Psikolojik Olarak Sağlıklı İş Ortamı Çalışan Bağlılığını Artırıyor
Maaş, yan haklar, iş sağlığı ve güvenliğine uygun olarak tasarlanmış temel çalışma koşulları ile klasik motivasyon uygulamaları günümüzde çalışan bağlılığı ve verimliliği için yeterli değil. Uzmanlar, çalışan bağlılığı, verimliliği ve motivasyonu için stresin kontrol altında tutulduğu, hakkaniyetin ve güvenin olduğu, kanunla belirlenmiş hakların yanı sıra kanunla sınırlı olmayan hakların da yer aldığı, psikolojik olarak sağlıklı iş ortamının olduğu iş yerlerine dikkat çekiyor.
Çalışan bağlılığı ve motivasyonu pek çok İK profesyonelinin gündeminde uzun yıllardır yer alan konuların başında geliyor.
Şirket içi iletişim aktiviteleri, happy hour'lar ya da kurum piknikleri de en sık kullanılan yöntemlerin arasında yer alıyor. Ancak yapılan araştırmalara göre çalışan bağlılığı ve motivasyonu için şirketlerin gerçekleştirdiği uygulamalar ve motivasyon etkinlikleri tek başına yeterli değil.
Great Place to Work'ün 2016 'Türkiye'nin En İyi İşverenler Araştırması'nın sonuçlarına göre listeye giren şirketlerdeki çalışanların yüzde 76'sı çalışma ortamlarının psikolojik olarak sağlıklı olduğunu belirtiyor, listeye giremeyenlerde ise bu oran yüzde 51'e geriliyor.
Uzmanların açıklamaları da araştırmanın sonuçlarını kanıtlar nitelikte. Buna göre şirketlerin düzenlediği motivasyon uygulamaları ve etkinlikleri çalışan bağlılığını artırmaktan ziyade iletişimin artmasına katkı sağlıyor. Çalışanlarsa, kanunla belirtilen temel haklarının yanı sıra insani, eşit, adil bir çalışma ortamı sunan, açık iletişimin olduğu, kariyer ve gelişim imkanlarının sunulduğu, gurur duyduğu, büyük resmi gördüğü ve bütüne katkısının olduğu iş yerlerinde çalışmak istiyor.
Bağlılık ve Performans Arasında Ciddi Bir Bağlantı Var
DBE Kurumsal Gelişim Merkezi Yöneticisi ve PLC Profesyonel Koç Ayşegül Horozoğlu, memnuniyet ile bağlılığın aynı şey olmadığına dikkat çekerek, "Bağlı çalışan tüm performansı ile çalışır, bağlı olmayan kişi ise işe gelip gider ancak tüm performansıyla çalışmadığı gibi bir de her şeyden şikayet eder. Bağlılık daha duygusal bir şeydir," diyor.
DBE Kurumsal Gelişim Merkezi Yöneticisi ve PLC Profesyonel Koç Ayşegül Horozoğlu, çalışan memnuniyeti araştırmalarında en çok sorgulanan konuların arasında fiziksel çalışma ve psikolojik çalışma ortamı, ilk yönetici, üst yönetim, ücretlendirme ve takdir, kariyer gelişimi, kişisel gelişim, iş tatmini, iş-özel hayat dengesi, çalışan bağlılığı olduğunu belirterek sözlerine başlıyor. "Bu konular bir çalışanın mutlu, bağlı ve memnun çalışmasını sağlayan etmenlerdir. Özellikle bağlılık ile performans arasında ciddi bir bağlantı olduğunu biliyoruz" diyen Horozoğlu, bağlı çalışanın tüm performansıyla çalıştığını, bağlı olmayan çalışanın ise tüm performansıyla çalışmadığı gibi bir de her şeyden şikayet ettiğini söylüyor. Memnuniyet ile bağlılığın aynı şey olmadığına dikkat çeken Horozoğlu, "Memnun olan bağlı, bağlı olan memnun olmayabilir. Bağlılık daha duygusal bir şeydir," diyor.
İş yerlerinde çalışanların motivasyonunu ve bağlılığı artırmak için piknik, happy hour gibi etkinlikler düzenlemenin yeterli olmadığını belirten Horozoğlu, bu tür etkinliklerin iletişimi artırdığını ancak bununla kısıtlı olduğunu ifade ediyor. Hem yöneticilerin hem de İK profesyonellerinin özellikle adaletli olması gerektiğini ifade eden Horozoğlu, İK uzmanlarının sistem kurarken açık, adil ve savunulabilir sistemler kurmaya özen göstermesi gerektiğini vurguluyor.
Horozoğlu, "Çalışanlarda bağlılığı en çok etkileyen ilk yöneticidir. Çalışanlar şirkete bağlanmaz ya da şirketi terk etmez aksine yöneticisine bağlanır ya da yöneticisini terk eder," diye konuşuyor.
