Cinsiyetlere Göre Aldatma ve Trendler

Cinsiyetlere Göre Aldatma ve Trendler

Aldatma Oranları

Journal of Marital and Family Therapy dergisinde (ABD) yer alan 2012 yılında yapılmış bir araştırmaya göre: Eşini en az bir kez aldatan evli erkeklerin oranı %22, kadınların ise %14. Evlilik dahil herhangi bir ilişkide aldatma sonuçları çok daha yüksek: Erkeklerde %57, kadınlarda %54. Evli kadın ve erkeklerde fiziksel veya duygusal aldatmanın oranı: %41.

Chicago Üniversitesi'nin yaptığı araştırmanın sonuçları da benzer nitelikte: Erkeklerde yüzde 25, kadınlarda % 17.

Türkiye’de 2011 yılında 1004 kişinin katılımıyla gerçekleştirilen bir araştırma sonucuna göre Türk erkeklerinin dörtte birinden fazlası ve Türk kadınlarının yüzde 11’i partnerlerine sadık değil. 2005 yılında 41 ülkede yapılan ve kadın ve erkeklerin katıldığı Global Sex araştırmasında Türkiye’nin en fazla aldatan ülke olduğunu belirtmeden de geçemeyeceğim.

Konunun hassasiyeti nedeniyle rakamların gerçeği yansıtmadığı ve aldatma oranlarının çok daha yüksek olduğu iddia ediliyor.

Modern Çağda Kadın Eskiye Oranla Daha mı Çok Aldatıyor?

Dünyada ve Türkiye’de terapistlerin deneyimleri bu yönde. Araştırma sonuçlarının cevabı da pozitif. Örneğin, ABD'de yapılan bir araştırmaya göre son 20 yılda kadınların sadakatsizliğinde yüzde 40 artış yaşanmış. Auburn Üniversitesi sosyologları tarafından yapılan değerlendirmede, erkekler kadınlara göre hala aldatmaya daha yatkınlar ama cinsiyetler arasındaki boşluk gittikçe kapanıyor ve bu büyük oranda mali bağımsızlık, iş yaşamının sağladığı sosyalleşme (kadın ve erkek aldatmalarının en az %35’i iş arkadaşları ile) ve sosyal medyanın yaygınlaşmasına bağlanıyor.

Kadını Aldatmaya İten Nedenler Neler?

"Eşinizden başka bir erkekten hoşlandınız mı" sorusuna evliliği iyi olan kadınların %13'ü, evliliği kötü olan kadınların yüzde 100'ü "evet" yanıtını vermiş. Bu sonuç mutsuz olan kadının aldatma olasılığının yüksek olduğunu gösteriyor. Aşk ve romantizm arayışı, ilgi, sevgi, saygı görme ve beğenilme arzusu kadını başka bir erkeğe yakınlaştırabiliyor. Aile baskısı ile istemeden evlenmiş olmak, eşin pasif, güvensiz ya da agresif, otoriter v.s. olması, küçümseyici, aşağılayıcı tavırları, aşırı kıskançlık, alkol, şiddet gibi sorunlar, kalabalık ailede yaşama, erkeğin hep ailesinden yana olması, erkeğin uzun süre evden uzak kalması, işkolik olması, geceleri eve çok geç gelmesi, cinsel anlamda bencilliği, kendine bakmaması gibi bir çok neden kadının bağışıklığını düşürebiliyor.

Aldatan eşten intikam almak için misilleme yapmak , uyarım heyecan arayışı da etken olabiliyor. Ruhsal sorunlar (depresyon, manik dönemler, sınır kişilik , cinsel tacize bağlı travma gibi) veya kişilik bozuklukları da aldatmayı kolaylaştırabiliyor.

Erkek Aldatması Cinsel Odaklı, Kadın Aldatması Duygusal Odaklı mı?

Böyle düşünen çok. Evrimsel nedenleri öne sürenlere göre, erkek türün devamı için, sürekli döllemeye güdülüdür ve tek eşe bağlı kalmakta zorlanır. Kadınsa çocuklarını ve kendisini besleyecek tek bir eş aramaya programlı ve tek eşliliğe yatkındır.

