Akran Zorbalığı

Akran Zorbalığı

Akran zorbalığı günümüzde oldukça yaygın ve önemli problemler arasında yer almaktadır.

Zorbalık; bir kişinin veya grubun diğer bir kişi ya da bir grup tarafından, birden fazla olumsuz eyleme maruz kalması olarak tanımlanabilmektedir. Kasıtlı zarar verme, eylemlerin süreklilik taşıması ve iki taraf arasında fiziksel ya da psikolojik güç dengesizliği olması, durumun zorbalık olarak değerlendirilmesine yol açabilmektedir. Zorbalık fiziksel, sözel, psikolojik ya da duygusal yollarla olabilmektedir.

Zorbalığa maruz kalan öğrencilerin kaygı seviyelerinde artış, yoğun korku, çaresiz ve değersiz hissetme sık görülmektedir. Ders başarısında düşme, konsantrasyon sorunu, okul reddi gibi akademik problemler de yaşanabilmektedir. Baş ağrısı, karın ağrısı gibi psikosomatik belirtiler de ortaya çıkabilmektedir. Ayrıca vücutlarında morarma, tırnaklanma gibi fiziksel yaralanmalara maruz kalma zorbalığın belirtilerinden olabilmektedir. Bazen çocuklar zorbalığı önlemek ya da zarar görmemek için ailelerinden daha fazla para istemekte ya da onlara sormadan gizlice alabilmektedir.

Okulda zorbalık sık yaşanmakla birlikte bu olayın olumsuz etkilerini sadece okul hayatında ya da sosyal hayatında değil yetişkinlik döneminde de görebilirler. Bu çocuklar genellikle kendilerini yetersiz, zayıf, dışlanmış ve başarısız görmeye eğilimlidirler. Ayrıca maruz kaldıkları zorbalık sebebiyle oluşan düşük özgüven ileriki yıllarda kurulacak ilişkilerde denge kurmakta zorluk yaratmaktadır.

Bu sebeple aileler çocuklarıyla iletişimi iyi tutmalı ve çocuğun verdiği davranışsal mesajları iyi okumalıdır. Anne ve babanın kabul edici ve anlayışlı tutumu çocuğun duygularını paylaşması için güven verici bir zemin hazırlar. Aşırı ve ani tepkiler, çocuğu anlamak yerine nasihat vermek ya da suçlayıcı konuşmalarda bulunmak; çocuğun maruz kaldığı durumu ya gizlemesine ya da eksik anlatmasına sebep olabilmektedir.

Eğer aile, çocuğunun zorbalığa maruz kaldığını düşünüyor veya çocuk zorbalığa maruz kaldığını ailesiyle paylaşıyor ise derhal okul ile irtibata geçerek işbirliği  içerisinde olması gerekmektedir.

İletişime Geçin

Okul Kaygısı Belirtileri

  • Dikkat vermekte zorluk yaşamak
  • Hareketsiz ve uzun süre oturmakta zorlanma
  • Normalinden daha sık hastalanma ya da hasta hissetme
  • Öfke nöbetleri yaşamak
  • Sınıfta arkadaşlar ve öğretmenle göz temasından kaçınmak
  • Sınıfta bir soruyu cevaplaması istediğinde çocuğun donakalması veya paniklemesi
  • Ödevleri teslim etmemek
  • Diğer çocuklarla sosyalleşmek yerine sınıftan dışarı çıkmamak

Okul kaygısı şiddetli bir şekilde devam eden çocuklarda aşağıdaki gibi çeşitli fiziksel belirtiler de ortaya çıkabilmektedir:

  •  Mide bulantısı
  •  İştah kaybı
  •  Uyku problemi
  •  Baş ağrısı

Çocuğun Okul Kaygısı Yaşamasına Neler Sebep Olmaktadır?

Bazı çocuklar kaygı yaşamaya diğer çocuklardan daha yatkındır. Örneğin anksiyete bozukluklarında %30 ila %67 arasında bir kalıtımsal eğilim oranı vardır. Bu nedenle ailesinde anksiyete öyküsü olan bir çocuk kaygılı olmaya daha yatkın olabilmektedir. Ayrıca bazen okuldaki çeşitli koşullar okul kaygısı yaşanmasına neden olabilmektedir.

Zorbalık: Zorbalığa maruz kalan bir çocuk büyük kaygılar yaşayabilmekte hatta bir daha okula gitmek bile istemeyebilmektedir.

Kişilerarası Mücadeleler: Çocuklar, yaşlarının büyümesiyle birlikte sosyal ilişkilerin farklı dinamiklerini keşfederler ve ilişkiler onlar için karmaşık bir hal alabilir. Böyle dönemlerde tartışmalar, kavgalar çocukların okul kaygısı yaşamalarına sebep olabilir.