En Büyük Şikayet: Maaş Yetersizliği
Horozoğlu, çalışanların iş yerleriyle ilgili olarak en çok şikayet ettikleri konuların başında maaş yetersizliğinin yer aldığını söylüyor. Horozoğlu, yan haklarla iş yerinde adil olunmadığının düşünülmesi, yüksek hedefler, fazla iş yükü, eksik elemanla çalışmak ve aşırı baskının da en çok sıralanan şikayetler arasında olduğunu anlatıyor ve şöyle devam ediyor: "Çalışanlar istedikleri zaman yöneticilerine ulaşabilmek, yerinde ve zamanında etkin geribildirimler almak istiyor. Çalışanlar aynca temiz, düzenli, teknik donanımı yeterli ortamlarda çalışmak istiyor. Altyapısı oturmamış işyerleri, çalışamayan personelin mutsuz olmasına sebep oluyor." İK uzmanlarının doğru bir tespit için bağlılık araştırması yapması gerektiğini kaydeden Horozoğlu, araştırmadan çıkan sonuçlara göre de aksiyon alınmasını söylüyor. Bu aksiyonların genellikle yöneticilerle ilgili olduğunu anlatan Horozoğlu, "Yöneticilere çalışan bağlılığının önemi anlatılmalı, çalışanlarını nasıl bağlayabilecekleri öğretilmeli, bağlılığın artırılması onların performans kriteri haline gelmeli, takip edilmeli ve belli dönemlerde ölçümlenmeli," diye ekliyor. Horozoğlu, herkesin motivasyon kaynağının farklı olduğunun altını çizerek kişiye özgü motivasyon kaynaklarını bulmanın ve uygulamanın önemine dikkat çekiyor ve "Bu da kişilerin kişilik özelliklerine, değerlerine ve beklentilerine göre değişiklik gösterir. Başarma, özsaygı, güç, rekabet, para, baskı, sorumluluk, tanınma, gelişme, öğrenme gibi çok farklı motivasyon faktörleri vardır. Kişiler için bunlardan bir ya da birkaçı öne çıkabilir," açıklamasını yapıyor.
Nefes Egzersizleriyle Stresi Kontrol Altına Alın
Bazı sektörlerde ve bazı pozisyonlarda çalışanların çok daha yoğun stres altında kalabildiğini belirtiyor Horozoğlu. "Mesela çağrı merkezi çalışanları, polisler, itfaiyeciler, askerler, pilotlar, gazeteciler daha stresli iş gruplarında yer alıyor," diyen Horozoğlu, stres altında çalışanlara ise şu tavsiyelerde bulunuyor: "Strese girdiklerinde nefes egzersizleri yapabilirler. Doğru nefes alıp-vermek stresle baş etmenin ilk yoludur. Kronik stresten kaçınmak için boş vakitlerini planlasınlar ve kendilerine dinlenme alanları, tatil planlan yapsınlar."
Kariyer / Temmuz 2016
Haberin devamını pdf formatında okumak için tıklayınız.
Benzer İçerikler :
Televizyon, Çocukların Zihinsel ve Ruhsal Gelişimlerinde Bozukluklara Neden Oluyor DBE Davranış Bilimleri Enstitüsü'nden Dr. Klinik Psikolog Ayşe...
Çocukların fiziki, cinsel ve manevi anlamda hırpalanmış olmaları genellikle olumsuz toplumsal ortamlarla, yetersiz ekonomik koşullarla ilişkilendirilir. İçinde ...
DoÄŸru seçim nasıl olmalı? Davranış Bilimleri Enstitüsü’den (DBE) Klinik Psikolog GülÅŸah Ergin ise gençlere ÅŸu tavsiyelerde bulundu: “Gençlere ...
Teknolojik imkanların sınırsızlaşması bağımlılığın pekişmesi için dönüm noktaları oldu. Sosyal medyada her bireye kendisine ait profil oluşturma ve ...
İlginizi Çekebilir :
Depremde hasarlı olduğu halde yıkılmayan evlerin insanlar üzerinde travmatik etkisi var. Depremin meydana geldiği bölgelerde 14 yıldır yıkılamayan hasarlı ...
Aileler panik ve endişe ile çocuklarının teknolojik aletlerle geçirdiği zamanı sınırlamaya çalışıyor. Sosyalleşme, bilgiye ulaşma, becerileri geliştirme gibi ...
TÜİK'in Verilerine Göre 2010'da 572 bin 677 kiÅŸi evlenirken, 116 bin 369 kiÅŸi boÅŸanmış. Uzmanlar, çalışan kiÅŸilerin evliliklerini saÄŸlıklÄ...
Trafik kazası, istismar, deprem, maden kazası, deprem, bomba... Toplum olarak travma üstüne travma yaşar hale geldik. Ve korkarım, bu ortam devam edecek gibi...









