Hayatın Tuzakları 3
Birkaç haftadır ‘Hayatın Tuzaklarından’ söz ediyoruz. Önce kısa bir özet:
Bütün tuzaklarda olduğu gibi, hayatın tuzaklarında da, istemeden içinde buluruz kendimizi, içinden çıkamayız ve canımız yanar. Zarar verir ve yaşam boyu varlıklarını sürdürebilirler.
Pek çok danışanımız, bu tuzakların bir çeşit farkında olduklarını ama nedense dönüp dönüp aynı yere tosladıklarını söyler. Yaşam stratejileri yanlıştır. Çözümü baltalayacak bir şeyi kesin bulurlar. Birkaçını sayalım:
1. Onu engelleyen, mutsuz eden hep birileri vardır. Kimse onları anlamaz.
2. Travmaları o kadar acı vericidir ki, duygularından-acılarından hep uzak dururlar, yani kaçarlar.
3. İçinde bulunduÄŸu tuzağın “gerçek” olduÄŸuna inanır.
4. Strateji oluşturma ve ona göre plan yapma ve planı yaşama geçirme becerilerini geliştirmemiştir.
5. Aklı tuzağın farkında olsa bile, duyguları tuzağın gerçek olduğunu söyler.
Bizi değişime götürecek faydalı inançlar
Bu kadar ‘eskiye dayanan’ sorunlar gündemde ise deÄŸiÅŸim mümkün müdür? Evet mümkündür. ÖrneÄŸin; kolumu kestiÄŸimde bedenim o yarayı iyileÅŸtirmek için ne yapacağını bilir. Mikrop kaptığımda da bu böyledir. Psikolojik hasarı da ruhumuz nasıl gidereceÄŸini bilir. Bazen takılır ama doÄŸru stratejilerle ruh yolunu bulur.
Herkesin bir yanı mutlu olmak ve yaÅŸamdan doyum almak ister. Bu bizim “saÄŸlıklı” yanımızdır ve bazen bebeklikten baÅŸlayarak ihmal, istismar, ağır eleÅŸtiri ve bunlara benzer hasar doÄŸurucu muameleye maruz kalmıştır. Terapi ya da deÄŸiÅŸim süreci aslında bu saÄŸlıklı yanı yeniden uyandırmak demektir.
Eğer doyurulursa bizi mutlu edecek çok temel ihtiyaçlarımız vardır. Yaşamı planlarken bunları mutlaka hesaba katmamız gerekir. Onaylanma, ait olma, bağımsız olabilme, yetkin ve değerli hissetme, zevk ve keyif alma, sevmek ve sevilmek bunlardan bir kaçıdır.
İnsanlar değişebilir. Bu inanç genel görüşe aykırıdır. Kişiliğimizin erken yaşlarda biçimlendiği ve yetişkin dönemde artık köklü değişikliklerin olamayacağı varsayılır. Bu görüş yanlıştır. Genetik mirasımızın ve erken dönemlerdeki aile deneyimimiz değişimi zorlar ama temel döngülerin değişimi olanaksız değildir. Geçmiş deneyimler ne kadar hasar verdiyse, değişim o kadar zordur.
Hepimiz temel döngülerin değişimine karşı koyarız. Bunlar bize acı verse de değişmemekte direniriz. Eğer değişim için bilinçli bir seçim yapılmadıysa, değişim ciddi biçimde zordur. Yıllar boyu ne yaptıysak onu yapmak kolayımıza gelir ama alıştığımızın dışına çıkmak her zaman bizi zorlar. Değişim için kararlı olmamız gerekir.
Bize acı veren duygularımızdan kaçarız. Bu eğilim de ne yazık ki değişimi zorlaştıran bir eğilimdir. Geçmişte yaşadığımız pek çok travmatik olay, üzüntü, kızgınlık, kaygı, korku, suçluluk, utanma gibi hiç de hoşa gitmeyen duyguları ayağa kaldırır. Bunlardan mümkün olduğu kadar uzak durmaya çalışırız. Bunlarla bir çeşit yüzleşmedikçe de ne yazık ki, eskiyi tekrar tekrar yaşamak neredeyse kaçınılmaz olur.
Tek bir yöntem, teknik ya da yaklaşımla her sorunu ya da herkesin sorununu çözemeyiz. Değişim, değişik stratejileri bir araya getirdiğimiz zaman daha kolay gerçekleşiyor. Bu nedenle değişim için değişik modelleri bir arada kullanabilen yaklaşımları ve terapistleri seçmekte fayda var, deriz.
YaÅŸamımızdan olumsuzu çekince, örneÄŸin korkularımızı aşınca, ille de bunun yerini “mutluluk ve doyum alır” diyemeyiz. İhtiyaçlarımızı iyi tanımak, bizi neyin beslediÄŸini bilmek ve hedeflerimizi net koymak, yani mutluluÄŸu planlamak gerekir. Hayatın Tuzaklarını elimine etmek bir aÅŸamadır, ancak bu bize mutlu olmak için neye ihtiyacımız olduÄŸunu söylemez. Ne demiÅŸ filozof: Ne aradığını bilirsen, bulduÄŸunun da farkına varırsın.
Haftaya devam.
19.07.2009
Benzer İçerikler :
CCL (Center for Creative Leadership) bizim bugün liderlikle ilgili ne biliyorsak pek çoÄŸunu borçlu olduÄŸumuz bir araÅŸtırma ve eÄŸitim kurumu. 1983’de...
Terapistlere travma eğitimleri ve süpervizyonları için birkaç yıldır netameli coğrafyalara gidip geliyorum. Hem monoton hayatıma bir renk katılıyor, hem de ...
İddiamızı yineleyelim: 1. Bir iş yerinde çalışanların mutluluğunun artması; o iş yerinde satış, kar, verim, işten ayrılma, iş kazaları, ölümler gibi pek çok...
Geçenlerde ekibiyle iliÅŸkisini düzenlemek amacıyla bir araya geldiÄŸimiz bir yöneticiyle “çalışan baÄŸlılığının” organizasyona katkısı üzerinde...
İlginizi Çekebilir :
Çocuklarımızın oyun oynadığı vakitler, çoğu zaman bizler için diğer işlerimizle uğraşabileceğimiz, kendimize vakit ayırabileceğimiz derin bir nefes aldığımız ...
Geçen hafta Marka evliliğinden, daha doğrusu markayla evlenmekten söz ettik. Deyim çok yerindeydi çünkü evlilik demek, bağlanmak yani duygusal bağlar...
Geçen hafta hangi evliliklerin iyi gittiÄŸini, hangilerinin kötü gittiÄŸini anlayabilmek için araÅŸtırmalara bakalım demiÅŸ ve bunun için de Gottman’Ä...
İnancımın aynı zamanda gerçeÄŸi yansıttığına “inanmazsam” hayatta bayağı zorlanırdım. Ailemin, sevgilimin, arkadaÅŸlarımın beni sevdiÄŸine...


