AŞK MI SAPLANTI MI BAĞLILIK MI?

Romantik ilişki içinde olduğunuz kişi ile ilgili, onsuz asla yaşayamazmışsınız gibi hissedebilirsiniz. Peki, sizce bu his gerçekten aşk mı yoksa sağlıksız bir bağlanma şekli mi?

Geçmişten günümüze, aslında aşktan çok sağlıksız bir bağlanma stilini ifade eden pek çok sözde “aşk şarkıları” yazılıp söylenmiştir. Birçok insanı derinden etkileyen bu şarkılar, sevgi dolu bir duygunun dışavurumu mu yoksa bir çeşit bağımlılık çılgınlığı mı? Söylemesi oldukça zor; ancak ilişkinizde kendinizi sürekli endişeli hissediyorsanız, sağlıklı ve sevgi dolu bağlılıklar ile sağlıksız bağımlı ilişki türleri arasındaki farkları anlayabilmeniz çok önemlidir.

AŞK VE SAPLANTI ARASINDAKİ FARKLAR

2020 yılında “aşık” olduğunu belirten 83 genç yetişkin ile yapılan bir araştırmada, delicesine aşık olmak ve saplantılı bağlanma ile aşk arasındaki farklar tanımlanmıştır. Çalışmayı yürüten araştırmacıların açıklamalarına göre, tutku, aşk ilişkisinin ilk başlarında hızla ve yoğun bir şekilde gelişen bir duygudur. Aşağıdaki gibi olumlu ve olumsuz pek çok duyguya neden olabilir:

  • Endişe
  • Aşırı Coşku
  • Öfke

Duygusal sağlıklı bağlanma ve sevgi, aşağıdaki özellikleri içeren, yavaş yavaş gelişen, olumlu ve rahatlatıcı bir bağlanma duygusudur:

  • Sakinlik
  • Konfor
  • Mutluluk
  • Güven

Aşk ise delicesine âşık olma, bağlanma ve bilişsel değişimlerin bir kombinasyonudur. Bu kişilerde aşağıdaki durumlar görülebilir:

  • Kalp çarpıntısı gibi fizyolojik etkiler
  • Bakım vermek gibi davranışsal etkiler
  • Aşırı coşku ve kaygı gibi karmaşık duygular
  • Partner ile ilgili ayrıntılara karşı artan dikkat ve hafıza gibi bilişsel etkiler

Amerikan Psikoloji Derneği APA’ya göre, aşk, bir insanda şu duyguları uyandırır:

  • Derin sevgi
  • Partnerin yanında huzur ve mutluluk
  • Partnerin iyiliğine bağlılık
  • Kelimelerin ve eylemlerin karşıdaki kişiyi nasıl etkilediği hakkında farkındalık

Aşk birçok biçimde gözlenir:

  • Cinsel
  • Platonik
  • Parental
  • Partnered

Yukarıda bahsi geçen araştırmanın sonuçlarına göre, romantik aşk, hayatın her aşamasında meydana gelebilir. Âşık olunan kişi ile çiftleşme arzusunu yansıtan davranışlar görülür. İnsanların hayatlarını birlikte geçirebilecekleri bir partner bulabilmelerine yardımcı olur. Bu derin duygular, cinsel bağlar zayıfladığında bile derinden bağlı olunan bir ilişkiye dönüşür.

SAPLANTILI BAĞLANMA BELİRTİLERİ

Olumlu duygusal bağlar kurmak gereklidir ve önemlidir. Fakat olumsuz ve saplantılı bağlanmalar zihinsel ve fiziksel sağlığı tehdit etmektedir. Saplantılı bir bağlanmada; bağlı olduğunuz kişinin ihtiyaçları, duyguları, size olan bağlılığı, sizinle ilgili her şeyden ve hayatınızdan çok daha önemlidir. O kişinin ihtiyaçlarını her şeyin üzerinde tutarsınız.

  • Partnerinize karşı hiçbir koşulda “hayır” diyemiyorsanız,
  • Partnerinizin iyiliği için yalan söylüyorsanız,
  • Partnerinizden sürekli özür diliyorsanız,
  • Aranızdaki çatışmaları önlemek için suçu sürekli üstleniyorsanız,

Partnerinizle sağlıksız bir bağlanma yaşıyor olabilirsiniz.