Akademik Zorluklar: Öğrenme bozukluğu çocuklar için büyük bir kaygı sebebi olabilir. Diğer zihinsel veya nörolojik sağlık sorunları, Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu gibi problemler de çocuğun akademik zorluklar yaşamasına neden olabilir. Bu tür sorunlarla baş etmeye çalışan çocuklar, başarılı olamadıkları için okul kaygısı yaşayabilirler.

Ebeveyn Olarak Çocuklarınıza Nasıl Yardımcı Olabilirsiniz?

Okul kaygısı yaşayan bir çocuk için yapılabilecek en önemli şey onun yaşadığı durumu anlamaya çalışmaktır. Çocuğunuzun zorlandığını fark ediyorsanız onunla konuşmalısınız. Sizinle, yaşadığı her türlü problemi paylaşabileceklerinden ve sizden koşulsuz sevgi ve destek gördüklerinden emin olmalarını sağlamalısınız. Bundan sonraki aşamada okul kaygısıyla ilgili çeşitli çözümler üretmelisiniz. Çocuğunuzun her sabah okula daha iyi hazırlanmasına yardımcı olabilecek rutinler geliştirebilirsiniz. Çocuğunuzun ödevlerini birlikte gözden geçirebilirsiniz. Birlikte okula giderken söyleyebileceğiniz şarkılar, motive edici sözler bulabilirsiniz. Çocuğunuz okuldan eve döndüğünde de gününün nasıl geçtiğini sorarak onunla sohbet edebilirsiniz.

Çocuğunuzun okul kaygısıyla başa çıkması için verdiğiniz desteklerin yeterli gelmediğini düşünüyorsanız yardım istemekten çekinmeyin. Okulun rehberlik ve psikolojik danışmanlık biriminden ya da uzman bir psikologdan yardım alabilirsiniz. Alacağınız profesyonel destek ile çocuğunuzun yaşadığı kaygıların temel nedeni öğrenilerek, bunları çözebilmek için çeşitli stratejiler geliştirilebilir.

Bir Öğretmen Olarak Çocuklara Nasıl Yardımcı Olabilirsiniz?

Genellikle eğitimciler ve tüm öğretmenler bir çocuğun yaşadığı okul kaygısını herkesten önce fark eden kişilerdir. Bu durum öğretmenlerin ebeveynlerden de önce harekete geçmeleri gerektiği anlamına gelir. Okul kaygısı yaşadığını düşündüğünüz öğrenciniz için bir güven alanı oluşturmalı ve onunla yaşadığı kaygılar hakkında konuşabilirsiniz. Öğrenci-öğretmen ilişkisinin dinamiklerini bozmadan ona sevgi ve güven dolu bir ortamda olduğunu hissettirmelisiniz. Kendisiyle empati kurabildiğinizi ve paylaşıma açık olduğunuzu anlamasını sağlamalısınız. Öğrencileriniz ihtiyaç duyduklarında size ulaşabileceklerini ve onlara gerekli desteği sağlayabileceğinizi bilmeliler.

Akran Zorbalığı

Kaygı ve özellikle okul kaygısı çocuklar arasında çok yaygındır. Tüm bu süreçte yalnız olmadığınızı bilmelisiniz. Birçok ebeveyn çocuklarının yaşadığı bu tür kaygılarla baş etmeye çalışıyor. Burada en önemli şey çocukların güvenli, sevgi dolu ve anlaşıldıklarını hissedebildikleri bir ortamda büyümeleridir. Bütün bunlara rağmen çocuğunuz için hala endişeleniyorsanız psikoterapistlerimizden akran zorbalığı konusunda destek alabilirsiniz.

Bizi Arayın

Benzer İçerikler :

Mutlu Uyuyan Çocuklar!

Koçluk yaklaşımı hem çocukların hem de yetişkinlerin hayal gücünü ve öz fakındalıklarını arttırır. Bu nedenle uykudan hemen önce onlara hayal kurmalarına...

İlginizi Çekebilir :

Otuz Yıllık Tecrübe İş Dünyasıyla Buluştu

DBE Davranış Bilimleri Enstitüsü Kurucu Başkanı Emre Konuk, DBE’nin son 30 yılını “30 Yılın İlkleri ve İlkeleri” başlıklı sunumu ile ...

Mutlu Uyuyan Çocuklar!

Koçluk yaklaşımı hem çocukların hem de yetişkinlerin hayal gücünü ve öz fakındalıklarını arttırır. Bu nedenle uykudan hemen önce onlara hayal kurmalarına...