Diğer taraftan monogam olarak değerlendirilen kadınların aldatma oranlarının yükseldiği gerçeği var. Journal of Marital and Family Therapy dergisindeki araştırmaya göre evlilik dahil herhangi bir ilişkide aldatma sonuçları kadınla erkekte neredeyse eşit: Erkeklerde %57, kadınlarda %54. Ek olarak, ‘’yakalanmayacağımdan emin olsam aldatırdım’’ diyenlerin oranı: Erkekler %74 ve kadınlar % 68.

Burada kültürün erkek ve kadının cinsel davranışlarını büyük ölçüde dönüştürdüğünü savunanlara kulak vermekten yanayım.

Çiftlerle yaptığı çalışmalarıyla bilinen Gottman’a göre öteki türler hangi doğa yasasına uyarsa uysun, insanlar arasındaki evlilik dışı ilişkilerin sıklığı cinsiyetten çok fırsata bağlıdır. Evlilik sorunları çiftin birini veya ikisini birden, yakın ilişkiyi evlilik dışında aramaya yöneltir. Hem kadınların, hem de erkeklerin evliliklerinde cinsellik, aşk ve tutkuyla tatmin olup olmamalarında belirleyici etken %70 oranında aralarındaki dostluğun niteliğidir.

Evlilik danışmanı Gary Neuman, evli ve eşini aldatan 200 erkeğe “neden aldatıyorsun?” sorusunu sormuş. Cevap, kadınların başta gelen aldatma nedenleri ile aynı ve Gottman’ın bulgularını destekliyor: Erkeklerin %48'i duygusal açıdan tatmin olmadıklarını?söylemiş. En önemli neden seks diyenler sadece %8.

Aldatma şu ya da bu nedenle hep olacak. Ama büyük çoğunluk için sorun, çok istemelerine rağmen çift olmayı beceremiyor olmaları. Bavulda çocukluk yaraları, karşılanmamış ihtiyaçlar, kapı kapı gezip bireyciliğin zehirlediği zihninlerle ve sonsuz aşk fantazileri ile bir kapı çıksın ve mutlu etsin beni diye dolanmak. Olmadı mı, o zaman aramaya devam. Sonu olmayan bir döngü. Kadınların da erkeklerin de insan olmaya dair bir olgunlukla bağlanabilmesi, ‘’biz’’ olmayı becermesi, derin bir anlam duygusunu birbirlerine yaşatabilmesi için alınacak çok yol var gibi.

Aldatma Sonrası Psikoloji Kadında ve Erkekte Nasıl Farklılıklar Gösteriyor?

Aldatma acısı çoğunlukla, ölümden de beter olabilir. Tipik yas süreci yaşanır. Aldatılmanın yarattığı stres uzar ve kronik hale gelirse çözüm zorlaşır. Kişi travma sonrası stres bozukluğu semptomları gösterebilir. Kadınlarda TSSB görülme oranı %35. Semptomlar: Kızgınlık, utanç, takıntı, acı verici düşünceler, imgeler, değersizlik, kıyaslama, aşırı tetikte olma, uyarılma, flashbackler. Kadınlar major depresyon, anksiyete atakları yaşayabilir.

Psikolog Emre Konuk, kadın aldatırsa ya eşiyle ilişkiyi kesiyor ya da sevgiliyle devam ediyor ve eşiyle cinsel ilişkide bulunmuyor diyor. Kadının kalbinde iki erkeğe duygusal bağlılık olamadığını gözlemlemiş.

Aldatan erkekte yakalanması halinde yoğun suçluluk duygusu ve pişmanlık görülebilir. Erkeklerin çoğu önce reddeder. Sonra, "Ben seni duygusal olarak değil, sadece cinsel olarak aldattım" gibi gerekçeler öne sürer.

Erkek aldatılırsa kendini inanılmaz bir kaosun içinde bulur. Duygu dünyası paramparça olur. Müthiş bir öfke yaşar. Durumu başkalarından gizlemeye çalışır. Bazı erkekler olayı bir namus meselesi haline getirebilir. Bazıları hemen boşanır. Erkeklerin aldatmayı kabul edebilme oranı %’6 lar civarında. Rahatlama için alkol ve çivi çiviyi söker mantığıyla başka ilişki yollarına başvurabilirler.

