Emre Konuk

Hareket ve Egzersiz

Hareket ve Egzersiz

Düzenli egzersiz yapan insanlara sorduğunuzda, “iyi hissettiriyor, stres atıyorum, endorfin (bedenin salgıladığı morfin) salgılanıyor, kalbimi koruyorum” filan derler. Bunlar doğrudur ama önemli olan; egzersiz nasıl oluyor da bu sonuçları doğuruyor, bu o kadar bilinmez. Aslında olan şey şudur; hareket, yani egzersiz beynin düzgün çalışmasını sağlar. Büyük ihtimalle bunun da nedeni, 500.000 yıl önceki atalarımızın günlerini av-gıda peşinde koşturmalarıdır. Yiyecek, hareket ve öğrenme ilişkisinin geçmişi oralara dayanıyor.

Artık av peşinde koşmuyoruz. Gıda büyük ölçüde oturarak kazanılıyor. Bunun için de çok ağır bir bedel ödeniyor. Amerika’da nüfusun %65’i şişman, %10’u diyabet-2, yani şeker hastası. Önemli neden de hareketsizlik ve kötü beslenme. Afrika Masai yerlileri günde 1.8-2.5 kg. et yiyorlar ama bütün gün yürüyorlar. Damarları da tıkanmıyor.

Artık bildiğimiz bir şey var; beynin yüksek performans gösterebilmesi için, bedenin çalışması gerekiyor. Hareketin beynin düşünme tarzını, duygularımızı, öğrenmeyi, kaygı düzeyini, dikkati, sağlıkla ilişkisini, yaşlanmayı, kadınlarda hormonal değişiklikleri nasıl etkilediğini gösteren yığınla araştırma bize bazı sonuçları çıkarmamıza artık izin veriyor. Kronik stresin ve depresyonun milyarlarca hücrenin birbiriyle ilişkisini nasıl bozduğunu hücre düzeyinde görebiliyoruz. Hareketin ve egzersizin bu süreci nasıl geriye çevirdiğini, yani egzersizin beynin yapısını değiştirdiğini de.

Adalelerimiz nasıl hareketle gelişiyorsa, beynimiz de çok benzer bir tepkide bulunuyor. Hatta beynin genetik yapısının, hücre düzeyinde hareketle nasıl değiştiğini gösteren bir çok araştırma var. Örneğin; egzersizle adalelerin nasıl protein ürettikleri, bunların beyne nasıl ulaştığı ve direkt olarak öğrenmeyi ve düşünce süreçlerini nasıl etkilediği ayrıntılı bir biçimde gösteriliyor.

Bu araştırmalar bize beden-zihin ilişkisini çok açık bir biçimde sergiliyor. 2000 yılında Duke Üniversitesi’nden araştırmacılar egzersizin antidepresanlara göre depresyona daha iyi geldiğini gördüler. Aslında tam 30 yıl önce sanıyorum Stanford Üniversitesi’nden Agras aynı sonucu almıştı. Bir hekim arkadaşıma bunu söylediğimde, “demek ki daha etkili ilaçların üretilmesi gerekiyor” demişti. Bu ve buna benzer pek çok araştırma sonucu hiçbir zaman manşetlere taşınmadı. Çok çok, bir avuç akademisyen “a ne kadar ilginç” dedi ve orada kaldı.

1990’ların sonuna doğru Amerika’da Illinois, Naperville’de devrim yaratan bir Beden Eğitimi programı uygulandı. Gençler okuldan önce 1.5 km. koştular.  Ülke gençlerinin ortalama %30’nun şişman olduğu Amerika’da bu çocukların ancak %3’ü şişmandı. Daha da ilginci, uluslar arası düzeyde uygulanan Matematik beceri ve Bilim sınavında aldıkları dereceydi. 1990’da, bu sınava bütün dünyadan 230.000 genç katıldı. Aralarında Naperville’li çocuklar da vardı. Bu sınavda Amerikalı gençler her yıl birçok ülkenin gerisinde kalıyorlardı. Ama bu kez öyle olmadı. Naperville’li çocuklar Matematikte dünya altıncısı oldular. Bilimde ‘de dünya birincisi. Tek özellikleri okul başlamadan 1.5km. koşmalarıydı.  Amerikalılar yıllardır sonuçlara bakıp eğitim sistemlerinin ne kadar yetersiz olduğunu, değişmesi gerektiğini tartışırlarken, bu çalışma doğal olarak soruna bakışı köklü biçimde etkiledi.

Önümüzdeki hafta devam edeceğiz.

07.01.2011

Benzer İçerikler :

Zihin Ve Beden İlişkisi - III

Önceki haftalarda, yetişmenin ve her tür çevresel unsurun önemini vurgulayan epigenetik yaklaşım perspektifinden zihin ve beden ilişkisini konu etmiştik....

Yeteneği Geliştirmek 2

Geçen hafta, yönetimlerin ve yöneticilerin, çalışanların yetenekleri ve güçlü yanlarına odaklanmaları gerektiği üzerine yazdıkça, özellikle anneleri...

Aldatma ve İhanet 2: Terapiye Yansıyanlar

Aldatılan Neler Yaşar? İnsan canlısının yaşayabileceği en büyük acının sevdiği birinin ölümüyle yaşandığı söylenir. Bu yüzden de matem tutulur. Matem de ...

Güvenli Bağlanma 1 (Harlow'un Maymunları)

Değişik zamanlarda çalışan bağlılığı ve müşteri bağlılığından söz ettik. Boşuna değildi çünkü her ikisinin de bir organizasyona ayrı ayrı ciddi katkısı...

İlginizi Çekebilir :

İyiye Odaklanmak 2

Geçen hafta insan ruhunun, özellikle sorunları aşmak söz konusu olduğunda olumsuza, ters gidene, aksayana odaklanma eğiliminde olduğunu söylemiştik. Bu...

Dil Ve Kognisyon - III

Geçtiğimiz haftalarda, özellikle kognitif psikoloji, nöropsikoloji gibi alanlarda yapılan birçok bilimsel çalışmaya göre, (dil ve kognisyon arasında çift yönlü ...

Akıldışının Cazibesi - VII

Geçtiğimiz hafta, empati ve empati ile ilişkili yardım etme davranışı üzerine konuşmuştuk. Her zaman, her durumda, herkese karşı aynı seviyede empa...

Kolestrol: Bir Masal Daha 4

Birkaç haftadır kolesterolle ilgili “şehir efsanelerini” yazıyorum. Geçen haftayı özetleyelim: Kolesterolle ilgili araştırmaların toplandığı, ...