Basında Dbe

Yakınların Sakinliği Travmayı Önler

Yakınların Sakinliği Travmayı Önler

Son 12 aylık süreçte ardı ardına gelen ve hepimizi o ya da bu ÅŸekilde etkileyen birçok sarsıcı haberle yatıp kalkıyoruz. Bir felaketi henüz sindiremeden, iyileÅŸmeye vakit bulamadan ardından yeni bir tanesi geliyor. Bu durumun ruh saÄŸlığımıza etkilerini ülkenin travma konusunda en çok çalışmış terapistlerinden biriyle konuÅŸmak istedim. Uzman Klinik Psikolog Emre Konuk, EMDR isimli terapi yöntemini Türkiye’ye getiren kiÅŸi. DBE’de (Davranış Bilimleri Enstitüsü) konuÅŸtuÄŸumuz Konuk, “Yakınların sakinliÄŸi travmayı önler” diyor.

Son bir senede neredeyse her ay bir kere felaketle karşılaştık. Üst üste gelen bu travmalardan kendimizi nasıl koruyacağız? Nasıl iyileşeceğiz?

Travmalara bire bir maruz kalmış insanlar ve onların yakınlarıyla ilk günden itibaren çalışıyoruz. Havaalanındaki şirketlerin yöneticileriyle, çalışanlarıyla... Travmayı ağır yaşayanlara bire bir seanslar yapılıyor.

EMDR seanslarından bahsediyorsunuz değil mi? Nasıl işliyor terapi süreci?

Travmanın özelliÄŸi ÅŸudur: Travma olur, beyin hafızaya alır olduÄŸu gibi ve tetiklediÄŸi zaman o anı yaşıyormuÅŸ gibi yapar. Artık o an olduÄŸunuz yerde deÄŸil travmanın yaÅŸandığı yerdesinizdir beyin için. Sesler gelir, çıldırdıklarını zannederler. KonuÅŸmanın ana amacı normalizasyondur. Travmaya karşı verilen tepkinin normal bir ÅŸey olduÄŸu anlatılır. Suriyeli göçmenlerle kontrollü ÅŸartlar altında yaptığımız çalışmalar uluslararası yayınlarda yer aldı. Dolayısıyla gönlümüz daha rahat müdahale ederken. Önce anlatıp normalize ederiz, ümit veririz. “Bu aşılır bir ÅŸeydir” deriz. O konuÅŸmada arkadaÅŸlarımız kiÅŸileri konuÅŸurken izler ve en çok etkilenenleri tespit ederler. Mesela konuÅŸmakta zorlanıyor, “KonuÅŸamayacağım” diyor, aÄŸlamaya baÅŸlıyorsa, belli ki çok etkilenmiÅŸ. Onlarla bire bir çalışırız. Genellikle yüzde 60 kadarı travma sonrası stres bozukluÄŸu semptomlarını bütünüyle gösterir. Hiçbir ÅŸey yapmazsan bu yüzde 60, bir yıl içerisinde yüzde 15-yüzde 30 arasına iner.

"HER DAKİKA TRAVMA VAR"

Kendi kendini iyileÅŸtirir diyorsunuz...

Zaten zihnin travmayı proses etme özelliği var. Öyle olmazsa çok kötü hayat. Her dakika travma var. Bir gidiyorsun işine, işini kaybetmişsin. Bir şey oluyor en yakın arkadaşın sana ihanet etmiş, kocanla yatmış. Bunlar ağır travmalar. Hayati değil ama ağır travma. Bizi de yoran onlardır zaten, bu iş yormuyor bizi.

Öyle mi?

Havaalanı saldırısında birinci derecede ölüler görmüş insanlar. “Üzerimden et parçalarını ayıklıyorum” diyen adam var aralarında. Bunlarla bir seans görüştüm, 30 vakadan 3 tanesi “Benim daha fazla seansa ihtiyacım var” dedi. 27 tanesi birinci seanstan sonra tamamdı.

"TRAVMA ETKİSİNDEN ÇIKILAMAMIŞ ANI"

Olayların içinde bire bir olan kişilere yönelik çözümlerden söz ettiniz. Peki ya genel iklimden ötürü kaygı bozukluğu yaşayanlar ya da geleceğe dair umudu kalmamış olanlar?

