Emre Konuk

Başarılı Yöneticilerin 4 Anahtarı

Başarılı yöneticilerin nasıl güçlü iş yerleri yarattıklarına dair bugüne kadar sayısız kitap yayımlandı. Son 20 yıl içersinde birbirinden farklı yaklaşık 9000 sistem, ilke ve paradigma önerildi. Ancak bu konuyla ilgili çok az sayıda kantitatif araştırma ve standart bir ölçüm yapıldı. Bu konudaki açığı kapatmak için, Gallup farklı meslek alanlarından (otel yöneticileri, satış müdürleri, uzman muhasebeciler, spor koçları, bar yöneticileri, kaptanlar, askerler) ve başarılı olarak kabul edilen yaklaşık 8000 yönetici ile 1,5 saatlik görüşmeler yaptı ve onların cevaplarını kendilerinden daha az başarılı olan yöneticilerin cevapları ile karşılaştırdı. Bu araştırmada başarılı bir yöneticinin sahip olması gereken temel sorumlulukların neler olduğuna bakıldı ve sonuç olarak başarılı yöneticilerin, diğerlerinden ayırt edilmelerini sağlayan 4 anahtar kullandıkları bulundu. Bunlar; kişiyi seçmek, beklentilerini belirlemek, kişiyi motive etmek ve kişiyi geliştirmek. Eğer bu 4 sorumluluğu yeterince iyi yerine getiremezseniz istediğiniz kadar vizyon, karizma ve zeka sahibi olun, iyi bir yönetici olamıyorsunuz. Yöneticilerin bu 4 anahtarı nasıl kullandıklarına kısaca bir bakmak gerekirse:

  1. Başarılı yöneticiler bir kişiyi seçerken, onun yalnızca deneyimine, zekasına ve kararlı olmasına bakmazlar. Onu yeteneği için seçerler.
  2. Beklentilerini belirlerken, doğru adımları tanımlamak yerine, doğru sonuçları tanımlarlar.
  3. Çalışanını motive etmek için, onun zayıf yönlerini belirlemesine ve bunların üstesinden gelmesine yardım etmek yerine, güçlü taraflarına odaklanırlar.
  4. Çalışanının gelişimine katkıda bulunmak için merdivenleri tırmanmasına yardım etmek yerine, en uygun olduğu rolü bulmasına yardım ederler.

Şimdi başarılı yöneticilerin bu 4 anahtarı en etkin şekilde kullanmak için neler bilmeleri gerektiğini tek tek ele alalım.

Yeteneğin Seçimi

Yeteneği seçmeden önce yeteneğin ne demek olduğuna ve bunun bilgi ve beceriden farklı bir şey olduğuna değinmek gerekiyor. Beceri bir işin nasıl yapılacağı ile ilgilidir. Örneğin bir sekreterin Word veya Excel programını iyi derecede kullanması bir beceridir. Bilgi ise zaten farkında olduğumuz gerçek bilgi veya deneyimlerle elde ettiğimiz bilgidir. Yetenek ise sonuca ulaşılmasını sağlayan ve kişinin sürekli olarak tekrarladığı davranışlardır. Gallup araştırmasında pek çok yeteneğin tanımına ulaşmış. Bunların 3 kategoride toplandığı görülüyor: Mücadele, Düşünce ve İlişki ile ilgili yetenekler.

Mücadele ile ilgili yetenekler: Kişinin niyesini, niçinini açıklar. Neden hayata her seferinde biraz daha asılıyor? Neden her şeyi her seferinde daha hızlı, daha çabuk yapmak için iteliyor? Yoğun rekabetten mi, yoksa birilerine bir şeyler vermekten mi besleniyor? Teknik uzmanlığı mı onun için övünç kaynağı, yoksa sahnede harikalar yaratmak, herkesten daha önde olmak mı?
Düşünce ile ilgili yetenekler: Kişinin nasılını açıklar. Nasıl düşündüğünü, seçenekleri nasıl tarttığını, nasıl karar verdiğini açıklar. Odaklanıyor mu, yoksa “evrenin tüm titreşimlerine” kendini açıyor mu? Disiplinli ve sistematik mi, yoksa sürprizlerden mi hoşlanıyor? Pratik akla mı sahip, yoksa stratejik mi düşünüyor?

İlişki ile ilgili yetenekler: Kişinin kim olduğunu açıklar. Başkalarını geçmeye mi çalışır, yoksa yalnızca yakın arkadaşlarıyla mı oynar? Güvenin hak edilmesi gereken bir şey mi olduğunu düşünür, yoksa güveni herkesin hak ettiğini mi? İnsanlara karşı çıkmadan ve yönlendirmeden yapamaz mı, yoksa alttan alıp uzlaşmaya mı gider?

