Emre Konuk

Trajik Bir Kahraman Olarak Öcalan

Son bir kaç yazımda deÄŸiÅŸimin örgüt kültürü ile iliÅŸkisi üzerinde durmuÅŸ, liderin ve yönetimin örgüt kültürünü yerleÅŸtirmede oynadığı önemli rolün üzerinde durmuÅŸtum. Bir vaka çalışması olarak da PKK’yı ele almıştım.

PKK’yı kuran, geliÅŸtiren, önemli bir güç haline getiren ve yıkımını da hazırlayan Öcalan’dır. Bu kez de, bir kiÅŸinin, yani Öcalan’ın kiÅŸisel tarihinin, yaÅŸadığı travmatik süreçlerin geniÅŸ bir coÄŸrafyayı nasıl etkilediÄŸini, niye baÅŸaramadığını anlaşılır kılmaya çalışacağım. Gözü dönmüş bir katil olarak deÄŸil, bir trajedi kahramanı olarak ele alacağım.

Trajedi kahramanının sonu başından bellidir. Yanlış karar verir ve ölümcül hatalar yapar. Kaderin ve dış etkenlerin de katkısıyla sonuç bir trajediyle noktalanır. Kadim Yunan’da kaderi belirleyen tanrılardı. Apo’nunkini de savaÅŸ tanrıçası belirledi:

“Bizim güzellik kraliçemiz savaÅŸtır, savaşın güzelliÄŸine kesinlikle vurgunuz.Savaşın ateÅŸ olduÄŸunu biliyorsunuz. AteÅŸe ne atarsan yakar, buna raÄŸmen bizim tanrımız savaÅŸ tanrısıdır.”

Dikkat edilirse Apo için savaşı değerli kılan; getirecekleri değil, estetik yanı. Onu heyecanlandıran da yine savaşın güzelliği. Savaş ateştir ve yakar ama, Apo savaşın güzelliğine vurgundur ve kendini yakacaktır.

Apo’yu dinleyince sonunun savaÅŸarak ölmek olacağını düşünürüz. Oysa biz Apo’yu elinde silahla hiç görmedik. Savaşırken de görmedik. Şöyle diyor:

”Kavgadan, ateÅŸli silahlardan, kesici, yaralayıcı aletlerden hem bu kadar çekin, hem de bu denli savaşın teorisini ve pratiÄŸini geliÅŸtir. Köyde bir iki silah patladığında hemen jandarmalar gelirdi. O zaman kendimi delikten deliÄŸe sakladığımı hatırlıyorum. Çıkıp seyredemezdim. ...Çok güçsüz, ölmekten, öldürmekten çok korkan, çekinen birisi nasıl oluyor da....bu kadar öldürebiliyor. ...Nedeni yaÅŸamımın boÄŸdurulmuÅŸ, tehdit altına alınmış olduÄŸudur... Zor zorla kalkar.”

“Savaşın güzelliÄŸine vurgun” Apo’nun niye hiç savaÅŸmadığını anlayabiliyoruz. Çocukluktan beri nefes alamayan, tehdit altında yaÅŸayan Apo nasıl ayakta kalabilir, gücünü nasıl kanıtlar? Küçük Apo’nun yaÅŸadığı ortamda ÅŸiddet yaygındır. Ancak Öcalan çocukluÄŸunu anlatırken, fizik ÅŸiddetten çok, psikolojik olarak zorlandığı durumları anlatıyor.

Apo ve Babası

Apo’nun ailesi yoksul. Ama daha önemlisi evin erkeÄŸi, yani baba “siliktir”.

“Hatta kabile de dağılmış ve babam tek kalmış. Babamın büyük güçsüzlüğü buradan kaynaklanıyor. ...Kendisini akrabaları dahi ciddiye almazlar. ...Yani adeta yoktur, bitmektedir. Kürtlüğün bittiÄŸi noktada ben kendimi diriltmeÄŸe çalışıyorum”.

