Sosyal Medya Detoksu

Sosyal Medya Detoksu

Sosyal medya her yaştan insana dünyanın diğer ucundaki başka insanlarla iletişim kurma, sosyal ağını geliştirme, aile, arkadaş ve yakın çevreyle bağlı kalma, yeni insanlarla tanışma fırsatı sağlıyor. Aynı zamanda, yaratıcılığı arttırma ve ilgi alanlarını paylaşma imkanı sunuyor. Ancak, bir diğer yandan, son yıllarda yapılan araştırmalar gösteriyor ki sosyal medyanın aşırı kullanımı gençlerin ruhsal sağlıklarını, sosyal becerilerini ve akademik başarılarını olumsuz yönde etkiliyor.

Son zamanlarda, araştırmacılar, “Facebook depresyonu” adında yeni bir terim ortaya koydu. Facebook depresyonu gençlerin sosyal medya sitelerinde yoğun bir şekilde zaman harcamaları sonucunda yaşadıkları depresyondur. Facebook depresyonu yaşayan gençler üzüntü çökkünlük gibi depresif ruh hali, ilgi kaybı, uykusuzluk veya aşırı uyuma, iştah kaybı ve dikkati odaklayamama gibi tipik depresyon tepkileri gösterirler. Sosyal medya ortamında çevrimiçi kurulan sanal dünya Facebook depresyonunun tetikleyicisidir. Bunun sonucunda, gençler sosyal çevrelerinden izole olurlar. Araştırmalar gösteriyor ki, Facebook’u yoğun bir şekilde kullanan gençler farklı bir çok sebeple depresif semptomlar göstermeye daha çok meyilli oluyorlar. Facebook ortamında maruz kaldıkları siberzorbalık bu sebeplerden bir tanesidir. Bir diğeri ise, sosyal medya ortamı gençlerin kendilerini diğer kişilerle karşılaştırmalarına ve rekabet duygularının artmasına sebep oluyor: “Kaç tane arkadaşım var?”, “Kaç tane doğumgünü kutlama mesajı aldım?”, ve “Gönderdiğim fotoğraf ya da ileti kaç tane beğeni aldı?” gibi. Yapılan çalışmalar, bu mukayesenin gençlerin depresif semptomlarını arttırdığını gösteriyor.  Ayrıca, gönderikleri iletilere cevap verilmemesi ya da paylaştıkları fotoğrafların beğeni almaması kendilerini değersiz hissetmelerine ve depresif semptomlarının artmasına sebep oluyor. 7/24 ulaşılabilir olma baskısı da gençlerin depresyon ve kaygı semptomlarını arttırıyor. Araştırmalar, sosyal medyanın gece saatlerinde kullanımının düşük uyku kalitesi ve kaygı bozukluğu ve depresyon semptomları ile ilişkili olduğunu gösteriyor. Gece boyunca sosyal medya ile meşgul olan gençler daha yorgun ve huzursuz oluyorlar. Bağışıklık  sistemleri ise olumsuz yönde etkileniyor ve akademik performansları düşüyor.

Facebook, Instagram, Snapchat gibi sosyal medya araçlarının kullanımı gençlerin özgüvenini, beden algılarını ve yeme alışkanlıklarını da olumsuz yönde etkiliyor. Gençlerin nasıl göründüklerine dair kaygıları artıyor ve mükemmel görünme, mükemmel bedene sahip olma ya da paylaşım sitelerinde yüksek oranda beğeni alma baskısını üzerlerinde hissediyorlar. Yapılan bir araştırmada, Facebook’u 20 dakikadan çok kullanan kadınların, 20 dakikadan az kullanan kadınlara göre bedenlerinden daha az memnun oldukları bulunmuş. Ayrıca, paylaşılan öz çekimlerin beğeni alma kaygısı ise gençlerin yeme alışkanlıklarını olumsuz yönde etkilyor. Yapılan çalışmalar, Facebook kullanımının artmasının düşük akademik ortalama ve haftalık ders çalışmaya harcanan sürede azalma ile ilişkili olduğunu ortaya koymuş. Ayrıca, sosyal medyanın aşırı kullanımı gençlerin sosyal yaşamını olumsuz olarak etkiliyor. Sosyal medyayı aşırı bir şekilde kullanan gençler sosyal becerilerini geliştirmekte güçlük yaşıyorlar.

