Egzersizin Faydaları 2
Geçen hafta egzersizin, yani düzenli koşmanın ya da spor yapmanın yalnızca kalp krizini önlemeye ya da zayıflamaya yaramadığını, daha pek çok alanda faydasının görüldüğünü paylaşmıştık:
1.Egzersiz ve Bağışıklık Sistemi
En az 5 hafta egzersiz yapan hastalar korkuya ve çaresizliğe karşı kendilerini daha fazla koruyabiliyorlar.“Doğal Öldürücü” hücreler, AIDS ya da kanserin yayılması gibi dışardan gelen istilalara karşı vücudu ilk koruyan hücrelerdir. Stres veya depresyon dönemlerinde, doğal öldürücü hücrelerin çoğalmaları durur ya da azalır. Egzersiz yapan hastalarda bu hücreler çoğalmıştır.
2.Egzersiz ve Depresyon
Depresyon teşhisi konulan bir grup danışanın yarısı depresyon tedavisinde kullanılan Zoloft aldığında, diğer yarısı da düzenli egzersiz yaptığında, 4 ay sonunda her iki yaklaşımla da tedavi edilen hastalar eşit şekilde iyi oldu. Yani ilaç düzenli koşmaya göre daha fazla bir avantaj sağlamıyordu. Hatta koşu ve ilaç birlikte uygulandığında bu etki artmıyordu.
Üstelik bir yıl sonra, iki tedavi arasında büyük bir farklılık ortaya çıktı. Zoloft ile tedavi edilen hastaların üçte birinden fazlasının depresyonu geri gelmişti. Tam tersine, koşu programına devam eden hastaların %92’si hala çok iyiydi. Çalışma sonlandıktan sonra bile kendi insiyatifleri ile koşmaya devam etmişlerdi.
Düzenli egzersizin depresyona iyi gelmesinin yanı sıra, depresyona engel olduğu da söylenebilir. Normal katılımcılardan oluşan ve egzersiz yapılan bir çalışmadaki grubun depresyon yaşama ihtimalleri sonraki 25 yılda önemli ölçüde azalmıştır.
3.Egzersiz ve Haz
Peki, egzersiz duygusal beyin üzerinde nasıl bir etki yapar?
Hareket bedenin endorfin salgılamasına neden olur. Endorfinin molekül yapısı morfine ve eroine çok benzer. Bu yüzden adı endorfindir. Yani içten salgılanan morfin anlamına gelir. Morfin ve eroin ağrı kesicidir, iyilik hissi ve keyif verir. Ayrılık ve yas acısı için bilinen en kuvvetli panzehirdir.
Bu yüzden düzenli olarak egzersiz yapanlar, daha çok endorfin salgıladıkları için, yaşamdaki küçük şeylerden de daha fazla keyif alırlar. Arkadaşlıklardan, kedilerden, yemeklerden, hobilerden hatta sokakta gülümseyerek geçen insanlardan bile keyif alırlar. Onlar için tatmin olmak kolaylaşır. Yani depresyonun tam tersi olan hazzı yaşarlar.
4.Egzersiz ve Fizyoloji
Egzersiz aynı zamanda, duygusal sağlıkla ilişkili diğer fizyolojik mekanizmaları da güçlendirir. Düzenli egzersiz, “Rahatlama Tepkisini” harekete geçiren parasempatik sistemin daha kolay uyarılmasına yol açıyor. Bu da, daha az sıklıkta gerginlik ve kaygı yaşamayı ve daha kolay rahatlamayı, yani stresi atabilmeyi getiriyor.
5.Başarı İçin Anahtar
Egzersizin faydasına ve ne kadar işe yaradığına ikna olsak da bunu yaşama geçirmek o kadar kolay olmuyor. Alışkanlıklarımızı değiştirmek için biraz planlı hareket etmemiz gerekiyor:
İlkin, çok fazla egzersiz yapmak zorunda olmadığımızı bilmemiz gerekiyor. Burada önemli olan düzenlilik. Pek çok çalışma, duygusal beyni etkilemek için gerekli olan minimum sürenin haftada üç kere 20 şer dakika olduğunu gösteriyor.
Egzersize hafif hafif başlayıp bedenimizin bize yol göstermesine izin vermemiz gerekiyor. Bunu yapmak için, kapasitemizin sınırları içinde kalmalı ve bunu asla geçmemeliyiz. Bu arada koşmak yerine yüzebilir, bisiklete binebilir ve tenis oynayabiliriz. Bunların hepsi depresif belirtileri gidermede ya da günlük yaşamdan aldığımız keyfi arttırmada eşit derecede etkili olacaktır.
Çalışmalar, olumlu etkileri arttırmanın diğer bir yolu olarak bireysel egzersiz yerine grup egzersizlerinin daha etkili olduğunu gösteriyor. Eğer ekip birbirini destekliyor ve motive ediyorsa bu büyük bir farklılık yaratıyor. Yani, başarı için gerekli olan düzenli egzersiz grupla daha kolay sağlanıyor.
Bol keyifler.
Kaynaklar
D. S. Schreiber. (2004). The Instinct to Heal. Rodale Inc.
M. Babyak, A. Blomenthal. (2000). Psychosomatic Medicine, 62.
M.Z.George, Z.Nahas. “Vagus Nerve Stimulation Therapy,” Neurology59, no.6, suppl. 4(2002)
08.04.2007
Benzer İçerikler :
Kendimizi birileriyle kıyaslamanın, yarışın ve tırmanmanın başarının olmazsa olmaz koşulu olduğunu düşünürüz. “Düşünürüz” demek biraz zayıf...
Geçen hafta işyerlerine, ekiplerine ve çalıştıkları kurumlara bağlılığı yüksek olan çalışanların profili üzerinde durmuştuk. Bununla da kalmayıp, “bağlı ...
Geçen hafta iş yerinde psikolojik taciz, yıldırma, iş yerinde zorbalık ve iş yeri travması olarak adlandırabileceğimiz davranışları “mobbing” ile...
Geçen hafta organizasyonlardaki üç farklı çalışan grubundan bahsetmiştik. 1) Kuruma ve işine bağlı olanlar. 2) Kuruma ve işine bağlı olmayanlar. 3) Aktif ...
İlginizi Çekebilir :
İki haftadır kafayı Fransa’ya taktık. Bu hafta son. Ama önce bir özet: Fransızın “dışarıyla/yabancıyla” ilişkisi söz konusu olduğunda üç...
İstanbul’un asayiş durumu hepimizi ciddi biçimde rahatsız etmeye başladı. Yaşadığımız rahatsızlıkla İstanbul’un asayiş bozukluğu arasındaki...
1900 yılında Amerika’da ilk 100 içinde yer alan firmadan bugün yalnızca 16’sı hayatta. İlk 500 firmanın da yalnızca 29’u listede. Son 15...
1999 depreminin ertesi günü bir karar aldık: Travma terapisi ile uğraşan uzman sayısı üçü beşi geçmiyordu. Çabuk sonuç alınan, eğitimi görece daha kolay bir ...