Yavaş Ebeveynlik
Hızla akıp giden hayatın sahibi sen misin?
Birbirimize yabancılaştık. Aşırı kaygılıyız. Kendimizden de çocuklarımızdan da beklentilerimiz çok yüksek. Çocuklarımızın tatminsizliğinden şikâyet ediyor ne kadar yorgun ve tahammülsüz olduğumuzdan dem vuruyoruz. Peki böyle mi olmalı? Ebeveynlik daha farklı yapılamaz mı?
Bu kitapta yazarın kendi ebeveynlik yolculuğunda sorguladığı hızlı ve kaygılı şehir hayatının başka ebeveynlerin hikâyeleriyle birleşmiş hali yer almaktadır.
“Yavaşla! Fark et! Biraz Düşün! Ezbere Yaşama! Sorgula! Kendini tanı! Zaman ayır! Alma! Dur! Çocuğunu tanı! Mükemmel olmak zorunda değilsin. Zaten mükemmel ebeveynlik diye bir şey yoktur. Herkes gibi ebeveynlik yapmak zorunda değilsin. Hem herkes dediğin kim? Sensin! Benim! Sen ve ben değişelim önce. Bak gör sonra neler oluyor.”
Yazarın kendi ebeveynlik yolculuğunda kendisine ve danışanlarına bol bol hatırlattığı bu cümleleri siz de sıklıkla fark edeceksiniz.
İlginizi Çekebilir:
Yetişen her yeni kuşakla birlikte onları yetiştiren anne ve babalardan da beklentiler artıyor. Toplumun gelişmesi için öncelikle ailede demokratik bir yapı ...
Bu kitap, çocuğunun başarılı olması için "Çok çalış oğlum/kızım." demenin ya da tüm maddi olanaklarını seferber etmenin ötesinde bir şeyler yapmak ...
Çocukların kendi problemleriyle başa çıkmaları ve bu problemleri çözme yeteneklerini geliştirmeleri için Evet-Beyinli yaklaşım önemlidir. Çocuklar Evet ...
Bebekler neden ağlar? Neden sürekli kucakta tutulmak ...