır yaptığımız çalışmalar kadar Kilis'in de katkısı olmuştur sanırım.

Yeni Şafak / 20.07.2014

Haberin devamını pdf formatında okumak için tıklayınız.

Benzer İçerikler :

Anneler ve Kızları

Geçen hafta, 30'lu yaşlardaki kadınların anneleriyle olan mesafeli ve çekişmeli ilişkilerine dair hikâyelerini paylaştığım bir yazı yazmıştım. Konuyu ...

TEOG’a son bir hafta kala bu uyarılara dikkat!

Temel Eğitimden Ortaöğretime Geçiş, TEOG sınavlarının ikinci dönemi için son haftaya girildi. Öğrencilerin stresi gittikçe artıyor. Peki, bu durumda çocuklara ...

Baba Demek...

Babası akademik yaşamları ile ilgilenen çocukların, okul hayatında daha başarılı olduğunu biliyor muydunuz? DBE Davranış Bilimleri Enstitüsü'nden Uzman ...

Piyasada Sahte

Şirketlerin  geleceğine yön veren "koçluk"  mesleği resmi kimliğine kavuştu. Ancak piyasada çok sayıda sahte koç var. Şirketlerin ...

İlginizi Çekebilir :

Başarının Temelindeki En Baba Faktör

Bilim kanıtladı: Okul hayatında baba desteği anneninkinden daha etkili! İlgili babaların çocuklarının matematik zekâsı ve kelime haznesi yüksek. Uzman ...

Geleceğin mesleklerine pandemi ayarı

Doğru seçim nasıl olmalı? Davranış Bilimleri Enstitüsü’den (DBE) Klinik Psikolog Gülşah Ergin ise gençlere şu tavsiyelerde bulundu: “Gençlere ...

İş'te Arkadaşlık Paradan Önemli

İngiltere'de yapılan bir araştırma, çalışanların iş yerinde daha mutlu ve daha üretken olmasının, arkadaşlık ilişkileriyle mümkün olduğunu orta...

Performans Baskısı Çalışanı Hasta Ediyor

Hepimiz bir miktar performans baskısı yaşıyoruz. Hata yapma, eleştirilme kaygısı, rekabetçi ortam, işsiz kalma korkusu, mükemmeliyetçilik performans baskısını ...