Kız Çocuklarında Dikkat Eksikliği
Okul çağı çocuklarında, Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu (DEHB) yaygınlık oranı dünya genelinde %3 ile %7 arasında değişmektedir. DEHB’in yaygınlık oranının erkeklerde kızlara göre fazla olduğu ve erkeklerin bu tanıyı kızlara göre iki veya üç kat daha fazla aldığı görülmüştür. Türkiye’de DEHB tanısının alt tiplere göre yaygınlığı, kız çocuklarında dikkat eksikliği alt tipinin (%40.6), erkek çocuklarına (%32.6) göre daha fazla olduğu görülmektedir.
Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu (DEHB) ile ilgili yapılan bilimsel çalışmalar, bu tanıya yönelik bir cinsiyet önyargısı bulunduğunu vurgulamaktadır. Yapılan araştırmalarda, DEHB tanısının hiperaktivite alt tipi ve birleşik alt tipinin erkeklerde kızlara göre daha fazla görüldüğünü, ancak kızlarda ise dikkat eksikliğinin erkeklere kıyasla daha fazla olduğu bulunmuştur. Hiperaktivite-dürtüsellik gibi ağırlıklı olarak dışarıdan gözlemlenebilecek sorunları içeren alt tip daha çok erkek çocuklarda görülmesi sebebiyle, öğretmenler tarafından maalesef “sınıfta sorun çıkaran öğrenci” olarak tanımlanabilmekte ve bu sebeple aileleri uzmana yönlendirmektedirler. Hiperaktivite ve dürtüsellik alt tipi daha çok dışsallaşmış problemlerle (sırasını beklemekte zorluk çekme, aşırı hareketlilik, sandalyede oturamama vb.) kendini göstermektedir. Dikkat eksikliği ise, daha içselleştirilmiş problemleri (verilen bir görevi tamamlamada zorluk yaşama, yönergeleri takip edememe, dinlemiyormuş gibi görünme vb.) içermektedir. Dikkat eksikliği alt tipi, literatürde kızlarda saklı kalmış bir bozukluk olarak belirtilmektedir. Özellikle kız çocuklarının sessiz, uyumlu ve sorun çıkarmayan olarak beklenen kültürlerde DEHB tanısının dikkat eksikliği alt tipinin erken dönemde fark edilmesi ve gerekli uzmandan destek alınması özellikle kız çocuklarında daha zor olmaktadır.
DEHB teşhisi ve değerlendirmesi için, sınıf içinde sürekli öğrencinin davranışlarını gözleme ve ilk fark etme şansı olan ilkokul öğretmenleridir. Bu nedenle, ilkokul öğretmenlerinin öncelikle DEHB tanısı hakkında doğru bilgilere sahip olması gerekmektedir. Bazı öğretmenler, problematik davranışların sadece erkekler tarafından sergilenebileceğine inanmaktadırlar. Bu nedenle, öğretmenler ciddi düzeyde problematik davranışlar sergileyen erkek öğrencilerinin hiperaktivite/dürtüsellik alt tipine ait belirtilerini DEHB tanısının işareti olarak yorumlarken, kızlarda görülen dikkat eksikliği alt tipine ait sınıf içinde yıkıcı davranışları olmayan belirtileri gösteren öğrencilerin davranışlarını bir sorun olarak görmemekte ve müdahale edilmesinin gerekliliğini düşünmemektedirler. Bu da özellikle dikkat eksikliği olan kız çocukların fark edilmemesine ya da geç fark edilip müdahalenin geç kalınmasına neden olmaktadır. DEHB’de erken tanı ve müdahalenin önemli olduğunu bilmekteyiz. Ancak çocuğun yaşadığı sıkıntı her ne olursa olsun, öğretmen işbirliği hem aileler hem de uzmanlar açısından çok kıymetlidir. Çocuğun yaşadığı sıkıntılara yardım edebilmek ve etiketlememek en önemli unsurdur.