Apo için silik, güçsüz, biten baba; Kürt halkıdır. Apo kendini diriltirken, Kürt halkını diriltmektedir. Yani aslında Apo’nun savaşı kiÅŸisel bir savaÅŸtır.

Apo’nun babasıyla herkes alay etmekte ve sürekli aÅŸağılamaktadır. YaÅŸlı adamın en büyük eylemi zaman zaman daÄŸa çıkıp köye doÄŸru bağırmak ve küfür etmektir. Bazen da küçük Apo’yu yanına almakta ve aynı kendisi gibi bağırmasını istemektedir. Apo bundan utanç duymakta, babasına bu kadar güçsüz olduÄŸu veköyün alay edilen kiÅŸisi olduÄŸu için çok kızmaktadır.

Baba oÄŸlunun kendisine benzemesini istememektedir. Apo’yu daha saldırgan olmaya teÅŸvik etmekte ve: “Abdullah’ın alnında fetih iÅŸareti var, bu gittiÄŸi her yeri fetheder” demektedir. Küçük Apo hiç istemediÄŸi, korktuÄŸu bir eyleme zorlanmaktadır:

“O baskı vardı. Åžimdi beni mutlaka intikam almaya hazırlıyorlardı. ‘Dayak yiyorsun, karşılık vermiyorsun’ diyorlardı. Bu baÅŸtan beri bende büyük endiÅŸe yarattı. ‘Nasıl yapacağım’ diyordum. Tehlikeli bir kavgaya giriyordum, kafa göz kırılıyordu”.

Apo “kendisini nasıl diriltecek”? Önce Annesiyle, sonra da köylüsüyle iliÅŸkisini irdelememiz gerekecek. Haftaya.

Kaynaklar

A. Öcalan ve Yalçın Küçük. Kürt Bahçesinde Sözleşi. Başak Yayınları. Nisan, 1993
Vamık D. Volkan. Kanbağı: Etnik Gururdan Etnik Teröre. Bağlam Yayınları. Kasım, 1999
09.10.2005

Benzer İçerikler :

Marka EvliliÄŸi 2

Geçen hafta Marka evliliğinden, daha doğrusu markayla evlenmekten söz ettik. Deyim çok yerindeydi çünkü evlilik demek, bağlanmak yani duygusal bağlar...

Epigenetik İlkeler - III

Son iki haftadır, insana dair çok tartışılan"doğa mı (genetik mi) yoksa yetiştirilme mi (çevre mi)?"sorusundan bahsediyor ve bu meşhur soruya bir...

Motivasyon - V

Motivasyon kuramını ele aldığımız şu birkaç hafta boyunca performansı ve verimliliği arttırmak için içsel motivasyonu yükseltmenin ne denli önemli olduğunu hep ...

İyimser Çocuklar Yetiştirebilmek 2

Son yazımızda, iyimser ya da kötümser olmamızın iş yaşamında, okulda, yakın ilişkilerde, ruh sağlığında ve genel olarak sağlıkta çok şey fark ettirdiğini...

İlginizi Çekebilir :

Rekabet Statü ve Kıyaslama Üzerine 2

Geçen hafta cevabını arayacağımız bir soru sorduk: Yarışmaya, statüye ve kıyaslamaya odaklanmayan bir yaşam düşünülebilir mi? Başarıyı; kıyaslamanın, yarışın ...

Korku Kültürü - II

Geçtiğimiz hafta, dış kaynakların etkisiyle oluşan, yoğun biçimde içselleştirilmiş ve makul sınırları olmaksızın yaygınlaşmış korkulardan söz etmiş; bir ...

Mutluluk Para Getirir mi? 2

Geçen hafta iki iddiada bulunduk: 1. Bir iş yerinde çalışanların mutluluğunun artması, o iş yerine ciddi para kazandırır. 2. Bu iddia çok araştırmalarla ...

İnsanın Doğası 2

Geçen hafta tüm kültürlerde ortak, evrensel duygu ve davranış özelliklerinden söz edebilir miyiz diye sorduk. Bu soru önemliydi çünkü eÄŸer insan davranışınÄ...