Son yıllarda, internet, teknoloji ve sosyal medya araçlarının gençlerin ruhsal sağlıklarına olumsuz etkisi hakkındaki farkındalık giderek artış gösteriyor. Örneğin, tüm dünyada çocuklar, gençler ve hatta yetişkinler için dijital detoks kampları yaygınlaşmaya başladı. Ayrıca, sosyal medya araçlarının bildirimlerini engelleyen uygulamalar ortaya çıktı. Tüm bu kamplar ve uygulamalar, gençlerin üzerindeki sosyal medya baskısını azaltmayı, daha mutlu, sağlıklı ve yaratıcı olmalarını sağlamayı ve sanal dünyadansa gerçek dünyayı yaşamalarını hedeflemektedir. Son zamanlarda, sosyal medyayı kontrolsüz bir şekilde kullanmayı bırakmak isteyen gençler ya da yetişkinler arasında bireysel olarak yapılan sosyal medya detoksu yaygın hale gelmeye başladı. Kişiler bu deneyimlerinin ilk günlerinde zorlandıklarını, ancak git gide daha kolay hale gelmeye başladığını bildiriyorlar. Ayrıca, bu detoksun sonucunda daha özgür hissettiklerini, gerçek hayattaki ilişkilerini güçlendirdiklerini, daha keyifli hale geldiklerini, yaratıcılıklarını ve odaklanma sürelerinin arttığını paylaşıyorlar.

Bir süreliğine da olsa sanal ortamdan uzaklaşmak ve bunun üzerinizdeki etkilerini deneyimlemek için sosyal medya detoksunu 6 adımda yapabilirsiniz:

  • Elektronik araçlarınızı yatağınızdan ve sofranızdan uzaklaştırın.

  • Sosyal medya bildirimlerinizi kapatın.

  • Tüm e-maillerinize tek bir seferde cevap yazın.

  • Ders çalışırken dijital medya araçlarınızdan uzak durun.

  • Kendinize yeni ve sağlıklı uyanma ve uyuma alışkanlıkları bulun.

  • Sevdiğiniz kişilere, aktivitelere ve hobilerinize zaman ayırın.

DBE Çocuk ve Genç Psikolojik Danışmanlık Merkezi

Benzer İçerikler :

Çocuğunuzun Problem Çözme ve Sosyal Yeteneklerini Ölçün /Değerlendirin

Testi pdf formatında indirmek için tıklayınız.

Okulda Zorbalık – Çocuğunuz için Savunma

Okul zorbalığı başka bir insanı kontrol etmek için güç kullanmaktır. Zorbalığa uğrayan öğrenciler kendilerini savunmakta zorluk çekebilir ya da saldırılardan ...

Tatil Mevsimi

Hem öğrenciler hem de aileler için yoğun bir eğitim-öğretim yılının sonuna geldik. Yıl içindeki dersler, faaliyetler, geziler temposunu daha çok yaz ...

ÇOCUKLUK ÇAĞI DEPRESYONU

Depresyon, kişilerin hayatını olumsuz yönde etkileyen bir duygu durum bozukluğudur.  Hayatın herhangi bir sürecinde ve her yaşta depresif bozukluk ortaya...

İlginizi Çekebilir :

6 Adımda Çocuğunuzun Olumlu Davranışlarını Geliştirin

Ebeveynlik üzerine yazılmış bir kitap araştırdığınızda, binlerce şey bulabilirsiniz. Bu da yeni anne-babaların çoğunlukla birbiriyle çelişen bilgilerin...

Çocuk ve Gençlerde Beslenmenin Duygusal Yolu

Çocuk ve gençlerin beslenmeyle ilgili deneyimleri onların duyguları üzerinde de rol oynar. Bu hem onların ruhsal olarak da beslenmesi ile hem de kontrol ve...

Anne Ne Olur Beni Yalnız Bırakma

Bebekler 7-8 aylık olmalarından itibaren anne ve babalarına yakın olmak isterler. Özellikle annelerini takip etmeye, onlarla ilişki kurabilmek adına planlı ...

Okul Olgunluğu Nasıl Değerlendirilir

Yeni yapılandırılan 4+4+4 eğitim sistemini ile ilgili olarak ailelerin kafasını karıştıran en önemli noktanın çocuklarının okula bir yıl erken başlaması...