Endüstri 4.0'ın Sihirli Anahtarı: Yetenek Yönetimi Sistemi
Son sanayi devrimi olarak adlandırılan Endüstri 4.0 artık şirketlerin en sıcak gündem maddesi haline geldi. Pek çok kurum bu devrime entegrasyon çalışmalarını çoktan başlattı. Peki, yeni sisteme insan kaynağını adapte etme süreci nasıl olacak? DBE Davranış Bilimleri Enstitüsü Müşteri İlişkileri Danışmanı Rabia Ertan, şirketler için önemi daha da artan Endüstri 4.0'ın yetenek yönetimi sistemini anlatıyor.
Birinci sanayi devrimi, su ve buhar gücü etrafında üretim sürecini organize etti. Mekanikleşmeyi beraberinde getirdi. İkinci sanayi devriminde, elektrik ile üretim süreci kitleselleşti. Üçüncü sanayi devriminde, elektronik ve bilgi işlem teknolojileri ile otomasyon mümkün hale geldi. Bugün ise üretim sürecinin dijitalleşmesinin, makinelerin birbirleri ile doğrudan iletişime geçmesinin önünü açan Sanayi ya da Endüstri 4.0'ı konuşuyoruz. Sanayinin geçirdiği bu dijital dönüşüm neticesinde kurum içindeki üretim sürecinin, Ar-Ge'nin ve bilişim sistemlerinin bütünleşmesi olarak tanımlanan Endüstri 4.0 Devrimi, iş yapış biçimlerindeki değişimi de tetikliyor. Öyle ki sadece üretim sektöründe yüzde 6 ila 10'luk istihdam artışı sağlaması beklenen Endüstri 4.0, İK departmanlarım hareketlendiriyor. Peki, insan kaynaklan sektörü tüm bu değişimleri kendi bünyelerinde nasıl yönetecek?
Yeni Tehditleri de Beraberinde Getiriyor
Endüstri 4.0'ın şirketlere çok sayıda fırsat sunarken çözülmesi gereken yeni tehditleri de beraberinde getirdiğini anlatan DBE Davranış Bilimleri Enstitüsü Müşteri İlişkileri Danışmanı Rabia Ertan, yetenek yönetiminin şirketler için artık daha kritik bir hale geldiğini söylüyor. Ertan, "Yeni sistemde şirketlerin iş yapış şekillerinin değiştiğini anlaması, operasyon ekiplerinin bunun farkına varmasını sağlaması ve süreçlerini yeniden inşa etmesi gerekiyor. Bu noktada yetenek yönetimi önem kazanıyor," diyor. Kökten bir iş anlayışı değişiminin ötesinde işgücü açısından da Endüstri 4.0'a geçişin yepyeni bir bakış açısı sunduğunu anlatan Ertan, "Geçtiğimiz yüzyıldan farklı olarak günümüz rekabet şartlarında kuramların başarısında belirleyici unsur, sahip olunan yetenekli iş gücü. Kuramların rekabetçi üstünlüklerini korumasında yetenekli işgücüne sahip olması, onları elde tutması ve kurum hedefleri doğrultusunda kullanması gerekiyor. Bu durum bir yandan yetenek savaşlarım beraberinde getirirken, diğer yandan yeteneklerin etkili yönetimini de kaçınılmaz hale getiriyor. Artık insan kaynakları alanında yetenek yönetimine doğru bir dönüşüm başladı," diye konuşuyor.
Ekovitrin Dergisi / Eylül 2017
Haberin devamını okumak için tıklayınız.
Benzer İçerikler :
Dikkat çekecek kadar alkol ya da madde kullanımı, çözülmemiş geçmiş travmaları, seksin ilişkinin ana motoru haline gelmesi, bozuk aile ilişkileri... İşte, bir ...
"En büyük acı dediğimiz zaman hepimiz ölümü düşünürüz. Ama bir yandan da aslında hepimiz ölümü bilerek büyürüz. Din de, sosyal çevre de bizi buna hızla ...
Uzun tatilin ardından okula alışmak zor, bulaşıcı hastalıklarla mücadele etmek daha da zor... Uzmanlar, sorunsuz okula dönüş için motivasyonu artırmanın ...
Yeni eğitim öğretim yılı için geri sayım başladı. Okulların açılmasına sayılı günler kala hem çocukları hem de ailelerini tatlı bir telaş sardı. Yeni eğitim...
İlginizi Çekebilir :
Hamileliğinin 31'inci haftasında anladı ki hayat her zaman planlandığı gibi gitmiyor ve anneliğin mükemmeli diye bir şey olamıyor. Hande Birsay o günden ...
Çocuklar, çevrelerindeki nesnelere aşırı ilgi gösterdikleri ve merak ettikleri için kazalara maruz kalıyor. DBE Davranış Bilimleri Enstitüsünden Psikolo...
Hepimiz kendi kendimize olmayı seviyoruz. İnternet teknolojilerinin de etkisiyle yalnızlığımızı pekiştiriyoruz. Ama ya duygular... İletişim araçları cenneti...
Okul öncesi, ilkokul, ortaokul ve lisede okuyan yaklaşık 18 milyon öğrenci ve 900 bin öğretmen 20 Ocak Cuma gününden itibaren yarıyıl tatiline ...