Teknoseksüellik

Teknoseksüellik

Teknoseksüel kuşak olarak adlandırılan kuşağın özellikleri, davranış biçimleri, hayata karşı tavrı ve duruşu nelerdir? “Teknoseksüel” şeklinde bir sınıflandırma yapmaya ya da bu gibi yeni bir kavrama ne kadar ihtiyacımız var, çok emin değilim. Fakat, bu konuyu teknoloji bağımlılığı çerçevesinde ele alırsak daha uygun olabilir diye düşünüyorum.  Bu açıdan baktığımızda göze ilk çarpan, bahsi geçen yaş grubundaki gençlerin adeta bir madde veya alkol bağımlılığı oluşturmuşcasına kendilerini teknolojiye bağımlı kılmaları ve eksiklik belirtileri göstermeleridir. Örneğin, cep telefonlarını evde unuttuklarında ya da emaillerini kontrol edemediklerinde rahatsızlık hissetmeleri. Madde ve alkol bağımlılılarının gösterdiği tolerans artışlarını da, teknoseksüel diye tanımlanan genç kesimin durmaksızın yeni ve daha üst teknoloji aramaları ile ilişkilendirebiliriz. Bu durumlar tabiki beraberinde insan ve duygu odaklı bir yaşam tarzı benimsemekten çok, bir takım maddi ya da somut dersek belki daha doğru olacak, somut olay veya durumlara odaklı bir yaşam tarzı belirlemelerinde etkili olabilir. Teknoseksüel olmak, “Hayatını bilgisayar karşısında geçirip asosyal olmak”la eş değer mi? Çünkü bildiğim kadarıyla, siz uzmanlar bu halin insanları yalnızlaştırdığını da düşünüyorsunuz… Hayatını bilgisayar karşısında geçiriyor olmanın, asosyal olmakla arasında nasıl bir ilişki olduğunu açıklamak için, hangi bakış açısı ile baktığımız çok önemli. Eğer birebir ilişkilerde kişiler kaygılanıyor ve dolayısıyla kaçınma davranışları gösteriyorsa ve diğer bireyler ile iletişim kurmaları için sanal ortamı tek yol olarak görüyorlarsa ise; bilgisayarın bu kişileri asosyalleştirdiğini düşünmenin aksine, patolojik bir durumla karşı karşıya olmakla birlikte, sosyalleştirdiğini de söyleyebiliriz. Fakat, birebir ilişkilerde sosyal kaygı bozukluğu teşhisi alabilecek kadar kaygı yaşayan kişilerin toplumdaki oranlarına bakarsak, bu rakam oldukça az. Dolayısıyla, birebir ilişki kurabilecek becerileri olan insanların da kolaya kaçarak sanal ortamda bir takım ilişkiler kurduklarını ve buna bağlı olarak da sahip oldukları sosyal iletişim becerilerini kaybetme olasılıklarının olduğunu da söylemek mümkün. Bu durum teknoloji çağının insanları getirdiği son nokta mıdır? Bu soruyu yanıtlayabilmek için teknolojinin getirecekleri ile ilgili net bir bilgiye sahip olmamız gerekir ki bu neredeyse imkansız. Her gün yeni birçok şey icat ediliyor ve biz bu durumun daha nereye kadar devam edeceğini bilmiyoruz. Bunu bir örnekle açıklamak gerekirse, telefon icat edildiğinde o zamanki otoriterilerin yaptığı “İcat edilebilecek her şey icat edildi, bundan sonraya hiçbir şey kalmadı” şeklindeki açıklamalarına bugün nasıl gülüyorsak, şimdi yapacağımız “Teknoloji çağının insanları getirdiği son nokta budur, bundan daha fazlası olamaz” dersek gelecek nesiller de bu açıklamalarımıza benzer tepkiler gösterecektir. Metroseksüel, überseksüel, şimdi de Teknoseksüel… Bu tip tanımlamalar –belki yanlış düşünüyorum ama- insanları kategorize edip, belli kalıpların içine hapsetmek gibi geliyor. Bu ne kadar doğru? Böyle tanımlamalara ihtiyacımız var mı? Bu tanımların, toplumda herhangi bir sosyal yaptırıma neden olabilecek kadar güçlü tanımlar ya da sınıflandırmalar olduğunu düşünmüyorum. Benim kanımca, bu tip kavramları ortaya atmak marketing stratejileri açısından akıllıca olmakla beraber, toplumsal açıdan bakıldığında dönemlik bir gündemdir ve kavram kargaşasından öteye gitmeyecektir. Son olarak benim sormayı unuttuğum, ama sizin önemli olduğunu düşündüğünüz bir konu varsa ve ekleyebilirseniz sevinirim Tanımlara takılmadan gençlerimizin içinde bulunduğu teknoloji ve internet bağımlılığı riski ilgili olarak, hem kendilerinin hem de aile ve eğitimcilerin durumun gençlerin yaşamlarında ne gibi işlevsizliklere olanak sağladığı yönünde bilgilendirilmeleri gerektiğini düşünüyorum.

Açelya Şahin, Uzman Klinik Psikolog - DBE Çocuk ve Genç Psikolojik Danışmanlık Merkezi

DBE Çocuk ve Genç Psikolojik Danışmanlık Merkezi
Bizi Arayın  Terapistlerimiz

Benzer İçerikler :

Üvey Anne Baba Olmak

Ekonomik sorunlar, eşlerin sosyal kültürel yapı farklılıkları, cinsel sorunlar, iletişim bozukluğu, eşlerden birinin ihaneti, aile içi şiddet gibi nedenlerle...

İnternet, Tablet ve Oyun Bağımlılığı

Çağımızda internet ve tablet gitgide birçok aktivitenin yerini almaktadır. İnternet, sınırsız bir bilgi kaynağı ve hayatımızı kolaylaştıran bir teknolojiyi ...

Kariyere Ailenin Etkisi

Bir insanı diğer insandan ayıran bedensel, duygusal ve zihinsel etkinliğe çevrenin verdiği değerlerle tanımlanan kişilik gelişimi doğumundan itibaren başlar. ...

Yeni Yıl Çocuğunuza Ne Getirsin İstersiniz?

Yeni yıl, yeni umutlar… Her ne kadar klişe gibi gözükse de, yeni başlangıçlar hepimizi motive edebilir. Yeni yılı çocuğunuz için güzel bir başlangıç ...

İlginizi Çekebilir :

Online Eğitime Hazır mıyız?

Okullar bu yıl online eğitim ile açılıyor. en az birkaç hafta bu şekilde gideceği öngörülüyor.. Okulların açılmasıyla birlikte  öğrenciler kadar anne ...

Tatil Psikolojisi ve Sorumlulukları Geliştirme

Çocukların psikososyal gelişimi, sağlam kişilik yapısı, okul ve derslerdeki başarısı ana babanın yaklaşım ve ilgisiyle de yakından ilgilidir. İletişime açık,...

Bir Bebek Doğduğunda Bir de Baba Doğar!

Bebek gebelikle birlikte annenin rahminde, babanın da kalbinde büyümeye başlar. Doğum, bebekle birlikte pek çok şeye gebedir.  Anne ve baba bir ekip ...

Çocuğumla Nasıl Oyun Oynayacağım?

Oyun Nedir? Oyun, çocukların dünyayı algılamalarını, hayal ile gerçek dünya arasında köprü kurmalarını sağlayan en önemli süreçlerden biridir. Bir çocuğun ...