Basında Dbe

Popüler Psikolojinin En Popüler Mitleri

Popüler Psikolojinin En Popüler Mitleri

Ülkemizin psikoloji alanında önemli duayenlerinden Emre Konuk, bir süredir terapiportali.com sitesindeki bloğunda yanlış ya da eksik bildiğimiz psikoloji mitlerini kaleme alıyordu. Bölüm bölüm yayınladığı bu mitleri tek bir yazıda sizin için topladık.

Bilgi Çağı diye anılan 21. yüzyılda, bilgi edinmek kadar yanlış bilgi edinmek de mümkün. Psikoloji, günlük hayatımızda var olan bir sürü konu ile ilgilenen bir bilim dalı olduğu için internetten televizyona, kitaplardan filmlere birçok kaynak, bizi bu alana dair bilgi bombardımanına tutuyor. Bu yönüyle düşünüldüğünde, aslında, psikoloji, yanlış bilgi edinmeye çok müsait hale getirilebilecek bir alan.

Popüler psikoloji, bugün başlı başına bir endüstri... Ancak, başka alanlarda da olabildiği gibi, kurgu ile gerçeğin tam olarak birbirinden ayrılmadan sunulabildiği bir endüstri. Okuduklarımızın, duyduklarımızın ya da izlediklerimizin yalnızca bir kısmı doğru, geri kalanı ise, ya çarpıtılmış ya da tamamen yanlış. Bu nedenle bugün, en yaygın popüler psikoloji mitlerine göz atıp, yerleşmiş yanlış inanışları bir nevi formatlayacağız.

Eğer siz de biraz sonra bahsedeceğimiz mitleri gerçek sanıyorsanız, utanıp sıkılmanıza gerek yok; yalnız değilsiniz. Araştırmalar gösteriyor ki geniş toplumda büyük bir çoğunluk bu mitlere inanıyor. Hatta yalnızca psikoloji öğrencilerini kapsayan çalışmalar yapıldığında da sonuç çok farklı değil. Yeni başlayan psikoloji öğrencileri, insan yaşantısına dair neyin doğru olduğunu bilirken, neyin yanlış olduğunu pek de bilmiyorlar.

Gelelim popüler psikolojiye dair en popüler mitlere...

"Beynimizin yalnızca %10'unu kullanabiliyoruz."

Gerçek olması ihtimali çok cazip geliyor olabilir, ama hayır, beynimizin yalnızca %10'unu kullanmıyoruz. Bu, yeni ürün ve hizmetlerin kapışım açan ve pazarlamacıların çok sevdiği bir mit yalnızca. Medyanın da etkisi ile toplumda gerçek olarak bilinen, iyice yerleşmiş bir kanı hâline gelmiş. Kabul etmek gerek; insana kendini iyi hissettiren, daha yaratıcı ve verimli olabileceğine dair ümit veren bir kanı, ama doğru değil.

"Bazı insanlar sağ beyinlerini kullanır, diğerleri ise sol beyinlerini."

Hayır, bu sağlak veya solak olmaya benzemez. Beynin iki lobunun birbirinden farklı fonksiyonları vardır ve kişinin o anda meşgul olduğu zihinsel işleve göre iki lobun aktivite seviyelerinde farklılık görülür. Ancak, loblar ne işledikleri konusunda değil, nasıl işledikleri konusunda ayrışırlar. Konuşmayı örnek alacak olursak, sol lob dil bilgisi ve kelime seçimi gibi konuşmanın detaylarını işlemede daha başarılıyken, sağ lob tonlama ve vurgulama gibi unsurları işlemede daha başarılıdır. Tıbbi operasyonla iki lobu birbirinden ayrılmış kişilerden bahsetmediğimiz sürece sağ ve sol lob, farklı görevlerde farklı beceri seviyelerine sahip olmakla birlikte, duyular aracılığıyla gelen bilgileri paylaşarak birbirleriyle işbirliği içinde çalışırlar.

Süper Beyin / 01.11.2012

Yazının devamını pdf formatında okumak için tıklayınız.

Benzer İçerikler :

Dijital çağda anne baba sorumluluğu

Son yıllardaki teknolojik gelişmelerle birlikte bilgisayar, cep telefonu, tabletler doğru ve etkin kullanıldıkça, sağladıkları avantajlarla artık yaşamımızın ...

Jandarma Hakkari'de Çocuklar İçin Devrede

'Kaybolmayan Çocuklar' projesiyle Hakkari'deki 10 bin çocuk; istismara, ihmale, kaybolmaya ve kaçırılmaya karşı eğitimden geçecek. Yalnızca...

Evde Olmanın Dijital Hafifliği

Alışverişten çalışmaya evden çıkmadan her işi halledebilmek güzel ama evden çıkmadan sosyalleşmek acaba tam bir sosyalleşme mi? Her şeyi sokağa çıkmadan ...

İlişkilerde Erkek Merkeze İşini, Kadın Eşini Koyuyor

Davranış Bilimleri Enstitüsü’nden Uzman Psikolog Çift ve Aile Terapisti Şirin Hacıömeroğlu Atçeken, “Çağımızda kadın erkekten; daha duygusal oluşu, ...

İlginizi Çekebilir :

Inbusiness Dergisi Röportajı “Over Communication - Aşırı İletişim” Dönemindeyiz

DBE Davranış Bilimleri Enstitüsü  In Business Dergisi Röportajı  Ayşegül Horozoğlu  ACC Profesyonel Koç ve Psikolog  DBE ...

Hamilelikte Yaşanan Şiddet veya Stresin Bebeğe Etkileri

İnsanın sağlığının temeli, hamilelik döneminde, anne karnındayken başlıyor. Annenin duygusal sisteminin bir parçası olarak büyüyen bebek, onun yeme içm...

Şiddet ailede başlıyor

Psikolog Cemre Soysal, toplumun her kesiminde şiddeti görmenin mümkün olduğunu belirterek, "Şiddet klasik aile yapısında otoriteyi sağlamak için aile de ...

Kim toplayacak bu odayı?

Evin içine dağılmış oyuncaklar, köşelere atılmış kıyafetler, salonun ortasında duran okul çantası... Anne babaların karşılaşmaktan hoşlanmayacakları görüntüler ...