Travmatize olanların çok önemli bir kısmı hayati bir tehlike geçirmedi. Uçak aÅŸağıdan geçiyor, onun zihni “Ya uçak iÅŸte, gidiyor. Sana gelmiyor” demiyor. Dolayısıyla o sanki olmuÅŸ gibi yaşıyor onu veya çok yakın yaşıyor, dolayısıyla ondan etkileniyor. Ama çok iyi biliyoruz buna müdahele edildiÄŸi zaman eski haline dönüyor, bitiyor o iÅŸ, aklına bile gelmiyor.

Vücuda etkisi kalmıyor mu?

Şöyle diyelim, bir zaman bir köpek ısırdı. Travma sürüyorsa her köpekten çekinme, sürekli o ısırılma anına geri dönme var; sürmüyorsa bu anı yine var ama rahatsız etmiyor artık. Bilgi olarak atıyor kenara. Amigdala sayesinde bir köpek gördüğünde ısırgan mı deÄŸil mi anlıyorsun saniyeden bile kısa bir zamanda. Diyor ki “Uzak dur” veya “Takma kafaya”. Ama travma beyinde iÅŸleme tabi tutulmadığı için korkutan bir ÅŸey hep travmatik. Bu 30 sene de devam edebilir. Yani 30 sene patlamaya benzeyen her sesten irkilirsin. Fakat insanın insana yaptığı bir anı olmadığı için evde uygulanan ÅŸiddetle aynı etkiye sahip deÄŸil.

"TECAVÜZ TERÖRDEN DAHA TRAVMATİKTİR"

Bire bir yaşanmışlık ve yaşanmamışlık arasındaki farktan bahseder misiniz?

Yakın ilişkilerde veya uzak da olsa kimliğimize, benliğimize bir saldırı olduğu zaman tecavüz, dayak, şiddet, yakının şiddeti, yakının tecavüzü, vs. olduğu zaman bunların kalıcılığı çok fazla.
Bağlılık ilişkimiz olan insanların yaptıkları ülkenin başına gelenlerden travmatize olmaktan daha büyük etkiye mi sahip?

Aile içinde yaÅŸanan tacizi ya da ÅŸiddeti düşünün; beynin bir travmayı halledebilmesi için zamana ihtiyacı vardır. Araba kazası geçirirsin, birkaç gün binemezsin arabaya, sonra binersin çünkü temizleyecek vakit var. Ama evdeki ÅŸiddette temizleyecek vakit yok, dayak her gün. Üst üste biniyor ve onunla birlikte gelen bir ideoloji var. “Sen çirkinsin, sen iÅŸe yaramazsın, seni doÄŸurduÄŸuma piÅŸmanım”... 5 yaşında çocuk bunu duyuyor. Bunlar çok yaralayıcı ve tekrar ettiÄŸi için artık kiÅŸilik “Ben deÄŸersizim, yetersizim” etrafında oluÅŸuyor. İşte bu bizi en yoran ÅŸey. Bu gibi vakalar birkaç seansta düzelmiyor.

Aynı şablonda düşündüğümüzde vatan da annemiz, babamız, evimiz, güvende hissetmek istediğimiz bir kucak gibi sayılmaz mı? Ülkedeki güvensizlik ve huzursuzluk ortamını aile içi şiddete benzetebilir miyiz?

Benzetemeyiz çünkü anonim. Ülke içindeki travmatik olaylar bir şahsa yönelik değil.

"YATIŞTIRICI TAVIR ETKİYİ AZALTIYOR"

Aynı yaşantı tekrarlanmaya devam ederse ne olur?

