Dışarıda Neler Oluyor Anne?
Terör saldırıları, toplu ölümler, depremler, doğal afetler ve darbe gibi olaylar en çok çocukları etkiliyor. Onlar soru sormasa bile siz onları iyi gözlemleyin...
Konuşmayı öğrendiği ilk günlerden itibaren sorular sorarak dış dünyayı tanımaya başlayan çocuklar, hayatın karanlık ve acımasız yüzüyle de karşılaşmak zorunda kalabiliyor. Olum kavramını henüz zihinlerinde bir yere oturtamadan bir de üzerine doğal afetler, terör olayları, darbe gibi durumlar eklenince iyice kafaları karışıyor, sorularının ardı arkası kesilmiyor. Ebeveynler de neyi, ne kadar ve nasıl anlatabilecekleri konusunda zor durumda kalıyor. Hatta bazı durumlarda yaşananları paylaşıp paylaşmama konusunda bile ikilem yaşayabiliyor.
Çocuktur Onlar!
Çocuk hangi yaşta ve gelişim aşaması ne olursa olsun çevresinden konuyla ilgili pek çok doğru ya da yanlış anlatımlarla bir şeylerin yanlış gittiğini algılayabiliyor ve peşi sıra ardı arkası kesilmeyen sorular zinciri başlıyor. Küçük yaştaki çocuklar "Olum ne demek?" gibi soyut kavramları sorgularken, daha büyük yaştakiler hatta genç yetişkinler derinlikli sorularla aydınlanmayı bekliyor. Yaşanan olay doğal afetten darbeye kadar ne olursa olsun, çocuğun yaşı gözetilmeksizin basit ve doğrudan diyaloğa girmek uzmanlarca en doğru yol olarak kabul ediliyor.
Medyadan Uzak Kalın
İçinde bulunulan toplumsal olay her ne olursa olsun gerek yazılı, gerek sözlü medyada gelişmeler anbean yansıtıldığından çocuğun bu tur bilgilere fazla açık olması doğru değil. Okuma-yazma bilen, hatta cep telefonu olan çocuklar sosyal medyadan durumun vahametini öğrenerek paniğe, umutsuzluğa, endişeye kapılabileceği gibi depresyona bile girebiliyor. Ayrıca yayılma hızının kısa surede olduğu sosyal medyanın bilgi kirliliği açısından elverişliliği düşünüldüğünde tehlike daha da üst boyutlara tırmanabiliyor. Çocukların mümkün olduğunca medyadan uzak tutulması, yerine anlayabileceği ve öğrenmesi gerektiği kadar bilginin aktarılması daha doğru oluyor. Bu nedenle televizyon, radyo, sosyal medya, bilgisayar gibi iletişim araçlarından çocukları ve gençleri korumak en önemli basamak... Bunun için kendinizi de bu alanlarda biraz frenlemeniz gerekebilir.
Önlemler Alın, Destek Olun
Bunun için birtakım önlemler almanız gerekiyor. Eğer günlük gazetenizi apartman görevliniz kapınıza bırakıyorsa, sizden önce çocuğun almasını engelleyin. Çocuğunuz bir şekilde olayla ilgili az da olsa bir şeyler duymuşsa, basit bir dille konuşun. Örneğin "Evet bizden çok uzak bir ülkede buyuk bir deprem oldu ve bazı insanlar zarar gördü" diyebilirsiniz. Ardından çocuğun endişesini azaltmak ve temel mesajı vermek için "Birbirimize destek için burada olmalıyız" demelisiniz. Yaş olarak daha buyuk ve cep telefonu, bilgisayar kullanan bir çocuğunuz varsa, öncesinde neler olup bittiğiyle ilgili bilgi aktarın. Yapması ve yapmaması gerekenleri anlatın. Yaşı küçük çocuğa bu söyledikleriniz yeterli gelebilir ama okul çağındaki çocuklar için biraz daha açıklayıcı olmalısınız. "Evet ülkemizde/ buradan çok uzakta bir yerde bir doğal afet oldu, birçok kışı hayatını kaybetti/yaralandı. Şimdi polis, hükümet, sivil toplum kuruluşları ve yardımsever insanlar işlerini yapıyor" diyebilirsiniz. İş elbette bu söylediklerinizle bitmeyecek. Görüntü olarak çocuk tatmin olmuş görünse de kafasında neleri sorguladığını o an çözemeyebilirsiniz. Bu yüzden gözünüzü üzerinden ayırmamalısınız. Çocuğun verdiği reaksiyonlar, her zamanki yaptıklarından farklı davranışlara girmesi, sözcüklerinin değişmesi, endişe ve kaygı hali bir şeylerin yanlış gittiğinin sinyalini verecektir.
Eğer engelli ya da gelişme geriliği olan bir çocuğunuz varsa bu tıp durumlarda endişe oranı artacağından çocuğunuza daha yakın olun.
Süreci Nasıl Yönetmeli?
Olumsuz bir süreci yönetmek iyi organize olmayı, dikkati ve sabrı da beraberinde getiriyor. DBE Davranış Bilimleri Enstitüsü'nden Uzman Klinik Psikolog Begüm Ayşegül Aydınoğlu, travmanın çocuklar üzerindeki davranışsal etkilerini ve bu süreci aile ile birlikte atlatmanın yollarını yedi maddede şöyle özetliyor...
Bebeğimle Elele / 01 Eylül 2016
Haberin devamını pdf formatında okumak için tıklayınız.
Benzer İçerikler :
2016-2017 öğretim yılı, öğretmen açığı, devlet bünyesine alınan okullardaki belirsizlikler, yurt yetersizliği gibi ciddi sorunlar...
Selfie, göstermek istediğiniz benliğinizin maskesi olabilir. Davranış Bilimleri Enstitüsü Uzman Klinik Psikologu Asena Yurtsever'den selfie'ye...
Bebek ve çocukların zekâsını geliÅŸtirmek için neler yapılması gerektiÄŸini, Davranış Bilimleri Enstitüsü (DBE) Çocuk ve Genç Bölümü Uz. Klinik Psikolog AslÄ...
25-30 milyon TL'ye ulaşan Türkiye koçluk pazarında 500'ü aşkın profesyonel koç hizmet veriyor. Bir de danışman ya da mentor olup da kendini ...
İlginizi Çekebilir :
İşiniz, eşiniz ve çocuğunuz... Üçü de hayatınızın merkezinde ve siz üçe bölünüyorsunuz. 'Süper kadın olarak sürekli koşturuyorsunuz. Ama durum aslında siz ...
Mavi Yakalar Nasıl DeÄŸiÅŸti? EÄŸitimlerine çok önem veriyorlar. Kariyer yapmak istiyorlar. Mavi yaka çalışanlar artık haklarının farkındalar. Ä°Å...
Çalışanlarını Kaçırmak İsteyen Yöneticiler İçin Eşsiz Tavsiyeler DBE Davranış Bilimleri Enstitüsü Endüstri ve Örgüt Psikoloğu Burcu Çanacık, zirvede...
Pek çoÄŸumuz bayram tatilini yıllık izinleriyle baÄŸlayıp, uzun bir tatil yapıyor. Tatil yapmak herkes için çok gerekli. Zihnen ve bedenen dinlenmek, farklÄ...