Krizi YaÅŸamak
Malum, kriz nedeniyle işten çıkarmalar giderek çoğalıyor. Yani bir sürü insan sabah işine geldiğinde işini kaybettiğini öğreniyor.
Bu insanlara belli bir zaman kesiti içinde neler olacağını biliyoruz. Bir kısmı stresin tetiklediÄŸi ya da “strese baÄŸlı” diye bildiÄŸimiz saÄŸlık sorunları yaÅŸayacak. Bunlara kalp krizinden mide ülserine, baÅŸaÄŸrılarından yüksek tansiyona kadar hayatı zehir eden ve hayati tehlike içeren pek çok hastalık dahil.
Bir kısmı işini kaybetmeyenlere göre daha erken ölecek. Bayağı bir bölümünün ise ruh sağlığı bozulacak. Depresyondan panik ataklarına kadar pek çok alanda insanlar kronik sorunlar yaşayacak.
Bunun dışında, bir grup insana ise hiç bir şey olmayacak. İşlerini kaybettikleri için ayrıca sevinmiyecekler ama sağlıkları da bozulmayacak. Ayrıca ruh sağlıklarını da koruyacaklar. Kendilerini rahatsız edecek boyutta kaygı ve sıkıntı yaşamayacaklar. Öyle depresyon, panik atağı, takıntılı düşünceler gibi yıpratıcı süreçlere de hiç girmeyecekler. Kenarından geçer gibi olsalar da, çok çabuk toparlayacaklar. Bunların bir çoğu da kendi işlerini kuracak.
Bu grupları birbirinden ayıran özellikler ne? Nasıl oluyor da bir kısmı kalp krizi geçiriyor, depresyona giriyor ya da sabahtan akşama düştüğü durumu kafasına takıp zaten zor olan hayatı daha da zorlaştırıyor da, bir kısmı nerdeyse hayatı hiç etkilenmemiş gibi yaşamını sürdürmeye devam ediyor.
DoÄŸal olarak bu sorulara cevap verebilmek için araÅŸtırma yapmak gerekir. Ama benim cennet vatanımda böyle sorular sormak ve hele araÅŸtırmalar yapmak gibi kötü huylar edinmediÄŸimiz için böyle bir olanağımız yok. Bu gibi durumlarda her zaman ne yapıyorsak onu yapacağız. Yani gavur ellerinde yapılan araÅŸtırmaları derleyip sunmakla yetineceÄŸiz. Amerika’yı yeniden keÅŸfetmenin alemi yok.
AraÅŸtırmacılar neyi araÅŸtıracaklarsa araÅŸtırsınlar iki ÅŸey yaparlar: Ya araÅŸtırma koÅŸullarını laboratuarda kendileri yaratırlar, ya da merak ettikleri sorulara cevap verebilecekleri olayların oluÅŸmasını beklerler. ÖrneÄŸin; kapsamı geniÅŸ bir travmatik sürecin sonuçlarını görebilmek için büyük bir depremin olmasını beklerler. Yani bu açıdan biraz Red Kit’in cenaze levazımatçısına benzerler.
Böyle bir olay 1982’de Amerika’da oldu. AraÅŸtırmacılar da hemen üstüne atladı. O tarihlerde Reagen CumhurbaÅŸkanıydı ve Amerika’nın ruhu olan serbest rekabete inanmıştı. Gitti antitröst yasalarına dayanarak AT&T ÅŸirketini, bu yasaları ihlal ettiÄŸi gerekçesiyle mahkemeye verdi. AT&T ÅŸirketi Amerika’nın tüm iletiÅŸim alt yapısının sahibiydi ve bir tröst durumundaydı. Neticede AT&T davayı kaybetti ve sahibi olduÄŸu alt yapıyı baÅŸka ÅŸirketlerle paylaÅŸtı. Bizim iletiÅŸim alt yapısı ile ilgili yasalarımız hazırlanırken de buna dikkat edilmiÅŸtir. Türk Telekom sahip olduÄŸu tüm alt yapıyı diÄŸer ÅŸirketlerle paylaÅŸmak zorundadır.
Neticede tröst dağıldı ve 30’a yakın ÅŸirket oluÅŸtu. 10.000’in üzerinde insan iÅŸini kaybetti. AraÅŸtırmacı Salvatore Maddi zaten “dayanıklıkla” ilgili bir araÅŸtırmayı baÅŸlatmıştı. İşten çıkarılmalar baÅŸlayınca araÅŸtırmayı kesmedi ve 12 yıl boyunca hedeflediÄŸi kitleyi izledi.
Bu alanda yapılan araştırmaları, kişisel başa çıkma yolları ve kurumların alabilecekleri tedbirler de dahil olmak üzere bir seri halinde önümüzdeki haftalarda sunacağım.
11.01.2009
Benzer İçerikler :
Geçen hafta tüm kültürlerde ortak, evrensel duygu ve davranış özelliklerinden söz edebilir miyiz diye sorduk. Bu soru önemliydi çünkü eÄŸer insan davranışınÄ...
Efendim malumunuz geçen hafta 14 Şubat Sevgililer Günü idi. Her yıl olduğu gibi çiçekler, böcekler, tek taş yüzükler alındı, rezervasyonlar yapıldı. Etra...
Geçen hafta sizlerle Davranış Bilimleri Enstitüsü’nde yaptığımız bir dizi araÅŸtırmanın sonuçlarını paylaÅŸmaya baÅŸlamıştık. Bunlardan ilki ÅŸu soruya ...
Son birkaç yazımızda, insanın tamamen rasyonel bir varlık olmadığını hatırlatmış ve sizleri, irrasyonel tarafınızı tanımaya yönlendirmiştik. Mantığa aykırı ...
İlginizi Çekebilir :
Davranışlarımızı açıklarken iki farklı kategoriye baÅŸvururuz. Birincisi, ‘derimizin altında” olan bitene atıfta bulunuruz: Duygularımız ...
Birkaç haftadır travmalardan ve ‘Hayatın Tuzaklarından’ söz ediyoruz. Önce kısa olmasına gayret ederek bir özet yapalım: 1. Bir yaÅŸantının ...
Geçen haftaki yazımızda geleneksel ekonominin genellemeleriyle insanı standardize ettiÄŸinden ve “öngörülebilir” varsaydığından, bu yaklaşıma meydan ...
Bayağı bir zamandır pek çok alanda bulunduğumuz yerden daha farklı bir yerlere gelme isteği ve çabası ön planda. Yavaş da olsa, üzerinde genelde anlaştığımız ...