Emre Konuk

İnternette Aşk

İnternette henüz ilkeleri, kuralları, standartları, yasaları tam bilinmeyen bir gerçeklik oluşmakta. İnsanlar hiç tanımadıkları, bilmedikleri kişilerle uzun süreli, yoğun, çoğu zaman cinsellik de içeren ilişkiler oluşturmakta. Bu ilişkiler, bir yanıyla günlük yaşamdan bildiğimiz unsurları taşımakta, diğer yanıyla da “normal” insanlar olarak hiç yaşamadığımız yanları barındırmakta.

İnternette insanların yoğun ve süreli ilişkiler kurabilmesinin tarihi nereden bakarsanız bakın 10–15 yılı geçmez. Bu nedenle de, internette oluşan ve bildiğimiz sosyal gerçeklikten çok farklı kurulan ilişkilerle ilgili araştırmalar, ancak yeni yeni bazı genellemelerde bulunmaya izin verir oldu.

Aşağıda bu yeni fenomenin pek çok özelliğini barındıran bir yazı okuyacaksınız. İnternette eşiyle, eşinin haberi olmadan girdiği yoğun ilişkiyi anlatan, bu nedenle yardım isteyen bir danışanın, aslında 60 sayfa civarında olan günlüğünden alıntılar.

Danışan:

“Eşim internetin başından ayrılmıyordu. Zamanla şüphelendim. Chat yaptığı grupları ve internette hangi adla chat yaptığını öğrendim. Onu, beni bu derece ihmal edecek kadar neyin çektiğini merek ettim. Ben de bir ad edindim ve eşimle internette flört etmeğe başladım.

İlişkimizin en başları da dahil hiç bu kadar yoğun duygular yaşamadım. Tanımadığı(!) bir kadına bu kadar yoğun duygular duyan kocam, büyük bir aşkla evlendiği karısına karşı bu duyguları niye taşımıyordu? Onca laf etmeği biliyor da niye benden esirgiyordu?

Bu soruları kendime sorup dururken, birden fark ettim ki ben de ona çok farklı şeyler söylüyorum. Ama dikkat ettim ona güzel şeyler söylerken karısı olarak değil internetteki sevgilisi olarak söylüyorum.

Evet, bazan kendimi unutup onun internetteki sevgilisi oluyordum. Ama sevgilim aynı zamanda aldattığım kocamdı. Yani kocamı kocamla aldatıyordum.

Bütün bunlar çok karmaşık duygular yaratıyordu. Kızgınlık, öfke, kıskançlık, sevildiğini, beğenildiğini, değer verildiğini hissetme, güzel ve çekici bir kadın olduğumu yaşama, hayatla ilgili konuları ve daha birçok şeyi paylaşma, karşılıklı şiir okuma, ileriye dönük hayaller kurma, hiç aklımdan bile geçmeyen fantezileri yaşama, bütün bunlardan ötürü yaşadığım suçluluk duyguları…

Bir gün çocuğuma bu yaşadıklarımı anlatabilir miyim? Yaptığım kötü bir şey olmasa bu soruyu sorar mıydım?

Kendime şöyle diyordum: Gereksiz yere sorun yaratıyorsun. Ne olmuş yani, kime ne zararı var? Üstelik aile bütçesine bir yük de getirmiyor.

Bu oyuna defalarca son vermek istedim. Ucuna kadar geldim yapmadım. Oynadığım oyun bir yanıyla çok heyecan veriyordu. Bu “garantili doyumu” kaybetmek istemedim. Ayrıca bitirirsem bu sefer de bir başka ilişkiyi arayacağımdan korktum.

Bazan, internetteki aşkım kocam değil de başka biri olsaydı, kocamdan boşanıp onunla evlenmeyi düşünür müydüm diye çok kurguladım. Hiçbir zaman net bir cevabım olmadı. Yaşadıklarım hem bir yanıyla çok gerçekti hem de hayal ürünüydü. Bir şey hem gerçek hem hayal ürünü olabilir mi? Evet internette sevgiliniz varsa oluyor. Bütün herşeyi bir film kahramanıymışım gibi yaşıyordum.

Onunla “hakiki” bir hayat paylaşmaya başlasam, heyecan veren ne varsa gidecek diye korkuyordum. Hayat bu kadar pürüzsüz, ahenkli olabilir mi? İnsan eşiyle böyle şeyler yaşayabilir mi? Bu boyutta bir şeyler paylaştığın biriyle bir aile nasıl kurulur? Çocuk sahibi olup “biz bir aileyiz” nasıl denir? Bir zaman sonra başka bir arayışa girmeyeceğinden nasıl emin olabiliriz?

Bir şey dikkatimi çekiyor; günlük hayatın ve ilişkilerin doğasında olan “sorun yaşama” faslı bu ilişkide neredeyse hiç olmadı. Birbirimizden ne bekliyorsak hiçbir güçlük yaşamadan alabildik. Cinsellik de öyleydi.

Aramız bir süredir iyi. Yani daha yakınız. Eskisi gibi gülüyoruz, gır gır geçiyoruz. İnternetteki sevgilisiyle, yani benimle kurduğu ilişkiyi, gerçek hayatta yine benimle kurmaya çalışıyor. Artık kızmıyorum. Beni benle aldatan kocaya kızılır mı diyorum.

Önümüzdeki birkaç hafta araştırmacıların internette duygular, aşk ve ilişkilerle ilgili düşüncelerine ve araştırma sonuçlarına yer vereceğiz.
23.09.2007

Benzer İçerikler :

Otoriter Rejimler Nasıl Ortaya Çıkar

Bilim adamları senden benden farklı olmayan, normal diyeceğimiz insanların nasıl olup da dehşet verici katliamlara neden olabildikleri, şiddet ...

Yöneticiler İçin Başarı Stratejileri 6

CCL’in (Center for Creative Leadership) “başarılı yöneticiler” ve “inişe geçen” yöneticilerle yaptığı araştırmayı özetlemeyi bu ...

İlişkiler ve Mutluluk - 2

Geçen hafta sosyal bağlardan ve ilişkilerden beslenen mutluluktan söz ettik. Sosyal ilişkilerimizin alışkanlıklarımızdan sağlığımıza kadar ne ölçüde etkili ...

Müşteri Bağlılığı - VI

Geçtiğimiz hafta, başka pek çok alan için olduğu gibi, hizmet yönetimi alanı için de önemli öğretiler sunan davranış bilimlerinin perspektifinden hizmet...

İlginizi Çekebilir :

Çözümün Sorun Olduğu Zamanlar

Seansın daha başında, ama tartışmanın en hararetli yerinde elektrikler gidiyor. Tabii klima da. Dışarıda havanın 38 derece olduğuna dair dedikodular var. Kadın ...

Epigenetik İlkeler: Bir Paradigma Değişimi

İnsanı ve insan yaşamını çalışanların seneler senesi tartıştıkları belli başlı felsefi sorular vardır. Bizler özgür iradesiyle kendi hayatına yön veren...

Jön Thai’lar, “Handsome” Jane ve Tsunami

Tsunami’nin vurduğu bölgelerden yalnızca biri olan Khao Lak’ta “örgütlenmemizi” tamamladık sayılır. Eğer “ekipler bölgeye intikal ...

Stres

Tahminlerimize göre, başlık “stres” olunca, ilk akla gelen, stresin fiziksel sağlığa ilişkin olumsuz etkileri. Ancak bugün, çok önemli olsa da...