Eğitimde Dönüşüm - V
GeçtiÄŸimiz hafta, ideal yaklaşımı benimseyen öğretmen ve okulların uygulamada kullandıkları yöntemlerden bahsetmiÅŸ ve yaklaşımlarının, geleneksel yaklaşıma kıyasla nasıl farklı sonuçlar verdiÄŸinden söz etmiÅŸtik. Öğrenci yeteneÄŸini ortaya çıkarabilmek için öncelikle öğretmen yeteneÄŸine gereksinim duyulduÄŸunu vurgulamış, yetenekli öğretmenlere her ÅŸeyden çok ihtiyacımız olduÄŸunu dile getirmiÅŸtik. Bu hafta da bu “yetenekli öğretmenler” üzerine konuÅŸacağız.
Sahip olduÄŸunuz en iyi öğretmeni bir düşünün. Sizce onu “en iyi” yapan neydi?
Biraz zaman ayırırsanız, büyük bir olasılıkla, listelediğiniz maddelerin çoğunun, öğretmeninizin bilgi ve becerileriyle değil, kendine has özellikleriyle ilgili olduğunu fark edeceksiniz. Listeniz; hevesli, ilgili, değer veren, merak uyandıran, heyecan katan, ilham verici, arkadaşça, pozitif, coşkulu, yenilikçi, komik gibi sıfatlar içerebilir. Tam olarak hangi kelime aklınızdan geçmiş olursa olsun, öğretmeninizi sizin için özel kılanın, onun içsel yetenekleriyle alakalı olduğunu tahmin etmek mümkün.
Daha önce de vurguladığımız gibi, ideal yaklaşımda öğrenme ve öğretme sürecine yön veren temel unsur, kişinin güçlü yönleri. Güçlü yönlerden anlamamız gereken, bilgi, beceri ve yeteneklerin toplamı. Ancak her ne kadar bilgi ve beceriler, güçlü yönlerin oluşumunda kritik rol oynuyorsa da, en mühimi yetenek; yani bilgi ve becerileri en iyi biçimde kullanmaya yarayacak kişisel özellikler. Tanıdığımız etkili öğretmenlerin her biri, birbirinden çok farklı kişisel özelliklere sahip olabilir, ama mutlaka bir ortak özellikleri vardır: İşlerini en iyi şekilde yapabilmek için sahip oldukları kişisel özellikleri, yani doğal yeteneklerini kullanır ve öğrencilerini de bu doğrultuda teşvik ederler. Yetenekli öğretmenlerin bu yaklaşımını üç genel çerçevede düşünebiliriz:
Motivasyon: Yetenekli öğretmenlerin ilk etapta mesleği seçmelerinin ve yıllar boyu meslekte kalmalarının sebebidir. Ancak motivasyonu olmadan kendini meslekte bulmuş veya zamanla motivasyonunu kaybetmiş kişiler de çokça mevcuttur. Öğretmenin motivasyon seviyesi, öğrencilerin eğitim sürecinde kritik değer taşır. Kabul etmek gerek ki birçok kişi için düşük maaş ve mesleğin getirdiği günlük zorlukların karşısında motivasyon sahibi olmak güçtür; ama öğretmenliği bir iş veya kariyerin ötesinde, bir çağrı olarak gören öğretmenler de mevcuttur ve işte bu öğretmenler, harikalar yaratır.
İlişki kurma: Öğretmenin bir birey olarak kendini nasıl ifade ettiği, başkaları ile nasıl bir iletişim içerisinde olduğu ve nasıl bir bağ kurduğu gibi konuların tümüdür. Öğrenciler ile olduğu gibi, veliler ve meslektaşlar ile olan ilişkileri de kapsar. Olumlu ilişki; birebir ilgilenme, saygı gösterme, yardımcı olma ve doğru beklentiler koyma gibi niteliklere sahiptir. Sağlıklı ilişki kurma şekli, hem öğretmeni bir rol model olarak konumlandırır ve öğrencinin ilgisini kazanır hem de öğrenciye kendi ilişkileri için yol gösterir. Varlığı son derece gerekli ve bir o kadar da güçlü bir unsurdur.