Herkes bu 3 kategorinin altında yer alan yeteneklerin farklı karışımlarına sahiptir. Yeteneği beceri ve bilgiden farklı kılan; öğretilemez ve kişiden kişiye aktarılamaz olmasıdır. Mesela iyi bir muhasebecinin dikkatli ve titiz olması bir beceri veya bilgi değil, yetenektir. Dolayısıyla bu gerçeği fark edemeyen şirketler, çok fazla zaman ve para kaybederler ve genellikle çalışanlarını kendilerinde var olmayan yetenekleri geliştirmeleri için sayısız eğitime gönderirler. Başarılı yöneticiler ise genel görüşün aksine, zamanlarını çalışanlarının sahip olmadıklarını onlara kazandırmaya çalışmakla değil, zaten sahip oldukları güçlü yönlerini ortaya çıkarmak için harcarlar.

Ancak yetenek tek başına bir anlam ifade etmeyebilir. Yöneticinin yapması gereken; çalışanlarının yetenekleri ile rollerini eşleştirebilmektir. Kişinin yeteneği ancak buna uygun bir rol ile eşleştiğinde özel olur. Bu duruma en iyi örnek olarak, yine Gallup'un en iyi hemşirelerle yaptığı bir araştırma gösterilebilir. Başarılı olarak bilinen hemşirelerle, onlardan daha az başarılı olan hemşireler, 100 kişilik bir hasta grubuna iğne yapıyorlar. Ancak kullanılan prosedür ve iğne aynı olmasına rağmen hastalar, başarılı hemşirelerin yaptığı iğnenin, diğer hemşirelerin yaptığından daha az acıttığını bildiriyorlar. Daha az başarılı olan hemşireler, iğneyi yapmadan önce hastalara "merak etmeyin hiç acımayacak" derken, başarılı hemşireler "canınız biraz acıyabilir ama merak etmeyin elimden geleni yapacağım" diyerek empati kurma yeteneklerini gösteriyorlar. Sonuçta bu yetenek bir çoğumuzda vardır ama empati kurabilen insanlar hemşire olduklarında, yani uygun bir rol ile birleştiğinde, yetenek çok daha özel bir anlama kavuşuyor.

Bir yönetici olarak aradığınız yeteneği tam olarak bilmeniz gerekir. Bu yeteneğin ne olduğunu belirlerken, iş tanımının dışında şirket kültürünüzü de göz önünde bulundurmanız gerekir. Örneğin şirketiniz başarılarıyla "kahraman" çalışanlar yaratan bir kültüre sahipse, mülakat sırasında üzerinde durmanız gereken mücadele yeteneği olacaktır.

Haftaya başarılı yöneticilerin kullandığı 2. anahtardan söz edeceğiz.

15.05.2005

Benzer İçerikler :

İnsanları Neler Mutlu Etmez

Aralık'ın ortasında bu köşede “Mutluluk Satın Alınabilir mi” başlıklı yazıda, ekonomik refahla mutluluk arasındaki ilişkiyi irdelemiştim. ...

Öcalan'ın Trajik Sonu

Geçen hafta Öcalan’ın Prof. Yalçın Küçük’le 1993’de yaptığı görüşmeden alıntılarla, kendisi için hazırladığı trajik sonun ilk adımlarını ...

Yemekle Kavga: Düşman Kim? - 3

Geçen hafta, çevremiz ve uyarıcıların yeme davranışımızı, yani neyi ne kadar yediğimizi büyük ölçüde belirlediğinden söz etmiştik. Bu veriye dayanarak, Brian ...

Rekabet Statü ve Kıyaslama Üzerine 1

Kendimizi birileriyle kıyaslamanın, yarışın ve tırmanmanın başarının olmazsa olmaz koşulu olduğunu düşünürüz. “Düşünürüz” demek biraz zayıf...

İlginizi Çekebilir :

Egzersizin faydaları I

Çoğumuz spor ve egzersiz yapmak deyince, ya kalp krizini önlemeyi ya da zayıflamayı anlarız. İşte egzersizin faydaları. Egzersiz ve Bağışıklık...

Mutluluk Satın Alınabilir mi?

Mutluluk Satın Alınabilir mi? İlerde mutluluktan çok söz edeceğiz: Mutluluğu tanımlıyabilir miyiz? Formülü var mıdır? Sürekli bir mutluluktan söz edebilir ...

Korumacı Cinsiyetçilik

Daha önce en çok satan ilişki manuellerine kadın ve erkeklerle ilgili tutumların yansımalarından bahsetmiştik. John Gray örneğinden yola çıkarak, ...

Ruh İkizimi Ararken 4

1. Temel sorumuz şuydu: Kurduğumuz ya da kuracağımız ilişkinin uzak geleceği ile ilgili doğru bir tahminde bulunmak mümkün müdür? Evet, doğru kriterler...