Okul çağında DEHB tanısı alan çocukların herhangi bir tedavi almadıkları zaman, daha sonraki dönemlerde olumsuz sonuçlar yaşadıkları bilinmektedir. Yapılan çalışmalar, çocuklukta tedavi edilmeyen DEHB tanısının, yetişkinlikte antisosyal davranışlar, madde kullanımı ve başka psikiyatrik bozuklukların geliştirilmesinde bir risk faktörü oluşturduğunu göstermiştir. DEHB’i olan erkek çocukları, kız çocuklara göre daha fazla sosyal problemler ve akademik zorluklar yaşamaktadırlar. Bazı çalışmalarda, DEHB’i olan kız çocuklarının, erkek çocuklara göre daha çok arkadaş ilişkilerinde problemler yaşadıkları bulunmuştur. Bununla birlikte, dikkat eksikliği olan kız çocukları tedavi edilmediklerinde yetişkinlikte kaygı bozuklukları, majör depresyon, madde kullanımı, düşük akademik ve iş başarısı, yeme bozuklukları, uyku bozuklukları ve kişilerarası ilişkilerde problemler yaşamaktadırlar. Araştırmalar; cinsiyet fark etmeksizin DEHB’i olan bir çocuğun zamanında tedavi edilmemesi halinde, yetişkinlik döneminde hiperaktivite semptomlarının azalmasına rağmen dikkat eksikliğinin ve dürtüsellik semptomlarının devam ettiğini göstermektedir. Sonuç olarak, öğretmenlerin DEHB tanısının tüm alt tiplerini tanımları ve bu tanıların her iki cinsiyette de görülebileceği bilgisine sahip olmaları önemlidir.
Unutulmamalıdır ki, DEHB’in oldukça yaygın ve yaşam boyu süren bir bozukluk olması sebebiyle erken dönemde tespit edilip uygun müdahalelerin yapılması çok önemlidir. Yapılan araştırmalara göre; özellikle kız çocuklarında dikkat eksikliği alt tipinin daha yaygın olduğu dikkate alınırsa, bu alt tipin daha çok içedönük semptomlarının aile ve/veya öğretmenler tarafından tanınmaması ya da gözden kaçması, bir uzmana yönlendirilmedikleri için erken müdahale şanslarını yitirmelerine yol açabilir. Yukarıda belirtilen problemlerden kendi çocuğunuzun da yaşadığını fark ediyorsanız, mutlaka bir uzmandan destek almalısınız.
Klinik Psikolog Ece Eryılmaz - DBE Çocuk ve Genç Psikolojik Danışmanlık Merkezi
Benzer İçerikler :
Stres günlük olarak etrafımızı kuşatır. Trafik yoğunluğundan işteki projelerimize, finansal veya sağlık endişelerimize, ve dünyada gelişen yeni olaylara kadar ...
Bizi Arayın ÇOCUKLARDA KORKU Çocuklarda korku ve kaygı, çocuğun gelişiminin bir noktasında, belirgin bir nesneye ya da duruma karşı tepki...
Çocukların cinsel kimliklerini fark etmeleri 3 yaşından itibaren görülen normal bir gelişim sürecidir. Bu süreçte çocuğunuzdan gelen sorulara ve çocuğunuzun ...
Çocuğumu nasıl yetiştirmeliyim?’ ‘Ne yaparsam çocuğumu iyi yetiştirmiş olurum?’ Soruları anne babaların en çok sordukları...
İlginizi Çekebilir :
Korku, algılanan tehlike nedeniyle kaçma isteği uyandıran bir duygudur. Normal gelişimin bir parçası olarak, insanı tehlikeden koruyan bir savunm...
Türkiye'de 1991 yılında " Anne Sütünün Teşviki ve Bebek Dostu Hastaneler Programı" başlatılmıştır. Hastanenizin bu programa dahil olup olmadığını ...
Bazıları düşünmenin yalnızca bir zekâ işi olduğuna inanırlar. İyi düşünür olmak için de yüksek bir IQ gerektiğini sanırlar. Bir araba düşünün. Son model. Motor ...
Çok küçük yaşlardan bu yana birçok değerlendirme ve ölçümlemeye maruz kalarak yetişiyoruz. Lunaparkta bir alete binmek için belirli bir boy uzunluğunu aşmak ...