Tatil Dönüşü Sendromundan Nasıl Kurtulunur?
Plajda güneşlenirken, cennetten bir köşede denize girerken okumak için hazırlanmış bir dergide tatil dönüşüyle ilgili bir yazıya rastlamak sizi şaşırtabilir. Tatil dönüşünü bilinçaltına itmiş, bu konuyla ilgili hiçbir şey görmek ve duymak istemeyen biriyseniz eğer, bu sayfaları hızla atlamak isteyebilirsiniz. Ama gerçekleri görmezden gelemezsiniz. Üstelik burada bizimle 10 dakika kalmaya devam edersiniz hiç sendrom yaşamadan mutlu bir tatil dönüşü planlamanın da tüyolarını öğrenmiş olacaksınız. Uzmanlar “tatil dönüşü adaptasyon depresyonu” ya da “yaz depresyonu” olarak tanımladıkları bu sürecin, tatilden dönen kişilerin yüzde 50’sinde görüldüğünü anlatıyor. Tatilde biriktirilen enerjiyi bir anda yok eden, öğrencilik yıllarında yaşadığımız “pazar gecesi sendromu”nu hatırlatan tatil dönüşü sendromu, genellikle yorgunluk, stres, anksiyete, boşluk hissi, uykusuzluk, baş ağrısı gibi belirtilerle kendini gösteriyor. Ve hatta, “Keşke tatile gitmeseydim, değer miydi!” bile dedirtiyor. Hemen paniklemeyin, “Plajda bunları okuyarak moral bozmak istemiyoruz,” diye düşünmeyin. Şezlongunuza uzanın, soğuk içeceğinizi yudumlamaya devam edin; güzel şeyler de duyacaksınız.
Tatil, İş Verimliliğini Artırıyor
Güzel şeyler deyince, bu sendromu hiç yaşamamak da olası. Özellikle işkolik olarak nitelendirilen, başarı hırsıyla dolu kişilerin işe sorunsuz başladıklarını ve kendilerini ofiste çok iyi hissettiklerini biliyoruz. Hatta bu kategorideki insanların aslında tatile adapte olmakta zorlandıklarını ve tam tersine “tatil sendromu” yaşadıklarını bile iddia edebiliriz. DBE Davranış Bilimleri Enstitüsü’nden, Kurumsal Gelişim Merkezi Müdürü ve Psikolog Ayşegül Horozoğlu, “İşkolik diye tabir edilen kişiler kendilerini işleriyle özdeşleştirdikleri için, çalışmadan mutlu olamıyorlar. Dolayısıyla onları tüm tatil boyunca deniz kenarında laptoplarının başında, ellerinde telefonlarıyla görebilirsiniz,” diye anlatıyor.
Elle / Haziran 2017
Haberin devamını pdf formatında okumak için tıklayınız.
Benzer İçerikler :
Kariyer hedefleri olan annelerin kafasındaki "İyi bir anne miyim, nasıl iyi anne olurum?" sorularına yanıt arayan uzmanlar, "Kendiniz...
Günümüz aileleri, önceki kuşağın tersine çocuklarıyla arkadaş gibi olmaya çalışıyor ama bu kez de otorite konusunda zorlanıyorlar. Arkadaşlıkla otorite...
Çalışan annelerin en büyük sorunu, suçluluk duygusu. Anne, çalışan kadın, eş rolleri arasında sıkışan kadınlar her şeyin aynı anda mükemmel olmasını istiyor,...
İstanbul’un Göbeğinde Küçük Bir Şehir… Bu şehrin kendi anayasası, pasaportu, kamu binaları ve sadece bu şehirde geçerli para birimi bile var. ...
İlginizi Çekebilir :
Üst düzey yöneticiler için öğrenmenin de öğrenciliğin de sonu yok. Son dönemde en sık katıldıkları eğitimlerse bireysel yönetici koçluğu, çalışan bağlılığını ...
Dikkat çekecek kadar alkol ya da madde kullanımı, çözülmemiş geçmiş travmaları, seksin ilişkinin ana motoru haline gelmesi, bozuk aile ilişkileri... İşte, bir ...
Psikolog Cemre Soysal, toplumun her kesiminde şiddeti görmenin mümkün olduğunu belirterek, "Şiddet klasik aile yapısında otoriteyi sağlamak için aile de ...
6 aydan uzun süren şiddetli yorgunluk hissi, kas ağrıları, aşırı uzamış bitkinlik ve hastalık, hafıza ve konsantrasyonda bozulma gibi şikayetleriniz varsa siz ...