O sırada çevrenizde ne yaÅŸandığı önemli. Mesela çocuksun diyelim, orada anne ya da anneanne panik yapmayıp “ÇocuÄŸum bu bir savaÅŸ, kötü adamlar bizi bombalıyorlar ama inÅŸallah her ÅŸey iyi olacak. Sen ÅŸimdi uyu, oyun oynayalım” gibi yatıştırıcı tavırda olursa etki azalıyor. Ama panik yaparsa “Dünyanın sonu geldi” gibi negatif etkiler kalıcı oluyor. Yani zihin tamir edemiyor. Bu tavır sürekli tekrarlanırsa her seferinde travmatize oluyorsun, pekiÅŸiyor. DoÄŸal afetler, kazalar, bombalar aynı ÅŸey deÄŸildir. Nedeni de kiÅŸisel iliÅŸki kaynaklı, kiÅŸiye dönük ÅŸeyler deÄŸildir saldırılar.

Peki şimdi niye herkes mutsuz dolaşıyor sokakta?

Üst üste gelen ÅŸeyler etkiliyor. Toplumsal konulardan etkilenen insanlarla konuÅŸuyorum. Görünüşte bomba gibi gözüküyor ama “Gözümün önünden o sahne gitmiyor” demiyor. “Peki bu niye korkutucu senin için?” diyorum. Bir gelecek endiÅŸesi taşıyor. Beraber büyüdüğüm arkadaÅŸlarımdan 10 senede bir memleket terk etmeye kalkan var. Mesele politik deÄŸil, mesele kaygıyla ilgili. Ne kadar izah etsen olmayacak, fareden korkan insana “Korkma” diye anlatsan korkusu geçer mi? Gelecekle ilgili kara senaryomuz doÄŸru olsa bile, bize düşen iç huzurumuzu edinebilmek ve bu korkulardan arınmak. Bunu yapmazsak çocuÄŸumuzu korku içinde büyüteceÄŸiz. Hep bunları konuÅŸacağız, o da bunları dinleyerek büyüyecek. Kaygılı ve korkulu bir aile ve anne kucağında büyüyecek.

HaberTürk / 23 Temmuz 2016

Kaynak: http://www.haberturk.com/yazarlar/damla-celiktaban-1044/1270714-yakinlarin-sakinligi-travmayi-onler

Benzer İçerikler :

İş'te Kıskançlık Nedenleri

Kıskançlık insanın doğasında olan bir duygu; azı karar çoğu zarar, özellikle de iş dünyasında. Kararında kıskançlık iş yerinde motivasyonu artırırken, abartılı ...

Kötü Anılar Artık Canınızı Yakamayacak

DBE Davranış Bilimleri Enstitüsü Kurucu Başkanı Psikolog Emre Konuk ve ekibinin yapacağı özel bir araştırma ile tıbben nedenleri tam olarak ortaya konamayan ...

Sözleşme Yapmadan Olmaz

Romantik bir iliÅŸkiye baÅŸlarken sözleÅŸme yapanların sayısı artıyor. SözleÅŸme maddeleriyle romantizmi yan yana düşünemiyor musunuz? Belki de bakış açınızÄ...

TEOG’a son bir hafta kala bu uyarılara dikkat!

Temel Eğitimden Ortaöğretime Geçiş, TEOG sınavlarının ikinci dönemi için son haftaya girildi. Öğrencilerin stresi gittikçe artıyor. Peki, bu durumda çocuklara ...

İlginizi Çekebilir :

Yeni Yıl Hayalleri Gerçek Olsa

Pek çoğumuz için hayatımızda gerçekleştirmek istediğimiz farklılıkların başlangıç noktası olan yeni yıl, umut ve hayata sıfırdan başlamak anlamına geliyor. ...

Star Çalışanlarınızı Arttırmak

Her yöneticinin kaybetmek istemediÄŸi ve mümkün olsa kopyalayarak çoÄŸaltmak istediÄŸi çalışanlar vardır. İşte yöneticinin gözünde "star" olan bu...

Çocuklarla Buluşmadan Önce Eğitim Alıyorlar

Ocak ayında İstanbul’da açılacak olan KidzMondo’nun çalışanları, Davranış Bilimleri Enstitüsü’nden eÄŸitim alıyor. Enstitü BaÅŸkanı Uzman ...

Çocuğunuz İçin İş-Yaşam Dengenizi Kurmalısınız

Anne ve çocuk ilişkisinin kalitesi iş - yaşam dengesine dayanıyor. Konuyla ilgili görüş aldığımız DBE Davranış Bilimleri Enstitüsü'nden Uzman Psikolog...