Öğrenmeyi teşvik etme: Öğretmenin, ders alanı veya müfredata bağlı olmaksızın, öğrenmenin gerçekleşmesi için ne yaptığıdır. Etkili öğretmen, sürece değer katar; süreci, öğrenci için değerli kılar. Öğrenciyi derse dahil edecek yöntemlerden faydalanma, yenilikçi olma, öğrenme aşkını aşılama ve yetenekleri ortaya çıkarma, öğrenmeyi teşvik etmede yararlı birkaç metottur.
Yazar Gary Gordon ve Steve Crabtree’nin, ideal eÄŸitim yaklaşımı üzerine yazarlarken yararlandıkları bir teori ile bitirelim. Bu, aslında psikoterapi alanına dair bir teori; ancak baÅŸka bazı alanlara olduÄŸu gibi, eÄŸitim alanına da uygulanabilir. Söz ettiÄŸimiz, hümanist psikoloji ekolü kapsamında ve danışan odaklı psikoterapi anlayışı ile oldukça tanınan, psikolog Carl Rogers’ın psikoterapideki odağı olan “yapıcı kiÅŸilik deÄŸiÅŸimi” teorisi.
Rogers, yapıcı kiÅŸilik deÄŸiÅŸimini, kiÅŸinin daha az içsel çatışma yaÅŸamasını ve etkin bir hayat sürmek üzere enerjisini daha çok kullanabilmesini saÄŸlayan, çarpıcı kiÅŸilik deÄŸiÅŸimi olarak tanımlıyordu. Bu, Rogers’ın da belirttiÄŸi gibi, eÄŸitim hedeflerine de oldukça uyarlanabilen bir tanım. Benzer ÅŸekilde, Rogers’ın yapıcı kiÅŸilik deÄŸiÅŸiminin gerçekleÅŸmesi için gerekli olarak tanımladığı koÅŸullar da, eÄŸitmenin, öğrenci için saÄŸlaması gereken koÅŸullar olarak da düşünülebilir:
İlişki: Kişinin, birileriyle ilişki halinde bulunması.
Tutarlılık: Kişinin değer ve inançları ile tutum ve davranışlarının uyum içinde olması.
Koşulsuz olumlu yaklaşım: Kişiye tamamen koşulsuz kabul, saygı ve sıcaklık gösterilmesi.
Empatik anlayış: Samimiyetle kişinin anlaşılmaya çalışılması ve anlaşıldığının gösterilmesi.
EÄŸitim iÅŸi, insan iÅŸi. Bir miktar psikolojiden faydalanmak ÅŸart.
Haftaya yeni konularla burada olacağız.
Kaynak
Gordon, G. & Crabtree, S. (2006). Building Engaged Schools: Getting the most out of America’s classrooms. NY: Gallup Press.
Rogers, C. R. (1957). The necessary and sufficient conditions of therapeutic personality change. Journal of Consulting Psychology, 21 (2), 95-103.
Benzer İçerikler :
Önceki haftalarda, yetişmenin ve her tür çevresel unsurun önemini vurgulayan epigenetik yaklaşım perspektifinden zihin ve beden ilişkisini konu etmiştik....
Geçtiğimiz haftalarda, düzenli olarak yapılan egzersizin beyin fonksiyonları üzerindeki olumlu etkisine değinmiş ve öğrenme kapasitesi ile ilişkisinden ...
CCL’in (Center for Creative Leadership) “baÅŸarılı yöneticiler” ve “iniÅŸe geçen yöneticilerle” yaptığı araÅŸtırmaya devam ...
Önce geçen haftanın önemli noktalarını bir özetleyelim: Kilonun, yani bedende biriken yağın kendisi kalp, kanser, diyabet, gibi rahatsızlıkların nedeni...
İlginizi Çekebilir :
Her yıl, psikoloji alanında çok çeşitli bilimsel çalışmalar yapılıyor; bazıları, öngörülerimizi destekliyor, bazıları ise ters düz ediyor. Sürekli, insana dair ...
Geçen hafta hangi evliliklerin iyi gittiÄŸini, hangilerinin kötü gittiÄŸini anlayabilmek için araÅŸtırmalara bakalım demiÅŸ ve bunun için de Gottman’Ä...
Geçen hafta Türk Milleti’nin seçimlerde nasıl her seferinde ortak aklını, saÄŸduyusunu çalıştırıp, rivayet edilenin tersine bazan en doÄŸru kararı...
Geçtiğimiz haftalarda sizlere çocukluk döneminde fiziksel, duygusal ya da cinsel istismarların yetişkin yaşamına uzanan etkilerinden ve travmanın farklı...