Anksiyete

Sağlıksız bir bağlanma yaşadığınızda, ilişkinizi düşündüğünüzde sürekli kaygılı hissedebilirsiniz. Geçmişiniz, partnerinizin geçmişi, ilişkinizin mevcut durumu ve geleceği ile ilgili pek çok kaygı yaşayabilirsiniz.

Güç ve Kontrol İhtiyacı

Sağlıksız bir bağlanma stiline sahip olan kişiler, özellikle narsistik ve manipülatif davranışlar sergiliyorsa, bunun sağlıklı bir aşk ilişkisine dönüşmesi çok zordur.

  • Partnerlerinin finansal harcamalarını kontrol ederler.
  • Partnerlerini sosyal çevrelerinden izole ederler.
  • Fiziksel, sözlü veya cinsel olarak taciz edebilirler.

Sonuç olarak, ilişkide kendinizi nasıl hissettiğiniz ve partnerinize nasıl davrandığınız, muhtemelen hissettiğiniz güçlü duyguların aşk mı yoksa saplantılı bir bağlılık mı olduğunun en iyi göstergesi olacaktır. Aşk, partnerinize karşı sevgi dolu hissetmenize ve bu hislere bağlı eylemler yapmanıza neden olur. Saplantılı bir bağlılık söz konusu olduğunda ise partnerinizin size gösterdiği güvenilirlik, sadakat ve kalıcılık derecesi gibi faktörler sizin tüm hayatınızda kendinizi nasıl hissettiğinizi belirler. Başka bir deyişle sevgi ve aşk, karşınızdaki kişiye karşı beslediğiniz olumlu duygulardır ve kendinizle ilgili düşüncelerinizi değiştirmenize neden olmaz; ancak saplantılı bir bağlılık yaşadığınızda karşınızdaki kişinin size gösterdiği sevgi, sizin kendinizle ilgili düşüncelerinizi ve kendinize verdiğiniz değeri belirlemektedir ve hem siz hem de karşınızdaki kişi için tehlikeli bir durumdur.

KAYNAK

Brito, J. (2022). DifferencesBetweenLove vs. Attachment. PsychCentral.

Benzer İçerikler :

Batıl İnançlar: Hayal ve Gerçek

Bayağı bir yıllar önce, seanslarda danışanlar burcumu sormaya başladılar. Önceleri umursamadım. Oğlak, dedim geçtim. Zamanla burcumun pek de makbul bir burç ...

Beyninizin Üç İşlevini Tanıyın - 1. Bölüm

Mutlu ilişkiler insanları mutlu eder. Sahip olduğumuz en önemli ilişki kendimizle olan ilişkidir. Aslında kendimizle ilişkimiz ne kadar iyi olursa, o kadar iyi ...

Birbirine Eklenmiş (Patchwork) Aileler

Acaba bütün dünya gün gelip birbiriyle akraba mı olacak?  Günümüz toplumlarına ve yani aile yapılarına bakıldığında bu çok da uzak bir olasılık gib...

Evlilik Dışı İlişkiler

Evlilik içi şiddetten sonra evliliğe en çok zarar veren olgunun evlilik dışı ilişki olduğu gözlemlenmektedir. Evlilik dışı ilişkinin açıklanmasından sonra...

İlginizi Çekebilir :

Aile içinde kadına yönelik şiddet, suçun kaynağı neresi?

Aile içinde başlayan kadına yönelik şiddetin asıl kaynağı nedir? Bu sorunun yanıtını DBE Davranış Bilimleri Enstitüsü Kurucu Başkanı Psikolog Emre Konuk ...

KİŞİLİK ÖZELLİĞİ Mİ KİŞİLİK BOZUKLUĞU MU?

Ruh hastalıkları sıfat, hakaret ve damgalama aracı değildir. Fakat özellikle kişilik bozukluğu olan kişiler, bu tür damgalanmalara maruz kalabiliyor üstelik ...

MEDYANIN İNSAN HAFIZASI ÜZERİNDEKİ ETKİSİ

“Zekice hazırlanmış manipülatif paylaşımlar, sansasyonel üsluplarla yazılmış haberler ve bilgiler, doğruluğu kesin olmayan fakat sürekli paylaşılan...

Korona’yla Dans

Son zamanlarda dünyanın sonu ve salgın temalı dizilere, filmlere ilginin arttığını görüyoruz. Vaka ve ölüm sayıları arttıkça, şimdilik sağduyusunu ...