Aldatma Sonrası Bir İlişkinin Sağlıklı Yürüme İhtimali Var mı?

Var ama belli koşulların gerçekleşmesine bağlı. Birincisi her iki tarafın da sorunu aşmaya gönüllü olması. İlişkilerinin aldatmanın açtığı yaraları aşacak potansiyele sahip olması. Olmazsa olmazların başında evlilik dışı ilişkinin bitmesi geliyor. Aldatan eşin olaydaki sorumluğunu kabul edip içten özür dilemesi, her türlü onarma girişimini isteyerek ve titizlikle yapması, eşinin ruh halindeki dalgalanmaları göğüslemesi gerekiyor. Aldatma eşlerin evliliklerinde sorunların neler olduğunun farkına varmasına ve sevgiyi, güveni ve saygıyı arttırıcı çözüm becerilerini geliştirmesine yol açabiliyor. Sakinleşme sağlandıktan sonra, çift evliliklerini yeniden yapılandırıp, daha birbirlerine bağlı ve sağlıklı bir şekilde sürdürebiliyorlar. Eşlerin bu süreçte çift terapisi desteği almaları çok yardımcı oluyor.

Feryal Tükel, Uzman, Uygulamalı Psikoloji, Çift ve Aile Terapisti - DBE Yetişkin ve Aile Psikolojik Danışmanlık Merkezi

DBE Yetişkin ve Aile Psikolojik Danışmanlık Merkezi
Bizi Arayın  Terapistlerimiz

Benzer İçerikler :

HIRPALANMIŞ KADIN SENDROMU

“Şiddetle ilgili yapılan araştırmalar çok çarpıcı gerçekleri göz önüne sermektedir. Bunlar; aile içi şiddetin toplumsal cinsiyete dayalı şiddetin bir...

GASLIGHTING: İLİŞKİLERDE KASITLI VE SÜREKLİ PSİKOLOJİK MANİPÜLASYON

Merriam Webster sözlüğüne göre 2022 yılının en çok aranan kelimesi Gaslighting olmuş. Kelime 2021’e kıyasla %1740 oranında daha fazl...

Ebeveynlerin İş Stresi ile Çocukların ve Ergenlerin Psikolojik Adaptasyonu Arasındaki İlişki

Son zamanlarda araştırmalar, ebeveynlerin iş stresinin aile ilişkilerine, çocukların ve ergenlerin psikolojisine bazı etkileri olduğunu gösteriyor. ...

DİJİTAL ÇAĞDA ALIŞVERİŞ BAĞIMLILIĞI

Hiçbir bağımlılık türü masum değildir; bu yüzden tedavi edilmesi gerekir. Alışveriş bağımlılığı da diğer bağımlılık türleri kadar hayat kalitesini ve r...

İlginizi Çekebilir :

CAM TAVANLAR ALTINDA GÖRÜNMEZ KADINLAR

İlk kez 1978 yılında Marilyn Loden, Kadınlar Fuarı’nda cam tavan ifadesini kullanmıştır. Cam tavan, kadınların sadece kadın oldukları için kariyerlerinde ...

Şu rejim bitse de doğru dürüst yesek

Zayıflama çılgınlığıyla hayattaki en önemli değerin “güzellik” haline gelmesi ve bunu yitirmeme düşüncesine saplanıp kalmak, kendimize yaptığımız ...

YANSITICI DÜŞÜNME VE ÖĞRENME NEDİR?

Yansıtıcı düşünme ve öğrenme, öğrenme süreci boyunca bilgilerinizi, yeteneklerinizi ve performansınızı aktif olarak izleyebilmenizi ve değerlendirebilmenizi...

Depresyon ve Egzersiz

Depresyon, geçtiğimiz çeyrek yüzyılın en yaygın hastalıklarından biri haline geldi. Her yıl depresyon nedeniyle milyarlarca dolarlık bir iş gücü kaybı...