Üniversiteye Başlarken Aile Desteği Çok Önemli
Binlerce genç hayatlarının belki de en önemli süreçlerinden biri olan üniversiteye başlıyor. Sorumlulukların arttığı bu dönemde öğrenci ve ailelerini başta adaptasyon süreci olmak üzere pek çok zorluk bekliyor.
Hayata atılan ilk adım olarak görülen üniversite, pek çok genç için yeni bir düzen anlamına geliyor. Üniversitelilerin bir bölümü ailelerinin yanında yaşamaya devam ederken büyük çoğunluğu alışkın oldukları şehirden ayrılıyor. Bu dönemde hem gençlerin hem de ailelerin heyecan ve beklentileri yükseliyor. Ancak bu durum beraberinde yeni kaygı ve endişeleri de getiriyor.
"Üniversitede okumak için farklı bir şehre giden öğrenciler bir yandan yeni deneyimler için heyecan duyarken bir yandan da uyum sağlamak zorunda kalacakları farklılıklar için endişeleniyor" diyen DBE Yetişkin ve Aile Psikolojik Danışmanlık Merkezi'nden Uzman Klinik Psikolog Zeynep Zat hem ailelerin hem de gençlerin yaşadığı kaygılara dikkat çekiyor.
Gençlerin üniversitedeki başarılarının sosyal becerileri ile ilişkili olduğunu anlatan Zat, "Öğrencilerin yeni düzene uyum sağlaması; sosyal becerileri, kazandıkları bölüme duydukları ilgi ve gidecekleri şehre ve üniversiteye dair algılarına göre şekillenir. Üniversitede uygulanan sisteme dair kuralları iyi anlamak akademik açıdan hayati önem taşır. Bu nedenle kendileri için atanmış olan danışmanlarından, öğrenci işleri personelinden ve üst sınıftaki öğrencilerden gerekli bilgileri alabileceklerini bilmek gençleri rahatlatır" dedi.
Aile Desteği Önemli
İlk kez ailelerinden uzakta bir yaşam kuracak öğrencilerin okulu, yaşayacakları evi ya da yurdu aileleri ile birlikte tanımalarının yararlı olacağını anlatan Zat, "Böylece hem ebeveynler çocuklarının nasıl bir çevrede olduklarına dair fikir edinir hem de öğrenciler yeni düzenlerini ebeveynleri ile kurarak psikolojik olarak rahatlar.
Öte yandan ailelerinden şimdiye kadar ayrılmamış, kendisine sorumluluk verilmemiş gençler üniversiteye başlarken yeni şehrin zorunluluklarına alışmakta güçlük çekebilmektedir. Bu noktalarda, gençlere gerçekten üniversiteye gitmeyi isteyip istemediklerini sormak yararlı olabilir. 'Çünkü 'okuyacağı okulu/bölümü istemek'ilk yıllardaki güçlükler ile mücadele edebilmeyi sağlar" dedi.
İstanbul / 09.10.2013
aberin devamını pdf formatında okumak için tıklayınız.
Benzer İçerikler :
Mutlu bir ilişkinin tam formülü henüz bulunmasa da kötü sona yaklaştıran hal ve davranışların hangileri olduğu biliniyor. Uzmanlar, çiftlerin kavgalarının ...
8 Mart Dünya Kadınlar Günü Türkiye'nin gündemden düşmeyen sorunu kadına yönelik şiddet ve ayrımcılığı tekrar tartışmaya açtı. Kadına yönelik şiddetin ...
Okulu kırma ile okula gitmeyi reddetme davranışlarını ayırt etmek gerekiyor. Kaygı temelli okul reddi, genellikle okula başlama senesinde veya 10-13 y...
Son yıllarda ekonomik, sosyal ve teknolojik alanda yaşadığımız değişimlerin yanında özellikle İnsan Kaynakları yönetimi açısından şirketlerin...
İlginizi Çekebilir :
İş hayatı pasif-agresif davranışa sahip kişilerle dolu. Öfkelerini ve kızgınlıklarını kendilerinden bekleneni yapmayarak gösteren pasif agresifler, ...
Günlük hayatta nispeten masum görünebilen dedikodunun iş yerine taşınınca zararları profesyonelleşiyor. Özellikle zam, kriz ve yönetim değişimi dönemlerinde ...
Okulların açılmasına bir ay kaldı. Tatilin bu son zamanlan çocuklar için nasıl iyi ve verimli hale getirilir Yoğun bir okul sezonuna hazırlanan çocuklar, ...
Çocuk okuma alışkanlığını öncelikle ailede, sonra da okulda kazanır. Ebeveynler kitaba değer veriyorsa, düzenli olarak okuyorsa, çocuklarının okumaları için de ...









